- 2111 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
Şiir...Nesir...Şair
< Nesir güçtür şiirden >> diye çok kimselerden işitmiş, çok kitaplarda okumuştum. Gene de inanamazdım. << Nasıl olur? derdim içimden, nasıl olur? Nesir yazan, düşündüklerini, duygularını, başından geçenleri, yahut hayal ettiklerini söyleyiverecek. Değişine bir çeki düzen vermeğe özenecek elbette, dilinin pürüzsüz olmasına bakacak, kelimelerini seçip, herbirini cümlede tam yerine oturtmağa çalışacak. Onun da kendine göre kaygıları var, var ya, şairinkiler gibi mi? Şairde çeker o sıkıntıları; üstelik sözlerini vezne uyduracak, kafiye arayacak; vezinsiz, şiirler yazıyor diyelim gene de bir ahenk yaratacak, hemde kuralların yardımını teptiği için yaratılması daha da çetinleşen bir ahenk. Hayır olamaz, nesir şiirden güç olamaz>> derdim. Bu günde öğle düşünüyorum. Nesirin şiirden güç olduğunu kabul edemiyorum. (...)
Ama büsbütünde yanlış mı onların dedikleri? Şiir yazmak, iyi bir şiir söylemek gerçi çok güç bir iştir; ben çok özendim iyisini değil, şöyle orta hallisini bile yazıp söylüyemedim. Şiir güç, ya şair olmak, şair geçinmek o kadar da güç değil. Şair duygusunun, düşüncesinin cılızlığını, bayağılığını vezinle, kafiye ile, ahenkle örtebiliyor; şair olduğu için bir çok kusurları bağışlanıyor. O kusurlar nesirde daha çok göze çarpıyor. Bir nesirci oturupta boyuna bülbülü, gülü anlatsa, çekilirmi? Şairler, nice yüz yıllardan beri hep onu söylüyor, gene de seve seve okuyanlar bulunuyor. Hele bir hikayecinin anlattıkları başka bir hikayecinin anlattıklarına benzesin, bir kıyamettir kopuyor, üşüşüyorlar zavallının üstüne, şairlere neden ses çıkarmıyorlar. Nesir yazanınki çalmak da onlarınki çalmak değilmi? . (...)
Güçtür şiir söylemek, ama ne türlü şiiri söylemek güçtür? Bir şair vardır, yıllardır, yüzyıllardır bilinen, alışılmış şeyleri tekrar eder durur; yaygın duyguları, yaygın düşünceleri alır, onları vezne uydurur. Güç değildir onun yaptığı. Kendimizi biraz sıkmakla elde edeceğimiz bir ustalıktan başka bir şey değildir. Ama şairde vardır, öteden beri alışılmış sözleri öteden beri alışılmış kalıplara dökmekle yetinmez; yeni yeni duygular, yeni yeni düşünceler getirir; yaygın olanları almaz, kendi bulduklarını yaymağa çalışır; kalıplarını kendi yaratır. Galip gibi Bir başka lisan oluşturdum der, Hugo’nun Baudeaire söylediği Yeni bir ürperme getirir; işte o şairinki güçtür. Onda gerçekten bir tanrı gücü vardır. Şiirden yana, şiir adına yaratmıştır, yoktan var etmiştir, güzelliği sezilmeyen, bilinmeyen şeylerin güzelliklerini göstermiştir. İnsanlar onlara ne kadar saygı gösterseler yeridir. (...) Ama azdır öyle şairler, binde bir gelir, ötekilerde kendilerini öyle göstermeğe çalışırlar.
Gerçekten şairse, şiir adına bir şeyler yapsın; eskiden kalma ile, babalarından öğrendiği ile yetinmesin de, kişi oğlunun baba mirasına yeni bir güzellik katsın. (...) Gülle bülbül şiirini ilk söyleyen, o güzelliği yaratmış, kişi oğluna yeni bir duygu aşılamış; eskiye tamamen bağlı değilmiş o, gelenek diye direnip inat etmemiş, yenilik aramış ve bulmuş. Bu gün gülle bülbül şiirini söyleyenler ona benzediklerini sanıyorlar. Yeni değiller ki? ona benzesinler. Her büyük şair yenidir, yenilikler getirir, yeni biçimler yaratır, kendinden öncekilerin çizdikleri yolu bilir, fakat o yolda yürümez. Kendi yeni bir yol açar.
Bakıyorumda bu günkü şairlerimizin çoğu hep eskilerin, başkalarının gösterdikleri yoldan gidiyorlar; eskiden kalma duyguları, düşünceleri söylüyorlar. Bir takımının yeni gözükmelerine bakmayın, onlarda bundan otuz kırk yıl öncekini taklit ediyorlar. Beş yüzyıl önceki eskidir de, otuz kırk yıl önceki eski değilmidir? Bir şairin kendi yaratmadığı, başkasından öğrendiği her şey eskidir. (...)
