Militan

• 27 Eylül 2012 Perşembe 00:38:55

Militan

"1. isim Bir düşüncenin, bir görüşün başarı kazanması için savaşan, mücadele eden kimse" Türk Dil Kurumu / Güncel Türkçe Sözlük
Bahsim bu tanım üzerinden olacak!

Bu tanıma göre tüm fikir adamları, peygamberler dahil; getirdikleri, açığa çıkardıkları fikrin militanıdır!

Genel bir açıklama ile konuya girmek isterim: Evrensel olan fikirler denge içinde seyreder! Militanlar denge bozar. Engel koymak insanlığı sınırlar."Hayır ve şer Allah’tan" Pozitif militanlık negatif militanlık kadar tehlikelidir! İzafiyet, görecelilik var. Denge pozitif ya da negatif yönde bozulunca kaos çıkar.

Peygamberler negatif yönde bozulmuş olan dengeyi pozitif katkı ile dengeler! Gözlem budur, hakikat de bu mudur? Hakikatte olması istenen her zaman sağlanamaz. Peygamberlerin çarmıha gerilmesi, felsefe ve tasavvuf adamlarının idam edilmesi bu nedenledir.

Aslında evren denge üzerine kuruludur, bozan olmasa düzelten de olmayacak!
Görecelilik ise şöyle; bozanlar ve düzeltenler birbirine karşı bozguncudur! Yusuf peygamberin o zamanın din adamlarınca rakip görülmesi ve Yusuf’un tapınaklara ordu ile girmesi, tarafların kendilerini "Doğru" görmesinden kaynaklı...

Genel bakışta pozitif militanlığın negatif militanlık kadar tehlikeli olduğu görülüyor. İsa’nın pozitif hareketi "Çarmıh" ile neticeleniyor...

Peki, negatif yönde denge bozanlara "Dur" demek için illa bir "Don Kişot" mu çıkacak? Toplum kendi iç dengesini kursa, kimseyi "İlah" derecesinde başı üzerinde tutmasa, dengeci militanlara ihtiyaç kalır mı? Dengeyi kefeli terazi üzerinden anlamaya çalışırsak; bir kefeye ürün, diğer kefeye ölçü için gram konur. Miktar üzerinden denge sağlamak istenirse ürün miktarı azaltılır veya çoğaltılır, (bir kilo pirinç için) fazlası alınır eksik eklenir. Karpuz için bir kefeye karpuz konur diğer kefeye kilo ve gramlar konarak denge sağlanır...

Örnekteki durum sosyal olaylar ve hesaplaşmalar için geçerlidir. Haddi aşanlar cezalandırılır! Ceza ve had aşımı arasında dengesizlik olur ise ne olur. Alacaklı durum oluşur. Yani fark kadar borç, alacak açığa çıkar.

Bir misal daha vermek isterim: Kurt ve ayı ortak avladıkları bir koyunu aralarında paylaşırken anlaşmazlığa düşmüşler! Tilki onların anlaşmazlığından faydalanmak için arabuluculuk teklif etmiş. İki parça olan etlerin hangi parçası çok ise ondan yiyerek eşitliği sağlamayı teklif etmiş! Dengeyi sağlamak için yerken bilerek fazla yemiş ve bu sefer de yediği taraf az çıkmış. Doğal olarak diğer taraftan da yemek durumunda kalmış, böylece karnını doyurmuş ve sıvışıp gitmiş.

Son tahlilde; denge bozucular olmasaydı, denge düzenleyiciler de olmazdı. Denge bozulmasa arabulucular da avantadan pay almazdı... Kısa kesiyorum, uyanalım...

Ahmet Bektaş