- 585 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tutarlılığa Önem Veren Yönetici
TUTARLILIĞA ÖNEM VEREN YÖNETİCİ
Sevgili dostum, Genç Yönetici Kardeşim,
Daha önce hiçbir yöneticiden duymadığım “tutarlılık” kavramını bir yöneticimizden duyduğum zaman hem sevindim hem de şaşırdım. Sevinmem tutarlılığa önem veren ve tutarlı olan yöneticilerimizin hem başarıya olan yakınlığını bilmem hem de tutarlı olan yöneticilerimizin hem yönettiği insanlar tarafından büyük oranda sevileceğine inanmamdan kaynaklanıyor. Şaşırmam ise tutarlılığın çok yönetici tarafından ne olduğunun bilinmemesi veya önemsenmediğini görmem ve o yöneticimizin “ ben tutarlılığa önem veririm “ sözü sevinmeme sebep oldu.
Genç Yönetici dostum,
Bu vesile ile sana tutarlılığın ne demek olduğunu ve tutarlılığın yöneticiye neler kazandıracağını anlatan mektup yazmamın çok faydalı olacağına inanarak bu mektubu yazmaya karar verdim. Umarım sana ve okuyanlara fayda sağlar.
Sevgili Genç yönetici dostum,
Tutarlılık şu demek “ kişinin düşünce ve duygularını davranışlarına aktarırken bir zamandan diğerine, bir ortamdan diğer ortama değişmezlik ve süreklilik göstermesi” demek.
Yani, insanın özünde ve sözünde bir olması, ilkelerini kişilere ve ortamlara göre değiştirmeden zaman ve mekana kapılmadan savunması ve yaşaması demek. Yani kısaca insan olması, ideal insan olması , sevilen ve sayılan yönetici olması demek .İşte ben senin de öyle yönetici olmanı istememden dolayı tutarlı olmayı sana genişçe anlatayım dedim.
Çok değerli genç yönetici dostum,
Çevreme baktığım zaman tutarlı yönetici görmekte zorlanıyorum. Başvurduğumuz zaman bizlere “ anlattığın iş tamamdır” deyip de daha sonra işimizi yapmayan veya bizi sevmeyenlerin sözleri ile bizlere yardım edecekken o dedikodularla hemen fikir değiştiren insanlara ben sempati ile asla bakamam. Tutarlı insan bir işe söz vermişse yapmalı ya da söz vermemeli. Çünkü sözümüz özümüzdür. Özü sağlam olmayan insana da kimse değer vermez. Sen de genç yönetici olarak bunlara dikkat etmelisin ki, iyi bir yönetici olarak iz bırakasın.
Çok değerli genç yönetici dostum,
Başka örnek vermem gerekirse, bir toplulukta konuşurken , günün önemine binaen “ben engellileri çok severim. Onlara yardım etmeyi, bir insanlık görevi bilirim, onlara her zaman kapımız açık. Bizler engellilere hizmet etmek için varız. Devletimiz onun yanındadır” diye konuşup da , sonradan bir engelli vatandaş bir iş için kendisinden yardım istediği zaman dilekçesine bile cevap vermemek , mektuplarını önemsememek de her halde tutarlı olmakla bağdaşmayan bir tutum olsa gerek. Yani insan bir engellinin işini yapamayacaksa onu arayarak işin neden olmadığını ve olamayacağını onda şüphe bırakmayacak kadar, onun anlayacağı şekilde izah etmek dururken hiç cevap bile vermemek hem o engelliyi üzer, hem de o yöneticinin toplum tarafından “tutarsız yönetici” olarak tanınmasını sağlar. Nereden bakarsan bak bu tutum sana imaj zedelenmesi verir. Bunlara çok şahit olmamdan dolayı sana yazıyorum sevgili dostum , genç kardeşim.
Çok değerli genç yönetici Kardeşim,
Ben belki büyük görevlerde yöneticilik yapmadım ama , Üniversite eğitimimde yönetim üzerine dersler okudum. Çok yönetici ile karşılaştım. Halen de on yıllarca eğitim, yönetim üzerine yazılar okuyorum ve bu konuda bilgimi de başta sana anlatmaktayım . Bunu burada yazmamdaki amaç da “ kızım sana söylerim , gelinim sen anla” misali Burada anlattıklarım örnekler yaşanmışta olabilir yaşanmamışta olmayabilir. Önemli olan yazıdan ders almamız. Bu yazıdan ders alabiliyorsak o zaman amacımıza ulaşmışızdır demektir
Çok değerli yönetici kardeşim,
Yönetici sadece dili ile konuşan değil, icraatları ile konuşan , kendisine destek olana daha çok destek olan, kendisine elini uzatana kucaklayan, kendisine bir güzel fikir beyan edene kucağını açarak ondan faydalandığını hem sözlü hem de davranışları ile izah eden insan olursa o zaman yöneticiliği üzerinden seneler geçse bile unutulmaz ve hatırlanır. Recep Yazıcıoğlu gibi… Ali Şevki Erek gibi… Cevdet Aykan gibi..