Çağımızı kötülemek << Bu gün gerçek şair eskisinden azdır >> demeğe getirmek içinmi söylüyorum bunları? HAYIR, ASLA, günümüzde gerçek şair eskisinden ne daha çok nede daha azdır. Bu günde kendi yarattıklarını değil, başkalarından öğrendiklerini söyleyen şairler dünkü kadardır. Her çağda çoğunluk onlardadır. Bunun içinde, bazı kimseler yalnız onlara bakmış, onları görmüş, nesir yazmanın şiir yazmaktan daha güç olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu tutumları ile yargılamayı daha taraflı ve basite indirgemişlerdir. (...)
Şiir adına siz ne yenilik yaptınız derseniz? Otuzbeş yıldır bende başkalarının yolundan gitmekten, taklitçilik yapmaktan, çalıpta yazmaktan öteye gitmediğimi son bir kaç ay içerisinde öğrenmiş bulundum. istanbul, yüreğimi vurdular, karınca fil’i yutmuş ve buna benzer bir kaç şiirimde mutat çizgimin dışında bir şeyler yapmaya başladığımı gördüm.(...)
Konuyu toparlayacak olursak. Geçmişe tamamen sırt çevirmeden, öğrendiklerimize kendimizden daha çok şeyler katarak, şiir adına bir şeyler yaratabilirsek ne mutlu bizlere. >> Zaten bildiklerimiz; öğrendiklerimizle kendimizden bir şeyler kattıklarımız >> değilmidir? Her kes büyük şair olacak diye bir kaide yoktur; inşallah bu arenadan, binlerce şiir yazan arkadaşlarımızın arasından; kıskanmadan, hasetlik etmeden, içimize sindirerek destek ve alkışlarımızla bir kaç büyük şair çıkarabilirsek, onlar da bizlerin, gurur kaynağımız, medarı iftiharımız olurlar.
Bu yazmış olduğum << Edebiyatın edep çerçevesinde >> tamamen tartışmaya açık olan yazımla belkide, bu portföydeki binlerce çok sevdiğim, saydığım arkadaşlarımı, dostlarımı karşıma almış oldum. Ama, inanıyorum ki; yazmış olduklarımı birazcık, gerçekçi, insaf ve hoş görü çerçevesinde değerlendirirlerse, bana olan bakış açıları değişmeyecektir. (...)
Sayın şiir dostları, değerli şiire ve Edebiyata gönül veren mümtaz insanlar; Değerli zamanınızı harcayıpta, bu yazdıklarımı büyük bir sabırla okuduğunuz için; teşekkürlerimi, saygılarımı, hürmetlerimi ve sevgilerimi sunarım. Kaleminiz kavi, yürekleriniz duygu ve sevgilerle dolsun...Her şey gönlünüzce olsun....Allaha emanet olun........Yunus Karaçöp......yudumyunus
Şiir...Nesir...Şair
07 07 2007
Yunus Karaçöp
yudumyunus
YORUMLAR
"Ama şairde vardır, öteden beri alışılmış sözleri öteden beri alışılmış kalıplara dökmekle yetinmez; yeni yeni duygular, yeni yeni düşünceler getirir; yaygın olanları almaz, kendi bulduklarını yaymağa çalışır; kalıplarını kendi yaratır. Galip gibi Bir başka lisan oluşturdum der, Hugo’nun Baudeaire söylediği Yeni bir ürperme getirir; işte o şairinki güçtür. Onda gerçekten bir tanrı gücü vardır. Şiirden yana, şiir adına yaratmıştır, yoktan var etmiştir, güzelliği sezilmeyen, bilinmeyen şeylerin güzelliklerini göstermiştir. İnsanlar onlara ne kadar saygı gösterseler yeridir. (...) Ama azdır öyle şairler, binde bir gelir, ötekilerde kendilerini öyle göstermeğe çalışırlar. "
Saygı değer üstat,
Edebi usulun, mesajın dolu ve haklı olduğu bu değerli yazını dikkatlice okudum.
Evet her şair kendi yolunda yürümeli, kendine yeni bir çığır açmalı, keşfedilmeyenleri keşfetmeli ve kendine ait eserler yazmalı.
Dediğiniz gibi gül bülbül sevdası hep aynıdır, ama yazarları başka, başkadır. Dilden dile, ağızdan ağıza aktarmaktaki mahir' lik söz konusudur.
Bahsettiğiniz gibi başkalarının emeğine göz dikmeden kendi üretkenliğini, kendi yeteneğini sergilemeli kişi.
İster nesirde olsun, ister şiirde.
Her konuda olduğu gibi edebiyatın bu güzel dalında da, araştırmacı yanımızı sürekli algıda tutmalıyız.
Ve derlediklerimizi, okuduklarımızı, dağarcığımızdaki birikimleri güzelce ifade etme yazabilme yetisini de, kazana bilmeliyiz.
