SUS

• 3 Ekim 2012 Çarşamba 15:01:37

SUS…

Kelimeler kifayetsiz kalıyordu o anlarda. O küçücük anlar, dolu dolu yaşanınca anı oluyordu. O hiç bitmeyecek gibi başlayan, uğruna sonsuz yeminler edilen küçük aşklar, onların tadı bambaşkaydı işte. Acılar günlüktü, sevinçler ömürlük…
İçilmezdi o zamanlar cigara. Kimse biranın nereden alındığını, kaç yaşındakiler satıldığını bilmiyordu. Kimse küfür etmiyordu hayata, hayatın dibine kibrit suyu dökmüyordu…
Kimse bilmiyordu kimin ne yaşadığını, sırlarını, hayallerini… Kimse tanımıyordu kimseyi. Birbirinden habersiz dudaklar birleşiyordu önceleri, sonra yabancı yataklarda açılıyordu yeni hayata uykulu gözler…
Sus… Dinle… Çünkü bugün benim konuşmam gereken gündür. Çünkü bugün hayallerin sudan çıkarılıp ipe asılacağı gündür. Hayallerin tekrar hortlayacağı gündür. Umut denen o kelimenin yok olduğu gündür. Aşkın konuştuğu gündür bugün. Bugün, sevgilerin seviştiği gündür.
Kendini hiç tanıdın mı sen, doğru söyle. İçindeki patlamaya hazır kozayı fark ettin mi? Daha sen küçükken kâhinlerin fikir yürüterek:
“ bu büyüyünce çok canlar yakacak.” Dediği küçük kız çocuğu musun sen? Kaç can yaktın bugün kadar? Kaç kalp kırdın söylesene. Kaç insan öldürdün sen…
Sokak oruspularının çığlıkları mıdır en büyük zevk? Fahişelerin pudralı yanaklarını öpüp yalancı bir ağızla “ seni seviyorum.” demem midir ya da “ kocacığım.” demesi midir kollarımın arasındayken bana yaşadığımı hatırlatan. Yoksa senin gözlerimin içine bakman mıdır hiç korkmadan. Söylesene ulan. Sen değil miydin dünyayı silebilirim ben diyen? Söylesene, sen değil miydin zavallı kambura sırt çeviren güzel çingene kızı Esmeralde. Sahi Nort Dame’in Kamburu’nu okudun mu hiç? Yoksa ben de o kambur muydum? Sana siper olan…
Sus ve dinle… Aşk kırıntılarıyla beslenen bir köpek yavrusun düşle bir. Sevgiye muhtaç çocuklarını düşün. Aralarındaki farkı söylesene bana. Birinin dört ayaklı olması mıdır? Yoksa birinin düşünebilmesi midir? Sana aralarında hiç fark olmadığını söylesem şaşırır mısın? İkisine de birer tekme bat bir bakalım. İkisi de aynı tepkiyi verecektir…
Sus… Sen, en değerli aşkım. Bir erkekle bir kadın arasında ne fark vardır? Birinin fazlalığı mı? Beden farkı mıdır bizi ayıran. Erkeği üstün kılan… Ya da kadının ayağının altına cennetin verilmesine sebep olan... Ben hiç sırıtmadım biliyor musun? Hep güldüm. Yalandan da olsa hep güldüm. Ama şunu da bil. Sen her arkanı döndüğünde ben ağladım. Hep ağladım…
Şimdi sus… Ve konuşma, sonsuza kadar…

Yunus ÖKLAV