ÜTOPYA
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Şu toprakların üzerinde gökyüzüne tırmanan binalar olduğu kadar bir de yer altına yol alan mezarlıkları var.
Bir zamanlar var olduğu iddiasındaki onca insan, ne kadar cürmü varsa hepsini kucaklayıp girdi toprağın altına. Sonrasında başına neler geldi tek kelime bile edemedi, dönüp arkasında bıraktıklarına. Hala bir muamma herkes için. Toprağın üstü, yerin dibi.
Şu insanoğlunun aslında tek ümidi, elleriyle diktiği tohumdur ancak. Öyle ya attığı her tohum yeşermeyecek olsa da, ürün olacak kadarı kıracak kabuklarını ve yırtıp toprağını göğe uzatacak nasılsa başını. Günü görüp güneşte kavrulacak başaklar. Yandığında dolu dolu daneleriyle bilinmez bir el gelip vuracak başlarını tırpanıyla. Yığılı kalacak değirmencinin önünde ve un ufak edilecek az sonra. Doyacak elbet kuru somun haliyle insanlar. Şükran duyacaklar mı tohuma, güne, güneşe ve bağrı çatlayan toprağa? Boy veren tohumlar gibi kimi bilecek kıymetlerini, kimsenin aklından bile geçmeyecek.
Ölmek mesele değil a canım. Bir zaman vakit doluverir terk ediverirsin beden denen giysini. Sonrasını düşünmeyi aklına bile getirmezsin, canın çıkarken boğazını yırta yırta.
Asıl mesele “doymak meselesi” şu alemde. İster bir lokma ister mükellef sofra. Yiyip yiyebileceğin ne varsa ortada. Derlerdi ki büyükler, sofraya oturduğunuzda yemeğin siz tarafına banın ekmeğinizi ve çorbayı sizin tarafınızdan kaşıklayın. İlle de en kenardan ille de kaşığın ucuyla. Daldırmadan, dalmadan çala kaşık. Edeple. Yapamasan da dinleyeceksin büyüğünü. Yapabileceğin bir zaman gelecektir nasılsa. Sofrada doyarken sen, aslında hayatta nasıl doyacağını öğreten babandır bunları sana anlatan. Öyle görmüştür babasından, emanetini bildiği, gördüğü gibi aktarır kendi evladına. Başkasının rızkına göz dikme demenin en latif halidir bu. "Kendi payına düşene razı ol" öğüdünde bulunmanın en güzel halidir.
Bir sofrada başlar anlayacağın hak/hukuk davan ve adam olacak olan için bu dersler muhakkak çocuklukta başlar. Elinde büyürsün dostluğun ve eşitliğin. Üleşmek kitaplardan silinmemiştir o zaman. İmeceleşmek normaldir. Çıplak ellerini kullanmayı öğretirler sana. Kirlendikçe yunup temizlenmeyi. Dostun dosta hürmetini öğretirler. Zarar vermeden sevebilmeyi ve zarar verebilecek duruma geldiğinde kaçıp kaybolmayı. Yok olmayı hatta.
Ellerinle büyür, ellerinde büyütürsün sende sana sunulmuş her şeyi. Ellerinde büyür düşlediğin ütopya. Kimi yorar, kimi ağlatır, kimi bezdirir seni belki ama büyür sonunda. Hakça yaşamayı öğreteceği yeni dünyalar doğuracaktır nasılsa.
YORUMLAR
Sevgili Asran, yazın çok güzel. Bir tıhumun hikayesi... Unutma ki, sen bu deftere binlerce tohum ekenler densin.
Deftere girince anasayfada adınızı gördüm. Heyecanla dönüp dönüp tekrar okudum. Yanlış görüp sahrada hayal görmüş gibi olmak istemiyordum ama gözlerim doğru görmüş. Hoş gelmişsiniz, sefalar getirmişsiniz.
O, güzel gözlerinizden fışkıran edebiyat sevgisine ben bir kez tanık olmuştum ve hiç unutmadım. Senin de bizleri unutmayacağını biliyorum.
İyi ki geldin, tekrar hoş geldin.
Sevgiler...
