KALEMİN AŞKI
KALEMİN AŞKI
Günlerdir bir boşluğa bakarcasına bakmaktaydı,masa üstündeki kalem.Tükenmeye başlamış tükenmezliğiyle bir kağıda yakın,bir o kadar açılmaya uzak aşktı,onunkisi.
Küllükte birikmiş izmaritler,gizlice sırıtmaktaydı kalemin bu aşkına.Öylesi bir anlamsızlıkta,öylesi derin bir tutkuyla omuzlamak,o mürekkep mili hayatı kalemi küstürüyordu,ucu kırılıyordu aşka.
Kağıt olup bitenden habersiz,kendi beyazlığında oyunlarda,sırt üstü uzanmış tavana karşı düşlerde.Kendi uğruna yazılacak heceler besleyen,mor renkli tutkusunu akıtacak bir aşk beklemekteydi.Kendi beyazlığında kayboluyor,hayatına bir renk,onu dolduracak harf harf seviler istiyordu.Arzularıyla döllenecek bir kalem,beyazlığında dudağı ucunda kayacak,onu anlamlaştıracak bir aşk ki,kalemin ona olan mecnûnluğundan bi haberdi.
Masanın bir köşesinde sessizce camları ardından seslendi,kemik çerçeveli gözlük; kağıtt! kağıttt! uyansana artık.Seni kar bulutları gibi görmekten sıkıldım,artık renklen biraz,sağına soluna bakında,artık üzerinde heceler görelim,okuyalım.
Kağıt kıpraştı; biliyorsun,ben karalama olmak istemiyorum.Yazılacaksa üstüme öbek öbek harfler,aşk olsun,mecnûnum olsun,doldursun manevi ruhla içimi,bütünleştirsin beni.
İzmaritler birbirlerini dürttüler; sonra, hadi kalem git ve itiraf et,kavuş dil_i rüyana.
Fakat yazacakların sakın ayrılık,keder,korku üzerine olmasın ha!
Kalem; nasıl olur ki,istermi ki benli düşleri? Akışımla beni kendi beyazlığında bütünler mi?
’Elbette’ dediler izmaritler,siz birbirinize biçilmiş iki ruh barındırıyorsunuz,ancak siz aç yanlarınızı tamamlarsınız.Kağıt ucun kırıldığında açılmanı usulca bekler,tükenişleriniz aslında birlikte çoğalışlarınız olur.
Hadi! daha fazla bekleme,sivrilsin ucun..
Kalem; yanaştı kağıda’ Ne kadar güzel ve safsınız beyazlığınızda gözlerim kamaşıyor,leyla’lığınıza mecnûn’um.Günler ve geceler boyu izledim usul usul duruşunuzu,tutuldum.O dingin pamuk yüreğinize..
Bana temiz ruhunuzda yer açar mısınız? Mürekkebimin ellerinden aşkla tutar mısınız?
Kağıt;durdu,şaştı..Kalemin cüretkâr ama hece sarhoşu diline,üstelik bakışı öyle mor,öyle çekici bir endamı varki,kalbi pıtırdadı.İçi ısındı.
Uzun uzun baktı.
Sonra,’Beni mutlu eder misin?’ dedi.
Kalem;’Ben sana yüreğimide ,özümüde veririm.Uğruna tükenmeye razıyım,senle olmak,senli olmak ,yeniden doğmaktır bana’dedi.
Kağıt;gülümsedi...
Ve tatlı bir rüzğarla kıpırdaştı,sonuna kadar açtı yürek kapılarını.
Zaman içinde aktı,döndü..
Onlarkavuştular.
Birbirlerine acı,tatlı morluğunda öpüşken hayatlar,anlamlar yüklediler.
Birbirlerinin sonsuz varlığında,beraber tükenip,tükenişlerine silinmez izler bırakarak aşkla veda ettiler.
NÜRGÜL OCAK(27.09.12)
YORUMLAR
Kağıt olup bitenden habersiz,kendi beyazlığında oyunlarda,sırt üstü uzanmış tavana karşı düşlerde.Kendi uğruna yazılacak heceler besleyen,mor renkli tutkusunu akıtacak bir aşk beklemekteydi.Kendi beyazlığında kayboluyor,hayatına bir renk,onu dolduracak harf harf seviler istiyordu.Arzularıyla döllenecek bir kalem,beyazlığında dudağı ucunda kayacak,onu anlamlaştıracak bir aşk ki,kalemin ona olan mecnûnluğundan bi haberdi. seyre dalmış kağıtla kalem sanki sevişiyor sutunlarda içli içli hoş bir yazıydı yazan yüreği kalemi kutlarım sevğilerimle .............
nargulu
eyvallah..
eyvallah..
Bir gün rüzgarda savrulan bir kağıt parçası kalemin önüne düşmüş..
Kalem Son gücüyle yırtık kağıt parçasına bir dörtlük yazıvermiş.;
"Bilemezdim ki, senden ayrılmanın ölüm olduğunu
Bilemezdim ki, asıl ölümsüzlüğün senle doğduğunu
Bilemezdim ki , ben tükendikçe aşkımızın büyüdüğünü
Ama biliyorum ki ; "Şu an ölüyor olsam da bu satırlarda seninle beraber sonsuza dek yaşayacağım.
kutlarım bu guzel yazınız için.
Masalımsı bir öykü.
La Fontaine bir zamanlar hayvanları konuşturmuştu masallarında ve ders vermişti insanlara. Siz de masanızdaki eşyaları konuşturmuşsunuz. Değişik bir çalışma olmuş en güzel haliyle.
Belki bundan sonrakiler daha da güzel olacaktır; çünkü başlamak önemlidir "En" denilen kavramı yakalamak için.
Kalem, kâğıt, mürekkep, izmarit, gözlük... Güzel konuşmalar. Belki kısa karşılıklı diyaloglarla çok daha güzel de olabilirdi. Ama dediğimiz gibi herşeyin bir başlama noktası vardır.
Aşk çok zaman yalnızlıklarda dillendirilir, ya da kalabalıktaki yalnızlıklarda. Bu güzel yazıya keşke bunu da hafif koklatsaydınız..
Bu kalem yaratıcılıkla bence çok şey okutacak bizlere...
Kutlarım..
Saygılar...
nargulu
Turgay COŞKUN
Siz yazdıkça ziyaret edeceğim sayfanızı...
Saygılar...