- 798 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Amıcam Bilir
AMICAM BİLİR
Bir Kırşehir türküsü var:
“Çıbığına (çubuk) lüleyim
Yâr yüzüne güleyim
Sen gapıdan (kapı) geçerken
Ben başına belayım
Vay le le le le le le İrbamo
.
Karşıda hirk (herk) otlanır
Bu derde kim gatlanır (katlanır)
İkimizin derdinden
Havalar bulutlanır
Vay le le le le le le İrbamo”
Bu türküyü Çekiç Ali’den dinlemelisiniz.Bağlamanın üstünde kelebek gibi uçan parmaklar...Sazın göğsünü döven pençe...Demir döver gibi.Ama okşarcasına...
Bu nasıl olur?Sazı çalan Çekiç Ali’yse pekala olur işte.Dinlemek gerek.Can özüyle...Bile söyleyerek...”Koşalaşmak” derler bizde buna.
Bizim yeğen İlhami (Aksoy) Yöhmür’e pancar ekmiş.Bir ikindi sonrası bana dedi ki:
”Hadi amıca pancara gidek...”Bindik Hacı Toros’a.İlhami’nin steyşın Röno’su vardı o sıralar.Rengi beyazdı.Pancar tarlasına giderken kuğu gibi süzülürdü.İlhami’nin az kahrını çekmedi.”Hacı Röno”Yöhmür yollarında keklik gibi sekiyor.Yöhmür yolları bakımsız,tarla yolu.Hacı Toros’tan başka otomobil bu yollarda tıkanır kalır.Ağzının işi mi bu yollarda teker döndermek.Altı değer.Toz dumana boğulur.Hacı Röno vefakardır.Bir gün yolda bırakmaz.Cefakardır Hacı Toros.Her çileye katlanır.Kanaatkârdır.Az bir yakıtla dağlar aşar.Yüzü yerdedir.Tepeden bakmaz insana.
Vardık Yöhmür’ün yazısına.İlhami yağmurlama borularını kontrol ediyor.Motor çalıştıracak.Ben de kafama göre takılıyorum.Yöhmür’ün yazısında bozlak söylenir.Bozluyorum.Sonra “Çıbığına lüleyim”türküsü.Bu türkünün bağlantı bölümü:”Vara le le le le le le İrbamo”Çağırıyorum canı gönülden.İlhami çalışıyor.
İşimiz bitti.Motoru çalıştırdık.Geldik Yakup’un kahveye.O zamanlar Yakup’un kahvesi 7/24 açık.Domino oynayacağız.Kareyi kurduk.İlhami’yle ben.Erol’la (Eroğlu) Metin (Kahraman).Laf aramızda kimse İlhami’yle ortak olmak istemez.Çünkü İlhami hep kendine oynar.Haliyle kaybeder çok kez.Onunla birlik oyun ortağı da...
Başladık dominoya.Taşımız da iyi geliyor.İlhami’nin beklediği gibi oynarsam sıra İlhami’ye gelince İlhami:”Vara le le le le İrbamo” diyor küüt diye vuruyor masaya domino taşını.Erol soruyor İlhami’ye:
”Ne İrbamo’su? Ne diyorsun?” İlhami zevkten dört köşe:
”Onu amıcama sor o bilir.”
İlhami Yöhmür’de boru değiştirirken türkünün nakaratını belleğine kaydetmiş meğerse...Oyun süresince dilinin virdi oldu İlhami’nin.O gün biz kazandık tabii.
YORUMLAR
yazıyı ben pek beğendim, yazarın rahat konuşuyor gibi anlatımı çok hoş. Çekiç Ali ustayı ve bozlakları seviyor olması da ayrı bir güzellik tabi. Neticede ortaya keyifle okunan bir yazı çıkmış kutluyorum
siyami yozgat