6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1990
Okunma
Dışarıdan gelen gürültülerin eşliğinde, yavaş yavaş sıyrıldım; en derininde olduğum uykumdan. Nasıl da severim, bir bilseniz; Pazar sabahı, inşaat gürültüsü ile uyanmayı! Öylesine güzel başlar ki günüm. . Sinirlendiği için adrenalin üretmeye başlayan vücudum, daha bir diri başlar, yeni güne.
Yine öyle bir sabah… Günlerden; Pazar. Sabahın ilk gıdasını almış bedenimi sürükleyerek, salona geldim. Çayımı koydum, ateşe. Panjurlarımı açtım. Hemen arkasından da balkon kapısını…
Odamın camını açamıyorum çünkü havalanmak yerine, inşaat tozuyla doluyor, her taraf. Ne güzel!
Sokak kapısının alt kilidini açtım, önce. Sonra üst kilidini… Kapıyı açar açmaz, hapishanede olduğum hissini yaşatan demir kapının kilitlerine geldi, sıra: Üst kilit, alt kilit…
Şehirde yaşamak; Kilitler ardında yaşamak ile eşdeğer. Allah esirgesin, bir deprem olsa; kilit açmaktan, kaçmaya vakit kalmayacak. Olsun!
Akşamdan, küçük bir notla, siparişini verdiğim; simitlerimi ve gazetemi aldım. Mutfağa geçtim. Kahvaltılıklarımı çıkarttım. Çayımı kontrol ettim, demlenmiş mi diye… Demlenmiş… Tezgahın üstüne gazetemi açtım, sol tarafa. Sağda; kahvaltılıklarım ve çayım.
ZAM… Benzin, alkol, otomobil, emlak, vs… Zam gelmiş! Sevinç çığlıkları atmak geldi, içimden. Komşulara ayıp olur diye, sustum.
HAPİSTEN AĞIR… Balyoz kararları Yargıtay tarafından onanırsa hapis cezasına çarptırılan general ve amiraller, rütbe ve madalyaları sökülüp “er” statüsüne düşecekler… Memlekette ordu kalmadı. Çünkü komutan kalmadı. Olsun, Cumhurbaşkanımız var ya? Görevleri arasında değil mi, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başkomutanlığını temsil etmek? Güldüm, geçtim.
KPSS SORULARI YİNE SIZDI… Yine mi? Yine mi? E tabi ki sızar… O deliği tıkayacak bir adam yok mu şu memlekette? Bu habere, kahkahalarla güldüm. Geçeceklerin belli olduğu bir sınava girmeye kalkarsan… Yani! Komik…
İKİ KARAKOLA EŞ ZAMANLI SALDIRI: BİR ŞEHİT, YEDİ YARALI…
…
Mutsuzluklarla beslenen bir toplum olduk. Sanki tek gıdamız; üzüntü, acı oldu. Her sabah, başka bir acı ile kavruluyor, yüreklerimiz.
Bir zamanlar, normaldik… Normal?
İnsan gibiydik… İnsan gibi?
Hani şu Türkiye dışında yaşayanlar gibi…
Özlüyorum, o günleri…
O günlerdeki; Ben’i…
O günlerdeki; Halkımı…
Demokrasiyi…
Atatürk’ü…
…
O değil de…
Özlüyorum;” O değil de” diyen, Esma Kahraman’ı…
Bütün, eski, dostlarımı…
…
O değil de… ( derdi, Esma Kahraman olsaydı )
Denizdeki şişme kadını ceset sanmışlar…
Eser Akpınar
23.09.2012
İzmir