- 701 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Hocam Buradan Bir Tava Hikayesi Çıktı ( Özel Anne Tavası )
Hocam Buradan Bir Tava Hikayesi Çıktı ( özel ANNE tavası )
Bu anım daha önceleri yazmıs olduğum; Eskinin Nostaljisinden çıktı..Bir kalem dostuyla;
o kadar içerisine dalmış ve uzun uzun yazmışım ki :) ve sizlerlede paylaşmak istedim..
Beni görmenizi isterdim o zamanlar, vallahi 10 yaşına kadar erkeklerle çelik çomak oynardım,
misket oynarken misketleri nasıl yapıyorsam ! çatlatırdım ortadan, annem benden yaka silkerdi,
babama; bu bizim sülalemize benzemiyor, senin sülalendekilere benziyor der ve atışırlardı..
Çember çevirirdim, hemde ne çevirmek, birde tahta kılıçlarla erkekler kızlarla karşı karşıya cephe oluşturur başıda ben çekerdim :))
İp atlarken kız olarak beş kişiysek, erkeklerden takviye alırdım, gelmek istemeyenler kara listeye dahil edilirdi..
Birgün annemle beraber çarşamba pazarına giderken, bana ne alacaksın diye sormuştum.. Hani hep bilinir ya, çocukça bir pazarlık, ve bana tamam istediğini alırım demişti ve aldı.. :) erkek kolyesi Eagle yazılı hemde..
Gelene kadar kadıncağıza ya sabır çektirmiştim, korkuyordu haklı olarak.. Sen yumurta topukluda giyersin
dediğinde birşey anlamamıştım..Babama sorduğumda gülerek yumurta topuklu ayakkabıları erkekler giyer demişti..
Şimdi, bu anımı yazarken nasılda neşelendim..Karşımızda arsa vardı, genç çocuklar gelip top oynarlardı,
Hafta ortaları onların gelmeyeceklerini arkadaşlarımla bilirdik ...aramızda sözleştik, ve arsada yemek yapmaya karar vermiştik..
Fikir anası bendim bu arada, kimi domates, kimi patlıcan biber, hülasa evinden herkes birşey ç/alıp getirmişti..
Banada patates yağ ve tava düşmüştü...eee serde adımız vardı nede olsa :)
Annem bana; yavrum bu çocuklar, sana ikide birde Kartal demesin, bak vallahi sinirlerim ZIPLIYOR dediğinde,
hoşuma mı giderdiki acaba ?..gülerdim, yoksa yerimde duramadığımdan mı nedir bilinmez..
Kendine ne zaman çeki düzen vereceksin, bak sana ojeler aldım okula gitmediğinde sür diye ısrar ederdi..
İyice erkekvari bu haraketlerin, bir tesbihin, birde burma bıyığın olsa ustura kemale döneceksin velet derdi !
Neyse...gelelim yemek faslına yok canım öyle kuru fasulye pilav değil...Sadece envayi çeşit kızartma,
patates, kabak, patlıcan biber domates tavası..( offf dedim ) 1 litrelik yağı bitirmiştık kızartmalarda..
Nasıl kızarttığımdan bahsetmedim değilmi sizlere ..Hani cilalı taş devri gibi, altında ateş tahta parçaları,
annemim diktiği elbiselerin minik çöpe atılan parçaları, kömürlükten yürütülen tahta ve kömür kırıkları...
her birimizin elinde çamlıca gazozları, ve değmeyin keyfimize...15 kişiyiz bu arada, yemekler yendi karınlar doydu..
Herkes önce birbirlerinde ki acaiplikleri fark etti, üst baş kömür karası toprak vs vs...sonrada ben tavaya baktım,
inanılır gibi değil !! annemin tavasın her tarafı kapkara is olmuş, dahasıda var sapının alt kısmıda erimişti...
herkes bana bakıyor ve...eeee ne olacak şimdi diyorlardı...evet ne olacaktı :( annem beni haşlayacaktı ne olacaktı :)
Eve adım attık tabi dalton biraderler gibi, 3 erkek bir kız ama ! Kız kız gibi duymuyorki kardeşim ( KENDİME SÖYLÜYORUM )
Halis maskara tilkiler sizi ! Annem önce erkeklere, ben ne yapayım nerelere gideyim hem terzilik hem siz nerede o erkek Fatmaaaaa !
Eyvah dedim , iş işten geçti, o refleksle anneciğime; Anne valla özür dilerim, ben çalışınca sana her ay tava alırım dediğimde..ne; ne tavası demişti bağırarak ! ..
Kapının arkasındaki tavayı getirdiğimde, annemim yüz ifadesinden korkmuştum,öldürecek dedim çocuk aklı işte :)
Tavayı bir torbanın içerisine koydu, mantosunu giydi ve hepimize bu tava bana annemin yadigarıydı..
başka tavamı bulamadınız demişti ağlayarak...annemiz gidiyordu, ne yapacağımı şaşırdım ..
Nereye dediğimizde Gaziantep’e annesinin yanına gidecekmiş...hepimiz ağlamaklı bu arada,
benden büyük bir SÖZ almanın vakti gelmişti demekki...eczaneden tlf edeceğim babanıza, gelsin beni gara götürsün...
