- 1037 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BARIŞTAN KORKMAK HASSASİYETİ
ne kadar korkar olduk bütün zıt lık lardan.
ne kadar çok hassasız BARIŞ a karşı
bir kaç genc İNSAN bir şeylerin bir yerlerinden hassasiyetle tutmak isterken,aykalrı patlarcasına yürüken BARIŞ a katkı sağlamak adına,ve üsteli 700 km gibi bir yolu güç bela 28 günde yürüken,TAMDA barış ADINA EN HASSAS noktadan (g.doğu dan)çıkıp akdenize
doğru yol alırken bir hassas yönetici çıkıp,DURUN DİYOR
olmaz diyor.BARIŞ için yürüyemezssiniz....gerekçesi HALKIN HASSASİYETİ
yani halk barış falan istemiyor,yani halk çocuklarının bu KİRLİ ÖLÜMÜNDEN.oldukça memnun,her yerde ağıtlar yükselirken türkçe ,,kürtce,arapça,lazca vs.vs.iken bir yönetici daha değişik ve sisteme özgü bir dille halkın başka bir HASSASİYETİNDEN söz ederek bu ONURLU BARIŞ yürüyüşünü durdurmaları yönünde ikazda bulunuyor
ikna çabaları İTİRAZ görünce yürüyüş yolundan alınıp en yakın emniyet birimine götürüyor BARIŞ yürüyüşcüleri
elbette bu ne kendi hassasiyetleri ,nede ordaki fakir fukara HALKIN hassasiyeti...
bu kadarmı saftirik buluyorlar acaba bu haklı,bu kadarmı aşağılık bir halkız yada biz..?
ki...telef olan bu HALKIN çocuklarıyken
acaba bu kadarmı kan koklayıcı bir vahşilik hassasiyetine düştü bu HALK..?
neredeyse yarım asırdır KAN dökülüyor bu ülkede ve ne zaman BARIŞCIL BİR ADIM atılsa dur yapma deniliyor ve KAN akmaya devam ediyor
bu kadarmı histerik bir vahşilik barındırıyoruz acaba içimizde
yada farkında olamadığımız kan emici bir asalakmı şehvetle vahşeti zerk ediyor bize
kaldıki bu çocukların kaybettikleri bunca fidanlara bir tepkisel İYİMSER BİR BARIŞ YÜRÜYÜŞÜNDEN ibaretti bu sessiz eylem...
bir YÜRÜYÜŞTEN bile bu denli korkar kacar olduysak bu GÜZEL ÜLKEDE hangi güven ve huzur içinde yaşayacağız BERABERCE...
nasıl çalacağız bir avuç tuz,bir lokma ekmek için komşumuzun kapısını
YAPMAYIN AĞALAR BEYLER...
HASSASİYETİNİZİ MASUM BİR YÜRÜYÜŞE DEĞİL,YİTİP GİDEN GENCECİK FİDANLARA geliştirin biraz
olur yaaa belki ÇIKA GELİR MOR ŞAFAKLARDAN GÜL YÜZLÜ GÜNEŞ
YORUMLAR
'Ben barış için mücadele etmek istiyorum. İnsan savaş hizmetini reddetmediği sürece hiçbir şeyin savaşları ortadan kaldırması mümkün olmayacaktır. İnsanın inandığı bir şey, örneğin barış uğruna ölmesi, inanmadığı, örneğin savaş gibi bir şey yüzünden acı çekmesinden daha iyi değil mi? Ders kitaplarımız savaşı yüceleştirmek de, dehşetlerini ise anlatmamaktadır. Bu yöntemlerle çocuklara nefret aşılanıyor. Ben onlara barışı öğretmek istiyorum, nefreti değil ; sevgiyi öğretmek istiyorum, savaşı değil.'
Albert Einstein
Böyle diyor Einstein, Freud'a yazdığı mektubunda. Ne acıdır ki, Dünya hiçbir zaman, uzun süre savaşların durduğu bir yer olmamıştır. Sınırlar masalarda oturularak ellerdeki cetvellerle çizilmiş, insanlar ise o sınırların içinde kalmaya zorlanmıştır. Bazı haklı mücadeleler vardır elbette, örneğin kurtuluş savaşı. Geri kalan çoğu mücadele bir kapma savaşıdır, yer kapma, petrol kapma ya da bu kapma savaşına alet olma savaşıdır. Sonuçta Einstein'in dediği gibi barış için mücadele etmek daha doğrudur bana göre. Çünkü dünyada ki savaşların hiçbiri bir kurtuluş savaşı değil.