- 3542 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Son Hikâye
Şimdi bir adam düşün, içinde kocaman bir sen varsın ama senden farklı bir sen. Kendi yaratmış büyük bir kısmını. Yeni ifadeler oturtmuş yüzüne, en yakışan elbiselerini giydirmiş, yeni duygular eklemiş sana, baştan yazmış kaderini, dudağının kenarında hep çikolata lekesi varmış, hiç suratın asılmamış, hiç üzülmemişsin bu adamın içinde, zaman değişmemiş orada, hiç hava kararmamış mesela... Gerçekte ne değişirse değişsin ne olursa olsun orada korumuş seni. Eline geçirdiği kırık kalemi ile hikayeler yazmaya çalışmış, karalanmış sayfanın üzerine... Defalarca hikayenin karakterlerini intihardan kurtarmış, umutsuzluğun içinde mutlu son aramış hikayesine. Göz yaşları düşşe bile sayfanın üzerine o bahar yağmuru demiş yarattığı karakterine ve güneşi betimleyip gökkuşağını tasvir etmiş ona. Rengarenk kuşlar uçurmuş sonra üzerinden, onların cıvıltılarını bebek seslerine karıştırmış, sıcak bir rüzgar eklemiş sonra yeşil çimenleri dans ettirmek için. Şarkılar söyletmiş sana, kelebekler kondurmuş kırmızı ojeli tırnaklarına... Ellerine benzeyen küçük beyaz balıklarla beraber yüzdürmüş seni en güzel okyanusunda... Ama elleri titremiş birden adamın, sımsıkı tuttuğu kalemini düşürmüş, devam edememiş yazmaya, denemiş, toparlamaya çalışmış olmamış... Son bir çaba ile seni okyanustan tekrar karaya çıkarmış ve hikayesine son vermeyi düşünmüş. Artık karada dilediğin yere koşabilir istediğin yere gidebilirmişsin. Zaten karalanmış bir sayfaya yazılabilecek en güzel hikaye de buymuş.
Sezer TÜREMEN 26.09.2012