- 557 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
neydim kahrolası gecede...
bazen
yıkarcasına bir kaleyi zapt ediyorum, surlarından süzülüp kapı kemerine takılıyorum... aylarca kalıyorum cesedimle beraber... sıcak vurdukça eriyorum iliklerimden.... bir irin kokusu sarıyor göğsümden süzülen kanları, öpüyorum sevgilinin acıyan dudaklarını...
ve bazen güneş küfrediyor geceye, sırnaşık bir gölge gibi dolanıyor bedenimde... kışa vuruyor ayazın yaz çarpıntıları... kalp kırık, kalp olabildiğince nevrotik yaklaşıyor bedene belkide... ve yakalasam saati akrebi yelkovana kertecek gibi iliştiriyorum zamanı beynime.... ve bir kurşun namluya küsüyor, şakağımla barıştığı gecede... küf kokuyor, barut kokuyor gece bir fesleğen çekirdeği derecesinde... kes diyorum, kanıyor, kesilmiyor heceler dengesizce...
bazen neredeyim ve-veya kimim demeye kalmadan kaldırıyorum naaşımı iki hecenin bittiği düzlüğe...
her neyse,
neydim kahrolası gecede...
erkan ulusoy...