- 870 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İSTANBUL'DA BİR YIL
İstanbul, yüreğimi verdiğim İstanbul… Şaka gibi İstanbul’da manevi anlamda harika bir yıl geçirdim.
İstanbul’a ilk geldiğim zaman, oldukça heyecanlıydım. Yüreğimde, bu rüya gibi şehre, ilk defa adım atmanın verdiği heyecan vardı. Ama ne heyecan yani…
Ne demişler; tebdil-i mekan’da ferahlık vardır. Aynen öyle, insan bazen mekan değiştirmeye ihtiyaç duyar.
Ailenizden çok uzaklardasınız, yalnızsınız koca bir şehirde. Ama insan zamanla alışmıyor değil. Zaman her şeye ilaçtır, derler. Evet, insan zamanla her şeye alışıyor.
Görmeden yüreğimi verdiğim İstanbul… Yeditepe İstanbul… Neler fark etmedim ki İstanbul’da. Bir zamanlar Osmanlı’nın başkentiydi İstanbul. İstanbul’da neler dikkatimi çekmedi ki; boşu boşuna yedi tepe İstanbul dememişler, her tarafı tepe nerdeyse. Gökdelen gibi yüksek yüksek binalar… Üst üste gelen köprüler… Tüneller… Deniz kenarında balık tutan insanlar… Balık tutan insanların dibinden ayrılmayan kediler… Daha neler neler…
İstanbul İstanbul, yüreğim seni çok sevdi İstanbul. İstanbul’dan ayrılmak zor olacak. Bir daha geleceğimi bilsem üzülmem. 2. yuvam bildiğim İstanbul, Allah’tan dilerim ki, inşallah tekrar vuslat buluruz birbirimize…
SÜNDÜS KOÇ – İSTANBUL
17.05.2012 – PERŞEMBE