- 512 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ALİ EFENDÜ
Hepimiz ikinci perdedeyiz.
Birinci perdede umutlar vardı,
Yetmez.
Üçüncü perdeye kim kalır kim kalmaz belli olmaz.
***
Bazı şairler “Hayat bir şiirdir” deseler de…
Bence Hayat;
Yazarı, yönetmeni, oyuncusu, suflörü, perdecisi ve daha pek çok emekçisiyle başlı başına bir Tiyatro Eseridir, her bir türüyle.
Oyunun sonunda Perde kapansa da;
Bir tirat, bir replik sinmiştir bir koltuğun döşemesine, bir kapının pervazına ve perdenin bir kıvrımına mutlaka.
***
Bir tarihte yurdun öteki ucundaki bir iline düşmüştü yolum.
Kendime verdiğim bir görevi yerine getirmekti amacım.
Her zamanki özgür, bağımsız kimliğim ve çalışma aşkıyla düşmüştüm yollara.
Gittiğim kurumla ilgili bazı prosedürler gereği bu çalışmayı o sıra gerçekleştirememiştim.
Lakin bu resmi ziyaret;
Bir anda hoş bir tiyatrosal oyuna dönüştü ve beklide hayatımın en güzel ve beni en çok gülümseten çalışmasını yapmama vesile oldu diyebilirim.
Üç kişi arasında geçen diyalog ve aksiyonlardan yola çıkarak tümüyle doğaçlama tarzında kurguladığım bu çalışmanın kısa bir bölümünü sayfaya adapte etmek istedim, sizlerin de gülümsemesi için.
Ayrıca bu aşkın finalini yine sizlerin hayal gücüne bırakıyorum.
İyi Seyirler…
***
Her mevsim dönüşünde adam geleceğini söylüyordu kadına.
Mevsimler defalarca renk değiştirdi.
Oysa adam hiç gelmedi.
Beklemeye alıştı kadın.
Hatta bir ibadet saydı onu beklemeyi kendi gönül mabedinde gündüz-gece.
En güzel dizeleri bulup çıkardı ve astı kuğu misali ak-pak boynuna bir ferman gibi.
Seni değil görsem de tek,
Hayalini çiçeklesem.
Hem güneş, hem ay bilerek,
Seni beklesem, beklesem.
Gönül sevgi denen çağda,
Hangi tılsım var bu bağda.
Yazın kırda, kışın dağda
Seni beklesem, beklesem.
Ölüm gözlerimde solsa,
İçim mısralarla dolsa
Ne gün olsa, ne yıl olsa;
Seni beklesem, beklesem
***
Bu mevsimde gelmeyecekti adam.
Belli…
Ben giderim, dedi kadın. Ben giderim.
Gökyüzünde dalga dalga yankılandı bu sözler bir ilahi gibi.
Ferhat dağları delmiş. Mecnun çöllere düşmüştü sevdiği kadın uğruna.
Oysa bir kadının bu denli cesur ve atak olduğu pek görülmemişti aşkın tarihinde.
Gelgelelim bu kadın namlusunun ucuna taktığı gibi sevdasını. Koştu sıra dağlar ardındaki sevdiği adama.
İsterseniz bundan sonrasını; nasıl ki kadının sevdiği adamı yüreğinde besleyip büyüttüğü gibi, kadını da kendi yüreğinde besleyip büyütmüş olan diğer kadına bırakalım.
****
(Önemli not: Tüm uğraş ve çabalarıma karşın Seslendirme Tekniğinde başarılı olamadım. Defterde ki onca insan! Bu durumu bildiği halde suskun kaldı.
Kusurlarım affola.)