- 1995 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ZORUMA GİDİYOR
Gitmekle gelmek arasında sıkışan insanlar tanıdım, sevmekle sevmemek arasında kalanları da. Çekip gidişlere bir anlam yüklemedim ya da sebepsiz gelişlere. Zoruma giden ’ne oluyor bu insanlara?’sorusuna bir türlü cevap alamayışım, bulamayışım, anlamayışım...
Çok gülen insanlar tanıyorum, gözleri fersiz. ‘Çok seviyorum’ diyenleri de tanıdım dilleri edepsiz. Dün ‘ölüyorum’ deyip, yürek ateşlerini yatakta soğutanları da, sevdasını üç kuruşa satanları da izledim uzaktan uzağa. Zoruma giden ’ aşk dediğin bu kadar ucuz mu alınır mı satılır mı?’ sorusuna cevap alamayışım, bulamayışım, anlamayışım...
Dostlar tanıdım, bir yığın arkadaşta. Dertleştiklerim de oldu, omzunda ağladıklarım da. Aslına bakarsanız güldüklerim çoğunlukta. Gözyaşlarınızı bile göstermemelisiniz birçoğuna sizi nerden vuracağını bilir, belki belli etmez ama dişlerini biler sinsi sinsi. Güvenmemeli kimseye en iyisi. Tüm bunlar bir kenara da zoruma giden ’Vefa sadece İstanbul’da bir semt adımı?’ bu soruya da cevap alamayışım, bulamayışım, anlamayışım...
Gözlerimin içine bakarak yalan söyleyenlerde gördüm. Hepsine de kandım, inandım, sırtımı da döndüm bile bile, vursunlar diye. Cesaretleri ne dozda merak ettim. Sustum, acımadı kilerle pansumanlarken yaralarımı, içime kanadım. Zoruma giden ölemeyişim, ölmedim, öldüremediler...
Ben çok dinlerim, çokta konuşurum üzerinize afiyet. Lâkin öyle boş boş laf olsun torba dolsun değildir. Şiir konuşurum ben, ben sussam içim konuşur kimseler dinlemez, hiç kimseler hem de. Sorsam en yakınlarımdan birine ‘falanca gün böyle böyle olay oldu hatırlıyor musun?’.’ Hangi gün ne zaman anlattın?’ sorusu çarpar suratıma. Bazen ‘yüzünle kıçın yer mi değişmiş senin ?’diye sorasım geliyor öfkeyle. En çokta zoruma ’ hepiniz mi sağırsınız?’ soruma cevap alamayışım, bulamayışım, anlamayışım gidiyor.
Sevdim de terk de edildim bilginize. Yarı yolda bırakılmışlığım, aldatılmışlığımda var . Bir otobüs koltuğun da masumca öpülmüşlüğüm, sonrasında tüm duygularımla kayıtsız şartsız hırpalanmışlığımda var. İnancımı yitirmişliğim, duygularımı katletmişliğim ve ’aşığım’ diyenlere bir tarafımla gülmüşlüğüm var. Hiç yüreği için sevileni görmemişliğimde. Hala sevgisine inandıklarım da var, yüreklerini bozmamış insanlar. Menfaat ilişkileri içinde kendini peşkeş çekenler, ben bilirimciler, sevda yosmaları, puştlar, riyakârlar, yalanlar, yılanlar, insancıklar arasında sıkışıp kalmış insan evlatları da var.
Ne üzücü değil mi? Toplasam bir elin beş parmağını geçmez hepsi.
Hayat zor bunu en iyi ben biliyorum!
Nasıl da yabancılaşıyor insan şu her gün kilidini açtığı kapıya, şu portmantoya, köşede duran vazoya, saksıda ki çiçeklere. Nasıl da hırslanıyor şu her gece başını koyduğu yastığa, üstüne çektiği yorgana, su içtiği bardağa. Nasıl da soğuyor insan inanmaktan, sevmekten, yaşamaktan. Nasıl da bıkıyor savaşmaktan, koşuşturmaktan, çırpınmaktan, tutunmaktan. Nasıl da sövüyor gelmişine, geçmişine, geleceğine, sebebiyetine. Nasıl da üzülüyor kaybettiklerine, vazgeçtiklerine, yitirdiklerine. Ve insan nasıl oluyor da küsüyor aynada ki suiletine. Anlamıyorum, zoruma gidiyor güceniyorum...
Ne zaman başını yaslayacağı bir başka omuz bulur, işte o zaman insan dediğinin rengi belli olur. Ben her rengini gördüm, en çokta kahpe rengini.
Kusura bakmayın şu raddeden sonra renk körüyüm siktir olup gidiyorum…
Suna A. GÜLSOY
YORUMLAR
Vurucu cümleler... Belki de hepimizin dilinin ucuna gelen ama yutmak zorunda kaldığımız, söyleyemediğimiz sözler bunlar. Ve öylesine gerçek ki!
Böylesine cesur olup bu sözleri yazabildiğiniz için tebrik ediyorum sizi. Elbet baştan sona duru ve net bir anlatımla kaleme aldığınız yazınızın tümü için de.
İsminize ve kaleminize aşinayım, fırsat buldukça okuyorum sizi. Bundan sonra da takip ediyor olacağım.
Sevgiyle...
Siyah Kurdelalı Kadın
Hamuş-71
Yorumumu pembeye boyayarak teveccüh buyurmuşsunuz çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler.
Siyah Kurdelalı Kadın
Her zaman okuduğuma değiyor bu sayfada bulduklarım.
Çok farklısınız.
Kutlarım. Sevgiler.