Gelişen Teknoloji ve Gidişen İnsanlar

• 2 Ekim 2012 Salı 01:06:08

İnsanlık ilerliyor.

Her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Ama her öğrendiğimiz kolaylaştırmıyor hayatımızı. Geliştiriyoruz, gelişiyoruz, tıpta her gün bambaşka dertlere devasa devalar bulunuyor. Meğer ne de dertliymişiz biz. Gelişelim, gelişelim, geri kalmaktan iyidir elbet.

Oysaki, sadece gelişime önem veriyoruz, gidişim diyebileceğimiz bir kaideyi es geçiyoruz yaşama şarkımızda. Kaide ile istisnayı ayırmamızın en çok gerektiği noktadır bu. Gelişiyoruz ve her şey yavaşça değişiyor. Hiçbir şey eskisi gibi kalmıyor sonunda. Daha dün toprak kokusuyla yediğimiz domates bile plastik evrimine uğramış. Bana sorarsanız kara kıtadan pek farkımız yok, soframızdaki domates, domates değil ki kardeşim. Ha yine de çok şükür, en azından doyuyoruz. Gitti toprağın tadı artık.

Ne yazık ki insanlara da değer verilmiyor eskisi kadar, hepsi sadece lanet birer sayı olarak görülüyor. Dostluklar, hatta aşkların bile sahteleri çıkmış. Halbuki her insan kendi düşünceleriyle, kendi duygularıyla insandır. Onlar aynı şeyleri düşünmeye başlıyorlar ve inanç ve duyguları kontrol altına alınıyor. Eskiyi özlemek duygusundan bile yoksun bırakılacağımız bir bubi tuzağına bilmeden düşüyoruz. İnsansınız siz diyesim geliyor ama nasıl algılarlar bilmiyorum. İnsan, en vahşi hayvandır veya insanlık özünde iyi bir şeydir. Herkes benim gibi düşünse ya böyle olacağına(!). Yani, topraktan geldik, paraya gidecekmişiz gibi davranıyoruz, üstelik de üç kuruşa, söz geçirsek ya kendimize. İyilikler yapsak, tüm değer yargılarımızı korusak.

Gerçi bilmiyorum, insanlık ilerliyor, biz aksi yöne gidiyoruz, sözde gelişiyoruz. Yanlışlık da burada, makineler gelişiyor, biz peşlerinden koşuyoruz. İnsanlık böyle gelişmez arkadaş. Can kaybından ölmeyeceğimiz günlere gidiyoruz. Acil durum bu, tıp bulur mu çaresini bilmiyorum.

Yine de şükür ki, el değmemiş bir sevda, üretilmedi henüz. Plastik evrimine uğrayanlar zaten sevda değiller.

Özetle, teknoloji aslında çok iyi bir şey, insanlığı ilerletiyor, bir zahmet yetişelim.

| Emrah Nargöz
| 2 Ekim 2012 Salı, 00:50