6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3513
Okunma
Yaşam içindeki detayları seyre durdunuz mu hiç? Bir kır çiçeğinin küçük bir yaprağındaki o renk cümbüşü sizi alıp götürmedi mi? Bir kuşun kanatlarındaki gökkuşağı renklerini fark edip incelediniz mi? Kelebeklerin kanatlarındaki renk desenleri ile dansetme duygusu yaşamadınız mı? Çiçeği durmuş bahar dallarının yaşam enerjisiyle içiniz dolmadı mı hiç? Kıyıya bütün gücüyle vuran dalgaların beyaz köpüklerinde kendi hırslarınızı, birikmiş öfke nöbetlerinizi hatırlamadınız mı?
Ya da güneş ışınlarının binbir renkle oynaştığı suyun o hafif salıntısında kendinizi içinde bulmak istemediniz mi? Balıkların renkleriyle yüzmediniz mi birlikte? Baharın müjdecisi olan yemyeşil çayırlardaki bir tek papatyanın beyazlığı bile size mutluluğu hatırlatmadı mı? Bahçenizdeki kan kırmızısı gülün rengi size aşkı sunmadı mı? Bir sokak köpeğinin gülen gözlerine gerçekten baktınız mı hiç? Sizden sevgi dışında hiç bir şey istemeyen bir sokak hayvanının başını okşadınız mı? Ve içinizdeki sevgi kırıntısının birazı olsun ona akıtmadınız mı? Etrafınızdaki dolaşan insanların yüzlerine bakınca ifade ettiklerini size söylenmeyen bütün sözleri duydunuz mu? Gördünüz mü çevrenizi?
Bakmak ve görmek. Bütün bu ve buna benzer yaşam şekilleriyle birlikte yaşamamıza rağmen bu detayların farkına varmamak ne büyük kayıp. Fark etmeden insanın hayatından akıp geçen bir sürü güzel şey ve farkına varmadan yaşanan onca güzellikler. Aslında durup biraz etrafınızı seyrettiğinizde şimdiye kadar görmediğiniz ne çok şey göreceksiniz. Güzel ya da çirkin ama farkında olacaksınız.
Bakmak sadece gözle olur ancak görmek akıl ve kalp gözünün devreye girmesiyle gerçekleşir. Çevrenizi gören gözerle seyrediniz. Çünkü görmek bakıp anlayıp kavramaktır. Evrendeki devam edegelen bütün bu olguların yaşamınızda belli bir harmoni içinde yer aldığını fark ettiğinizde yaşam daha da bir anlamlı olacaktır.
Şükran Demirtaş