- 923 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TARİHTE GEZİNTİ
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
TARİHTE GEZİNTİ
Kadir DURAK
Türk yurdunda Türk’e zulmün başladığı dönemleri çok iyi analiz etmek elzemdir.
Türk yurdunda Türk’e zulmetmek dönemi Kanuni ile başlamıştır.
Kendi öz oğlunu ihtirasına kurban vermiştir.
Şehzade Mustafa Kanuni’nin emri ile kesilerek şehit edilmiştir.
Kanuni Fransa kralının anasının hatırı için vatan sevdasından ricat etmiştir. Trük eliyle Türk’e zulmü başlatmayı başardılar ya avuçlarını ovuşturmaya başladılar.
Viyana seferinin ayrıntıları, taktikleri, ordunun geçeceği yollar yataktan Bizans kalıntılarına uçunca; Viyana bozgunu yaşanıyordu.
Kanuni bu bozgun sonrası; süt kardeşi Yahya Efendi’ye "Bir devlet ne zaman biter." Mealinden bir mektup yazmıştı.
Yahya Efendi; "Nemelazım." Diyerek tek kelimelik cevap yazmıştı.
Kanuni zamanında sarayın azametinden korkanlar; "Nemelazım" Demeye başladılar. İşte devletin çöküşü de burada başladı...
Katerina’nın hatırını sayan Baltacı Mehmet; Rusya’yı Türk hezimetinden kurtardı.
İşte Türk kanı dökmenin yolunun, önünün açıldığı vahşet de bu olayla başlatılmış oldu.
Ecnebiler yenge yollamaya başladılar. Çünkü akılları göbeklerinin altında olanları iyi tespit etmişlerdi.
Ecnebi gelinlerin cazibesi gün geçtikçe artıyordu.
İşte Osmanlı’nın zayıf noktası yakalanmıştı.
Ecnebi gelinlere kimler kurban edilmedi ki;
"Gör halimizi ey gazi hünkâr
Eşşek vezir oldu katır mühürdar." Diyen şair havluyla boğuluyordu....
Sonraki yıllarda Kırım isyanı (1794) Yaş Antlaşası (1797) Devletin kırılma noktası olmuştur.
"Ben Türk’üm." Diyen Ziya Gökalp sürgün ediliyor.
Hüseyin Nihal Atsız ve arkadaşları tabutluklara atılıyordu.
1950 Yılı çok daha önemlidir.
Nato ile bir çok durum sözde yenileniyor.
İzmir sizin." Diyen İngilizler, Fransızlar ve ABD’nin en has üyesi olduğu NATO’ya dahil oluyoruz.
6-7 Eylül 1955 Kristal gece olayları oluyor. "Türkler barbar." Sözü onaylatılıyor sanki....
Yurt dışına gidip eğitim alan mı, veren mi? Durumundan bir açıklama ihtiyacı da duyulmadan; Pentegon’a gidişler çoğalıyor.
1960 İhtilali.
1971 Muhtırası
1980 Vahşeti yaşanıyor.
1982 Eruh’ta PKK göz göre göre kuruluyor.
Herkesin gölge gibi takip edildiği dönemde PKK kuruluyor.
Kan durmayacak ya.
Rüşvet alabildiğine hız alıyor.
Benim memurum işini bilir.
Poşete giren pornografi.
Gazetelerin ilk sayfalarında yayınlanan sayfa güzelleri
Adam sendecilik ve adam kayırıcılık alabildiğine hızlanıyor.
Yalakalık gereçli meslek oluyor.
En büyük ayıp olan, en büyük günah olan "Gıybet." Leblebi oluyor.
Bunların alt alta, yan yana sıralanışı ahlaksızlığın hayat tarzı olarak seçilmesinin göstergesinden başka sonucu var mı?
Ahlaksızlık olan yerde huzur olur mu?
Bütün bu durumları göz önünde bulundurarak; saygıyı ön planda tutmak, insanlığa önem vermek, insanca yaşamanın değerlerini iyi analiz etmek, ahlaklı yaşantıyı kendine şiar edinmek; insan olan herkesin asli vazifesidir.
12 Eylül 1980 ile başlayan vahşete gelince;
Yargılama konusundaki gelişmeler bakar isek; yargılamada gelinen nokta; "Nasıl, nerede ifade alsak acaba?" Durumu ancak aşılmış. Oysaki yasa çıkalı 2 Yılı geçti.
Bu da demektir ki; yargılama epey bir zaman alacak?
Huzuru Mahşer bu işin yargı yeri...
Kimin hangi şehirde hangi ekiple kime işkence yaptığı mutlaka kayıt altındadır.
İzan ve insaf sahiplerini; 12 Eylül 1980 öncesi bile bile kan seyredenleri ve bu karanlık dönemde işkence yapanları Türk ve dünya kamuoyuna açıklamaya davet ediyorum.
Soy Türk, ruh İslam ise; ahlaklı olmak mecburiyettir.
Kadir DURAK
(lebiderya)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.