PEYGAMBER EFENDİMİZE HAKARET FİLMİ

• 24 Eylül 2012 Pazartesi 14:22:06

Peygamber Efendimize hakaretler içeren filmin fragmanının internette yayınlanması ve akabinde islam dünyasında başlayan protesto eylemleri özellikle haçlılar tarafından beklenen bir gelişmeydi. Bu filmle hem Efendimize hakaret ettiler hem de muhtemel protestolar sonucunda islama ve müslümanlara yönelik yeni bir çamur atma imkânına da kavuştular.

Hem gözümüzü oyuyorlar hem de niçin görmüyorsunuz diye bizi suçluyorlar. Yavuz hırsız ve ev sahibini bastırır kabilince ABD’nin Mısır elçisinin ölümüyle, islam dünyasınin gaddarlığından, vahşiliğinden, caniliğinden girdiler ve olmadık hakaret ve iftiralar resmi geçidine başladılar.

Öncelikle batılı film şirketlerinin büyük hissedarlarının yahudi ve siyonist olduğu gerçeğine dikkat çekmek istiyorum. HollyWood yapımı filmlerde yahudi aleyhtarlığını asla ve kat’a görmek mümkün olmadığı gibi çoğu filmler yahudilerin zulme uğradığı, yahudilere yönelik haksızlıklar ve soykırımlar içeren propagandalarla doludur. Yahudi aleyhtarlığı kokusu olan hiç bir film gösterime giremeyeceği gibi o filmin oyuncuları da bir daha hiç bir filmde rol alamaz. Bütün film şirketleri ve yapımcılar için bu konu mayınlı tarladır.

Haçlı ve batı tarihine kısaca bir göz atıldığında vahşetin, katliamların, hayasızlığın, zulmün ve kinin onların hayatının temelini teşkil ettiği görülür. Orta Çağda kendi halklarına yaşattıkları zulümlerle beraber Haçlı Seferleri ile coğrafi olarak Anadolu ve Orta Doğunun, inanç olarak islam dünyasının yaşadığı felaketler zinciri tarih kitaplarında kayıtlıdır. Son asırda Çanakkale, Hiroşima, Viyetnam, Afganistan ve Irak, Emperyalist Batının kandan ve katliamdan beslenen kirli yüzünü unutturamayacak örneklerdir.

Bizim inanç sistemimizde bütün peygamberlere iman esastır, hepsi , Allah’ın kullarına mesajını iletmekle ve örnek olmakla görevlendirdiği elçileridir. Hepsine inanırız, severiz, hürmet gösteririz. Zira bu dinî bir vecibedir. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim büyük bir kısmı geçmiş peygamber kıssalarıyla doludur. Hepsinin hayatından, dava adamlığı yönüyle verdikleri tevhid mücadelelerinden alacağımız ve kendi hayatımıza aktarmamız gereken çok dersler var. Ayrıca aramızda Musa, Harun, İsa, Davut, Süleyman, Yahya, Meryem, vs. İsimleri de oldukça yaygındır. Hasılı bizim itikadımızda hiç bir peygambere hakaret ve iftira olamayacağı gibi, onları bir model şahsiyet olarak örnek alma şuuru vardır.

Müslümanlar tarihin her döneminde hak ve adaletin, insanlığın, merhametin, şefkatin ve vicdanın bayraktarlığını yaptı. tarihin hiç bir döneminde zulme, katliama ve baskıya dayalı bir yönetim anlayışına tevessül etmedi. Kılıçla yapılacak fetihler işin siyasi kısmıdır, ama kalıcı hakimiyet ancak gönüllerin fethiyle mümkündür idealinin peşinde koştu.

Zaman zaman islama ve kutsallarımıza yönelik kitap, film, karikatür vs. türü yayınlarla iftira ve saldırılar eksik olmuyor. Bu kabil çıkışlarla İslam dünyasının tepkisini mi ölçüyorlar, yoksa muhtemel tepki ve protestolar neticesine göre yeni senaryolar mı yazmayı hedefliyorlar? Hedef ne olursa olsun kış kışlığını, puşt puştluğunu yapacak. Dinimize, peygamberimize, kitabımıza, kutsallarımıza sahip çıkacağız, gerekirse bu uğurda kanımızı, canımızı, herşeyimizi feda etmekten kaçınmayacağız fakat, bu tür hayasız neşriyata karşı tepkimizin de protestomuzun da islamca ve müslüman şahsiyetine yaraşır bir şekilde olması gerekir.