Sevgili genç yönetici dostum ,
Bu isimleri belki sen biliyorsun, belki bilmiyorsun. Benim tanıdığım binlerce yönetici arasında sadece bunların benim hatırımda kalması her halde onların “tutarlı yönetici” olarak benim kalbime ve beynime iz bırakmalarından olsa gerek . İlerde seni de böyle kalbime ve beynime iz bırakan yönetici olarak görmek istememden dolayı bunları sana yazıyorum.
Çok değerli genç yönetici dostum,
İnsanları iyi tanımak ve onları sadece kendi görüşlerinle tanımak ve onları tanıyorum diyerek başkalarına sorman ve onların görüşlerini de doğru algılayarak bazı insanlara olumsuz tavır takınman seni bazı insanların seni seviyormuş gibi kullanmalarına sebep olabilir. Yani insanları dedikodular ile ona buna sorarak değil de sen kendi hür iradenle tanımaya bakarsan o zaman insanları yanlış tanımazsın. Sana faydalı olacak insanları başkalarının kıskançlıkları ile kendinden uzaklaştırman sana zarar verebilir. Bunun üzerine iyi düşünmek gerek. O yüzden tanımak istediğin insanı kendisi ile görüşerek uzun uzun konuşarak anlamaya çalış. Çünkü onu tanımak için başkalarına sorduğun zaman Onlar o şahsı yanlış anlamış ve tanımışlarsa sende onları yanlış anlamış ve tanımış olursun. Sen Koskoca Üniversiteler tamamlamış insan olarak, çevrende cahil, tahsili bile olmayan insanların tahsilli insanlara olan kıskançlıklarına alet olmaman için bunları yazıyorum.
Çok sevdiğim genç yönetici dostum,
Bazı atanmış yöneticiler, seçilmiş olanlara gereğinden fazla değer verebiliyorlar. Seçilerek gelmiş her insan da her şeyi en doğru bilen insan olmaz çok zaman. Onlarda insandır hataları, kıskançlıkları vardır. Sırf seçilmiş diye insanlara gereğinden fazla değer vermek yöneticiyi yanlışlara götürür. Buna dikkat etmeni tavsiye ederim.
Çok sevdiğim genç yönetici dostum,
Özellikle tahsili olmayan, kitap okumayan, insanları dinlemeyen ve hep dayatan, okumaya önem vermeyen insanların , okumayı seven, eğitimli, yazan, konuşan eserler ortaya koyanlar hakkındaki olumsuz düşünce ve duygularına çok ama çok dikkat etmeni tavsiye ederim. Çünkü okumamış eğitimsiz, üstelik de kitap gazete falan okumayan insan büyük ihtimal okuyan , yazan aydın insanı kıskanıyor demektir. Buna çok dikkat etmek gerek. Akıllı, dikkatli ve idealist yönetici buna dikkat eder. Bunu sana akıl verme değil, seni seven bir büyüğünün seni bilgilendirmesi seni bilinçlendirmesi için atılmış bir adım olarak algılamanı dilerim.
Sevgili genç yönetici arkadaşım,
İnsanın başına zararlar çok zaman uzaklardan değil, en yakınımıza gelmelerine müsaade ettiğimiz ama bilgisi ve kültürü kıt insanlardan gelir. Zira bilmediklerinden ve çok zaman yanlış bildikleri şeyleri de sana bana doğru bilgi olarak aktarmaya çalışırlar. Böyle insanlar tarihe baktığımız zaman çok olmuştur ve idealist insanlar bunların oyununa gelmedikleri zaman büyük yönetici olmuşlardır. Fatih sultan, Kanuni Sultan, Yavuz Sultan’ın hayatlarına baktığımız zaman bunları rahatça görürüz.
Sevgili genç yönetici dostum,
“Tutarlı olmak” kadar “tutarlı kalmak” , “tutarlı yaşamak” da bizleri her zaman zirvelere götürerek yukarda saydığım isimler gibi hatırlanmamızı sağlar.
Sana tekrar başarılar diliyorum . Ömür boyu Tutarlı olmanı ve kalmanı diliyorum.
TURAN YALÇIN-TOKAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.