Bizlere yön ve fikir veren, kayda değer eserini ve seni yürekten kutluyorum Yunus hocam.
Tebriklerimlee. Saygılarımla..
sabah yorumunuzdan sonra şöyle bir göz atmıştım şimdi okudum doğru yaratıcı güzel fikirlerle bezenmiş bir samimiyet hemen okuyucuya geçiyor. Ama bunun yanında bana bu gün yazdığınız yorum da anlam kazandı mutlu oldum kendi adıma ...bir sıfat almak için değil bir sıfata layık olabilmek için hiç bir şey yapmıyorum aslında başladığım bir yolu hiç olarak yürüyorum belki de hep yürüyor olacağım inşallah
Okumaya ve anlamaya değer bir konuya değinmişsiniz. Açıkçası günümüz şiirini görsellikle tanımlamak istiyorum. Tamamen anlam, ve duygu içeriğinden mahrum, kalabalık ve içi boş söylemlerin hakimiyet olduğu bir yığın dize trafiğidir günümüz şiiri. Okunası kimliklerde var tabiki, ama durum böyle karmaşa haline gelince, o kimliklede arada arada manesef...
Yüreğinize sağlık...
Ama, inanıyorum ki; yazmış olduklarımı birazcık, gerçekçi, insaf ve hoş görü çerçevesinde değerlendirirlerse, bana olan bakış açıları değişmeyecektir. (...)
Umarım senin dediğin gibi olur.Önyargıları yok etmek ne kadar da zordur bir bilsen....Yüreğine sağlık başarılı bir yazı olmuş.TEBRİKLERİMLE
Konuyu toparlayacak olursak. Geçmişe tamamen sırt çevirmeden, öğrendiklerimize kendimizden daha çok şeyler katarak, şiir adına bir şeyler yaratabilirsek ne mutlu bizlere.
Bu yazmış olduğum << Edebiyatın edep çerçevesinde >> tamamen tartışmaya açık olan yazımla belkide, bu portföydeki binlerce çok sevdiğim, saydığım arkadaşlarımı, dostlarımı karşıma almış oldum. Ama, inanıyorum ki; yazmış olduklarımı birazcık, gerçekçi, insaf ve hoş görü çerçevesinde değerlendirirlerse, bana olan bakış açıları değişmeyecektir. (...)
yukarıda yazınızdan bir kaç bölüm aldım..
ÜSTADIM; Yazınızı büyük bir dikaktle okuyup irdeledim, burada değinmiş olduğunuz fikirlere katıldığımı beyan etmek için yazıyorum...şair; yaratıcılık adına kendinden bir şeyler katarak taklitçi yaklaşımlardan uzak, yep yeni şeylere kapısını açmalı, farklı çağrışımlar ve dile gelişle edebiyatımıza yeni soluklar kazandırmalıdır...bu eserinizi bu güne kadar okuduğum naif ve gerçekleri yansıtan, eğitici ve öğretici bir yazı olarak kendime alıyorum...bizler daha bu işin başında olan kendisini şahsım adına tabi ham bir meyve olarak nitelendiren şahsiyet olarak, daha çok okuyarak, fark yaratma sanatını şiirsel ve yazısal iç alemimize uygulamak için çokça çalışmamız gerektiği kanaatinde olduğumuzu bilenlerdenim...
emek veren ellerinize yüreğinize sağlık..çok güzel bir çalışma olmuş..kutlarım..
Yazınızı okurken şaşırdım:nesir yazmak nasıl şiir yazmaktan zor olur diye.Açıklamalarınızı okurken size hak verdim.Sizin de belirttiğiniz gibi tabii ki şiir yazmak hiç kolay değil ama önemli olan taklit etmemek ,aynı konuları takip etmemek ve farklı olmaktır değil mi? Keşke bunu başarabilsem.
Benimde iki yazım oldu burada.Anı nitelikli olduğundan zorlanmadım.İnsanlar besteciye ,ressama ,şaire hayran olurken ,ben hep yazara,yazarlığa hayran olup hayretler etmiştim.Nasıl oluyor yazar hiç bütünlüğü kaybetmeden yüzlerce sayfa yazabilir diye.Mahmut Şenol adlı yazar bir ağabeyim var.Kendisi bir kitabımı yazarken evlerinde misafirdim.Kahramanlarımla konuştuğumu duyarsan gece korkma demişti.Geröekten de konuşuyordu.Yok siz haklısınız.Şair kesinlikle değilim ama şiir yazmaya çalışıyorum.Sayfalarca bir yazı,öykü,roman yazmak? O kadar uzak ki bana.Keşke yapabilsem.Bir düşüm gerçek olurdu.
En saygı duyduğum şey ise edebiyatın her hangi bir dalıyla uğraşan bir insanın dilbilgisine gösterdiği özendir.Yazınızı o yüzden daha çok beğendim.Üstelik çok akucu ,konusuna hakim.Tebrikler.