önce ben de "Hosgeldin " diyecegim, sevgili Asran . bu sitenin acildigindan beri kimler geldi kimler gecti . lakin bazi gidenler icin " keske gitmeseydi ... cok kiymetlimdi " dedigim cok kisi olmamistir . bir elin bes parmagindan anca ücünü kaldirabilirim .. ama bunu sen de biliyorsun ... sen o üc kisiden biriydin .
yazini okuyunca aslinda cok etkilendim...
bakmissin topragin üzerindesin... farkinda bile olamadan bir anda bir de bakmissin ki topragin altindasin... ki bundan senin haberin bile olmaz . ölüm geliverir ... ah sevgili Asran aynen böyle geliverdi ölüm... bir ay olacak pazartesi günü . cok degerli bir arkadasimi kaybettim. biz öyle gördük ... öyle bildik . hayatta insanin "agretligim " dedigi bir kisi olur . iste o giden can benim "Agretligimdi " cok agladim ... cok yandim... Rabbim mekanini cennet eylesin .
ve dün de büyük bir ozanimizi ugurladik . öyle bir güzel insani ... bu yazinin altinda o büyük ustaya da bir fatiha okuyalim istedim .
ne cok eser birakti .. ki biz onun o türküleriyle bir ömür gecirdik ...
sadece bir türküsü var ki onu inan bana her an icimden söylüyorum . ve o güzel insanin o mütevazI halleri geliyor aklima " her sanatci devletin sanatcisidir " deyip devlet sanatcisi ödülünü kabul etmemisti yillar önce ...
Hep sen mi ağladın hep sen mi yandın
Ben de gülemedim yalan dünyada
Sen beni gönlümce mutlu mu sandın
Ömrümü boş yere çalan dünyada.
Ah yalan dünyada,yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada
uzaklardan cok selam olsun.... cok sevgili kardesime... sevgimle.....
asran
Başınız sağolsun, ahretliğinizin mekanı cennet olsun size de şefaatçi olabilsin inşaallah
Pek denk gelmiş bu çalışma acınızın üzerine, affedin beni inşaallah
Bende sizi gördüğüme çok sevindim ve sevinmeniz konusunda samimiyetinizi en iyi de ben bilirim bilirsiniz
gönül dolusu koydum selamlarınızı gönlüme, taptaze vatan kokulu selamlar yolladık hanenize, Saadet Hanım efendiye de hassaten muhabbetlerimizi iletiniz inşaallah.
Sevgi ve dualarımızla...
''Ellerinle büyür, ellerinde büyütürsün sende sana sunulmuş her şeyi. Ellerinde büyür düşlediğin ütopya. Kimi yorar, kimi ağlatır, kimi bezdirir seni belki ama büyür sonunda. Hakça yaşamayı öğreteceği yeni dünyalar doğuracaktır nasılsa''
büyümek çoğalmak olmadıkça, faydasız bir göbeklenme olur. herkes kendi bahçesinde ağaç olacaksa! sonunda; fala büyümek de büyüklenmek de faydasız parsel iştigali... başka bahçelere tokum başka düşlere meyve olmadıktan sonra.
hayat geniş kaplı bir tencere. herkes kendi ateşinde kendine düşenini pişiriyor. fakat hayat paylaşım denen müphem zaman canlı bir organizma. ve tencereye yanaşamayan yanaşsa da ateşi olmayan öyle çok insan var ki. hele medeniyet dediğimiz o canavar her şeyi meta ile metalden bir olgu ettiğinden beri...
okunası güzel bir paylaşımdı. teşekkür ettim adıma .
Var olsun özleyen tüm dostlarımız :) Her birine ayrı ayrı gönül dolusu selam olsun.
Habib Dağ kardeşim çok kıymetlidir, çiğ tavuk yemeyeli çok olmuştu onun için. Her birinizin de memnuniyet notlarını görünce doğrusu ya onca birlikte geçen zamanımızda sandığım gibi vaktinizi zay ettirmemiş olduğum duygusuyla yüzleşmiş oldum ve sevindim. Demek hakikaten birilerinin gönlünde de benim onlar için hissettiğim sevgi ve muhabbetin bir karşılığı filizlenmiş.
Sevgi ve saygılarımı gönderiyorum, sık sık görüşebilmek dileklerimle...
