Kırmızı olsun, ben olsun!..

• 2 Ekim 2012 Salı 15:27:22

Son zamanlarda gecelerimi kırmızıya boyuyorum… Koyu kırmızı bir renk çıkıyor karşıma, hani gecenin siyahının baskın olmasından mı nedir, pıhtılaşmış kan gibi akıyor gece. Kan sulandırıcım kelimelerim, ki onlar da pek hatırımı sormuyorlar bu aralar… Renk skalamdaki darlık her ne kadar beni daraltmasa da, genişletmiyor da… Genişlettiği tek şey düşünce trafiğim. Ama geçişleri belirleyen yine kırmızı ışıktaki beklemeler… Hayatımdaki kırmızı ışıkları saysam, onlar da beni sayıp saygıda kusur etmezler mi acaba?.. Kırmızı ya ışık, biri arkamdan korna çalmadan fark etmem yeşili. Her şey kırmızının suçu, beyinde durduğu gibi durmuyor, zaten beyin de durulmuyor…

Hayatımda kırmızının oldum olası özel bir yeri vardır. İlkokuldaki “aman da pek iyi”lerimi kırmızı kalemle yazardı öğretmenim defterime… Okumayı ilk sökenlerden benin ödülü de kırmızı minik bir kurdeleydi, göğsümde gururla taşıdığım… Kırmızı tokalar takardım, saçım toka tutacak kadar uzun olduğunda… Unutmamam gerekecek kadar şimdinin önemsizi önemlilerini kırmızı daire içerisine alıp, bir de kendime aptal muamelesi yapıp, yıldızlarla bezerdim çevresini… Kitap okuyabildiğim zamanlarda beynime kazıdığım cümleleri, kırmızı hatlar içerisine hapsederdim, birçoğu beynimin en kırmızı olmayan yerinde şimdi… Ağzıma sürülmekle tehdit edildiğim kırmızı biberdi, kırmızı o zamanlar acının rengiydi… Kalp çizerdim kağıda, içini kırmızıya boyardım, öğretilenler gibi. Oysa kalbin rengi büyüdükçe kırmızılığını yitirdi… Yüzüm de kızarırdı, en masumundan, artık masumiyetin kırmızısı da silindi… En çok kırmızı ruj ve kırmızı oje sürerken özenir, özendiğimi hızlıca siliştirirdim… İtiraf ediyorum, ben hiçbir zaman kırmızı ruju 333 pozisyonunda beceremedim… En sevdiğim kahvaltılık, kırmızı domateslerdi… En kırmızısından 0 rh(-) akan kanımın rengine sadık kalır, vücudumda dolanan kırmızılara ses etmezdim, hala da benden daha çok gezerler bedenimin içinde… Kırmızı eti, kırmızı şarapla severdim… Kırmızı perdelerim olsun istedim hep yatak odamda, ama olmadı… Ben kırmızıyı çok sevdim, onun beni sevmediği kadar…

Kırmızı aşk, kırmızı şiddet, kırmızı kan, kırmızı arzu, kırmızı masumiyet, kırmızı tutku, kırmızı bekaret, kırmızı tüm renklerin parmaklığı…

Son zamanlarda gecelerimi kırmızıya boyuyorum ama, artık ben kırmızı olamıyorum…