- 731 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HAYALİMDEKİ RESİM
Anlatamadığım bir sözün ucundasın!
Söyleyemediğim, mısralara dizemediğim satırlardasın!
Sen hayalini kurduğum o dünyada ve dokunamadığım gerçektesin.
Bitmeyen bir hasret şarkısıdır söylemek istediğim çok derinlerden gelen ve fakat asla söyleyemediğim.
Sözü yok anlatmak istediğim çığlıkların aslında. Yada ıstırabın sesi belki sadece. Hayallerde olup gerçeği tutamamaktır belki de.
Peki ya gerçekle hayal arasında nasıl bir ilinti var biliyor musunuz? Gerçek henüz göremediklerimiz hayalse hep düşlediklerimiz değil midir? Bu dünya mıdır hayal olan yoksa gerçeğin en gerçek olduğu o kitapta yazılı olanı düşlemek midir hayal olan? Sorular… Acımasız çıkmazlar… Düşünmek...
Bir harman yeri sanki başım, tıpkı savrulup atıldıkça tanelerin başaklarından ayrıldığı gibi savruldukça ayrılıyor içimden düşünceler ve gözlerimi görmez hale getiren o bağ çözülüyor benden öte benden içeri.
Cesur çıkışlara yolculuk yapmak zor, cesaret istiyor. Yanıtlar çok yakınımda, ben elimi uzattıkça daha da uzaklaşan o şeye ulaşmanın yollarını arıyorum. Hayal olanı değil gerçek olanı tutup, yalnızca O’na yapışmak istiyorum. Savaş devam ediyor ve savaş devam ediyorsa hâlâ kazanmak için fırsatlar bitmemiştir. Oysa ömür geçmektedir, zamanını bilmediğimiz ecel kapıda beklemektedir. Ecel yetişmeden gerçeği yakalamak gerekir. Kazanmak için, gerçek için, kayıp gitmeden tutmak gerekir.
Yitirmiyorum içimden geçirdiklerimi, fakat önüne geçemiyorum hayallerin de gerçek dediklerimizin de. Sınırlandıramıyorum! Ve mutlulukla dehşeti birlikte tasarlıyorum sonra da.
Hâlin ifadesi kelimelerin tıkandığı nokta değil ama bazı hâllerin ifadesi kifayetsizliğidir anlatamayışımın.
Yırtıcı olan hisler ve cesaret isteyen sözler… Sönen hayatlar, acizlikler… Kısacık anlar, yaklaşan fırtınalar…
Ve şimdi uyumalı içimdeki yabancı, bir daha hiç uyanmamacasına uyumalı, gerçeğe kadar uyumalı!