Uzun bir aradan sonra sizi tekrar görmek nasıl mutlu etti anlatamam.
Hoşlukla, güzellikle , elinde sofrayla gelmişsin.O kadar güzeldi ki anlatamam.
Akıcı, dupduru, kesin, net kendinden emin ifadeleriyle çok güzeldi.
Sağolasın doyurduk yüreğimizi, doyurduk ruhumuzu, doyurduk insan yanımızı. .
Her zaman ki gibi büyük beğeniyle okuduğum eserleriniz zincirine yeni bir halkaydı.Kalben tebrik ederim.
En içten sevgilerimle ve saygılarımla.
—Buyurun ne alırdınız?
—Şey pardon, şöyle bol köpüklü az şekerli bir ütopyada ben rica etsem
—Ustaaa! Ütopyalar iki oldu, biri sade biri az şekerli...
Ahanda havaya ayrı suya ayrı yazıyorum. Gördüğüm ilk rüyamda dünyadaki tüm kılıçların kınlarına Japon yapıştırıcı dökeceğim, kamaların kabzalarını hakiki sızma zeytinyağı ile yağlayacağım. Bütün tabancaların tetiklerini eğeliye eğeliye yok edeceğim, tüfeklerin namlularına hidrofil pamuk tıkayacağım. Ha! Unutmadan şunu söyleyeyim eğer kendim için bir şey istiyorsam namerdim!
Latifesi bir yana, sizi bilmem ama ben başında “rüyamda” diyerek kendimi garantiye aldım, o ki hiçbir zaman gerçekleş(e)meyecek. Öyleki ütopyası bile başlı başına ayrı bir ütopya.
Oysa benim ki ne kadar irrasyonel duruyorsa sizin ki bir o kadar makul ve gerçekçi. Kalbinizi ferah tutun, hiç de öyle ütopik şeyler istemiyorsunuz.
Ütopyanızın gerçekleşmesi dilekleri ile tebrikler, selamlar, saygılar.
Not: Hoş geldiniz diyeceğim de... Ev sahibesine “hoş geldiniz” demek acep ayıp kaçmazmola. Şaka bir yana sizi yeniden burada görmek mutluluk verici.
asran
Hoş geldiniz Lütfiye hanım, adınızı görünce çok sevindim, tebrikler.
asran
Bana hep yaz derdin...
Ama sen bir anda gittin...
Dert değil ki;
Şimdi burdasın...
Hoş geldin... :)
asran
Fena mı oldu eminim çok güzel şeyler çıkmıştır kaleminden :) Okumayı sevenler için en samimi kalemlerden biri olacaksın diye düşündüm hep :) Yanıldığımı sanmıyorum. ;)
(( Seçil Nimet ))
Yazmak nefes aldırıyor ruhuma...
Teşekkürler sevgimle asran... :)
Ben deftere üye olduğumda siz ayrılmıştınız. Tanımak, yazdıklarınızı okumak kısmet olmamıştı. Lakin isminizi o kadar çok duydum ki. Özellikle bir kişi öylesine hoş sözlerle bahsetti ki sizden yokluğunuz tanımadan da olsa üzmüştü şahsımı.
Yeniden burada olmanız ve sizi görmek çok güzel. Hoşgeldiniz diyor ve nesir bölümüne çok şeyler katacağınızı, bıraktığınız yerden meşaleyi alıp bizlere çok şeyler öğreteceğinize olan inancımı bilmenizi istiyorum.
Saygıyla...
asran
Hoş buldum inşaallah. Teveccüh göstermiş arkadaşlar, sağolsunlar. Görüşmek üzere inşaalah ...
Ağyar
Pardon yaa, senin bir "koç" adağın yokmuydu bu iş için, onun kavurmasından diyorum işte :-)
Şaka şaka,
Sanırım sadece sen değilsin mutlu olan
Selamlar
Aynur Engindeniz
Evet görüyorum ki geldiğine sevinen tek ben değilim. Ama nedense gittiğinde benden başka kimsenin pek itirazı olmamıştı:)
Koç adamadım ama sana söz kurbanda sana bir testi kebabı yapıp kargoya vereceğim abi:)))