Benimle kim gelecek eczaneye dediğinde; Ben ! demiştim, hayırrr senin haricinde demişti :(
hepimiz evde kaldık annem gitti, ve ben söz verdim, bir daha dışarı bile çıkmayacaktım...Kısa süre sonra anneciğimiz geldi..
Meğerse alt sokakta oturan bir müşterinin elbisesini verip parasını almış, dikmiş olduğu her elbiseninde,
hakkını verendi rahmetli anneciğim..
Ne zaman etek, buluz, yada elbise ütüleyip hazır ettiğinde, ben götürür bahşişide çift taraflı kapardım..
Bizde annemi gerçektende babamla telefonda konuştuğunu sanarak dahada üzülüp çekiniyorduk, rahmetli annem babamdan daha sertti ama her ikiside bizi dövmezlerdi..
Komşulardan gelen tokat dayak seslerinden irkilirdik, zaten onlarda tasvip etmezlerdi..
Annemin beyaz yalanları devam ediyor, ve babanızın işi çok gelemiyor, yarın işe giderken beni gara götürecekmiş dedi..
Yalvardım defalarca, ne olur gitme anne, lütfennnn..
Bana boşuna debelenme erkek Fatma seni dediğinde anne vallahi çok kibar bir kız olacağım dediğimde hahahayttt dedi...
bu alaylı bir gülüştü...hiç bilmem mi :) babam geldiğinde ise tabi danışıklı döğüş..
Babam bana; annen inanmıyor ama ben gerçektende inanıyorum, sen çok zarif ince ruhlu bir genç kız olacaksın dediğinde, gözlerimden dökülen inci tanesi yaşlarımla..
Olacağım baba söz veriyorum, birde anneme her ay tava alacağım demiştim..
Dediklerimi yapmış ve her ay anneme irili ufaklı tavalar almıştım..Öyleki bu alışkanlığımı yaban eline, gurbete taşırarak...
Her sene anneciğime çeşitli hediyelerin yanı sıra renkli tavalar götürüyordum ..:)
Annem hem tavaları gülümseyerek alırdı, hemde gözleri yaşarırdı.. :(
Mekanı cennet olsun her ikisininde, Rabb’im gani gani rahmet etsin..
Bu yazıyı okuyan sizlerinde ebeveynleri vefat etmişse rahmet, yaşıyorsada dahada uzun ömürler dilerim, saygı be sevgimle..
Offf dedim ya demin; anımı siteye asıp, doğru alışverişe, vallahi canım envayi bir kızartma çekti,
sizin yerinizede yerim merak etmeyin hemde afiyetle :)
Aklıma gelmişken yarından tezi yok. kendime ÖZEL BİR ANNE TAVASI alacağım..
Annem aklımdan çıkmıyorsada, bir vesile ilede sizler aklımın bir köşesinde;
anımı bilen dostlarım olarak kalacaksınız, tekrar saygımla..
YORUMLAR
Gülsen Tunçkal
Gülsen Tunçkal
AHHHHH İYİKİ YAZMIŞSINIZ CANIM ŞAİREM
İNANKİ HAZ VE BEĞENİYLE OKUDUM
VE YÜREĞİM OFF DEDİ
RAHMETLİ ANNENİZE ALLAHTAN RAHMET DİLİYOR MEKANI CENNET OLSUN
SİZ HER ZAMAN YAZIN ,BİZLER OKUYALIM
BEN ÇOK MUTLU OLUYORUM DEĞERLİ KALEM
HER DEM SAYGI VE SEVGİMDESİNİZ
Gülsen Tunçkal
ahh nazenin yürekli insan....neden kalbini sevdiğimi anladım şimdi...
başlarda okurken yüzümde hep bir tebessüm..taa ki,anneciğinin "bu benim annemin yadigarıydı" cümlesine kadar...
gözlerim doldu sabah sabah..her ay tava almak ha...ben de anneme en son bi tava almıştım,hayatımda ilk defa..nerden çıktıysa:) o geldi aklıma,iyi ki almışım dedim..sanki sözünüz tüm annelere verilmiş bir söz gibi:((
çok hoş bir anıydı..zihnimde yer edecek..
sevgim ve saygımla çokça...
Gülsen Tunçkal
canım benimde sana sevgim çok bilesin, dünya böyle kurulmuş, doğduk yaşayacak ve öleceğiz, emir büyük yerden..yprumun için teşekkürler ederim :) tava almaya devam ediyorum, annem olmasa bile, psikolojik bir durum...kardeşlerime alarak devam etmekteyim, sanırım ben vefat edene kadarda devam eder bu durum ;) selam ve saygımla....
küsss
ben inş o asabi yanınızı hiç görmem,zira asabiyetten fazlasıyla hoşlanmıyorum..bu yumuşaklığınız cezbetti beni..bana göstermeyin onuuu:))
çokça selam benden:))
Gülsen Tunçkal
çok güzel anlamlı akıcı nostalji dolu bir anlatım.
samimi ve içten gelen güzel duygularla kaleme alınmış, anılara bir yolculuk.
Nerede kaldı o eski günler...
Büyüklere Allahtan rahmet dilerim.saygılarımla.