- 1685 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Avuç Duygularda Kendimi Arıyorken
Bir Avuç Duygularda Kendimi Arıyorken !
Seneler önce genç cıvıl cıvıl bir kızken, Danimarka’ya evlenerek gurbet ele gelin geldiğimde;
sosyal hayatıma bir çizgi çekileceğini nereden bilebilirdim..Nereden bilebilirdim,
kader ağlarına takılıpda Vatan hasretiyle yanacağımı, izin zamanı gelmeden 6 ay önceden başlardım..
Ya şimdi ! rahatsızlığımın verdiği psikoloji ilede bağlantılı belki ama :(
Gönlüm olabildiğince yorgun, ehh birde buna, Danimarka’nın kuzeyde kaldığı ve soğuğu eklenirse !
O sıralar, şiire yeni yeni başlamıştım..Bu 32 senelik bir mazinin, meşekkatli bir yoluymuş meğer
gurbet yaşamımda..Kısa alanda dar paslaşmaları oynuyormuşum da haberim yokmuş..
İlk geldiğimde ayrıldığım eşimden, beni okula göndermesini rica etmiştim,
bana; seni okula gönderdiğimde, ilk beni bırakırsın burada örnekleri var demişti..
Ne acıydı bunu duymak, cahile hendek atlatmak, hemde benim gibi, el bebek gül bebek yetiştirilen
biri için, önyargılı yaklaşımın önde gideni değilde neydi bu ? Şimdiki gençlere bakıyorumda,
hem evliler hemde okula gidip, kariyer peşindeler.. Bu elbette sevindirici bir olgu..
Demekki, o zamanın kötü piyangosu bana vurmuş..Hemde ne vurmak, oysa insan bir kez aklına koymaya görsün ayrılmayı ! Benden ayrılırsan çocuklarını ömür boyu göremessin bir zihniyetten ne bekleyebilirdim ki..
Evet, 25 yıllık bir evliliği cahil zihniyet yüzünden bıraktım.. Kalabalık ve sevgi yumağı bir ailede yetişen,
üstüne üstlük iyi bir işi olan biriyken ! Hiç kimse ayrılacağım diye evlenmiyor,
Avrupa’daki Türkler genellikle akraba evliliğinden dolayı burada genişledi..
Ben ise burada bir zeytin tanesi kadar yalnızdım, ne zaman Türkiye’den söz açsam;
bir elimin yağda diğerininse balda olduğunu söylerdi..Bu kadar sosyal olduğumu üstüne basa basa anlattığımda,
bana; sadece 3 ay gibi bir zaman kalıp, Danimarka’dan ayrılacağımızı söyleyerek beni ikna etmişti..
32 sene oldu, ve hala buradayım !
İzine her gittiğimde ne ebeveynlerim nede kardeşlerim beni anlayamadıklarını söyleyerek;
bu sen değilsin diyorlardı, evet, doğruydu ! Bu ben değildim hemde hiç..
o naif çiçek solmadan dirilmeliydi, ayrılırken bile, çocuklarımla konuştum ve onay almıştım..
Almasaydım nemi olurdu ? ne olabilirdi ki, kocaman bir hiç..
Açıkcası kafama koymuştum, onların onayı sadece bozulan psikolojimi tamirden ibaretti ama !
Eğer bu hak hukuk davasıysa; ki, öyle.. Hakkımı asla ve katha helal etmiyorum..iki cihanda hakkımı yiyenlere noktasına kadar haram olsun..
İstediklerim olmamıştı :( Altın parçası üç yavrumdan başka..Sanırım bu korumacılık yanım, korunmuş olmadığımdan kaynaklanıyordu,
elhamdulillah 3 yavrumla beraber oturuyoruz, kendimi kartal gibi görürüm her zaman, yaş’ları yaşımın yarısı olmasına rağmen..
Evlilik yaşlarında olsalarda, baskı yapmadım, yapmamda ! Her ne kadar ailemin genişlemesini istesem, yada torun sahibi olmak istesemde..
yukarıdaki başlığa gelince; geçen sene okulda pedagog olan hanım arkadaşım bana, oldukça yeteneklisin şiir konusunda canım,
benim çevrem oldukça geniş ve içerisinde şair ve medyayla ilgilenen kişiler var demişti.. Bende bu şahısları eklemiştim,
amacım kişileri karalamak değil elbette, sadece bir yardım eliydi..Şairlerle irtibatı olan bey beni facebook’tan silmişti :)
gazeteci bey ise gazetelerinde daha önceden şiir köşesinin olduğunu ama kaldırıldığını yazmıştı..Üzülmüştüm hemde cok,
ve aklıma gelen duygulanıpta ağladığım; şansım olsaydı Avrupa köşelerinde sürünmezdim dediğimdi, tabi bu mecazen !
Bir haftadır hastayım, yakın şair dostlarımda bilirler, doktora gitmiştim ama ne gitmek :( yalnış hap yatağa düşürüp, beni mahvetti
Okuldaki hanım arkadaşım, perşembe günü beni ziyarete geldiğinde..Danimarka’da ilk kadın şair sensin ve kıymetin bilinmiyor,
inanılır gibi değil dediğinde; Allahu Teala nasibi kısmeti açmaya görsün, kendimi şair olarak göremesemde, YAMAĞIDA MI OLAMAM !
ama ne yazıkki, ( Bir Avuç Duygularda Kendimi Arıyorken ) çok, ama çok kırıldım, demiştim..
Bundan iki hafta öncede, yine Danimarka’da şair olan bir beyin yine facebook’ta sayfasına girerek, mesaj çekmiştim,
10 gün zor bekledim, ama hızımı alamadım ve geçen hafta 2. bir mesaj çektim ve sitemkar bir şekilde; keşke bana bir cevap yazabilseydiniz,
müspet veya menfi diyerek..Hani adabı maaşeretten bahsedilir hep, benim bu kadar naif ince düşüncelerime, yanıt alamıyorsam !
YUNUS EMRE HAZRETLERİNİN; Gezdim Halep İle Şamı, Eyledim İlmi Talep, Meğer İlim Bir Hiçmiş, illa Edep İlla Edep..Ulu kıstası aklıma geldi..Mübarek nasılda yerinde laf etmiş..
Bu anımı yazmak, hasta yatağımda nasipmiş , duygularımın tavan yaptığı, bir gözyaşı seliyle hemde :((
YORUMLAR
gülsen hanım uzak diyarlardasınız.
Vatan hasreti çektiğiniz belli.Ama yazarak,okuyarak bu acılarınızı dindirme imkanı buluyorsunuz.
başkalarını boş verin siz kendi hayatınıza ve çalışmalarınıza bakınız.
çocuklarınızla bir arada olmanın güzelliğini yaşayınız.
yazınız......yazınız...
kolay gelsin saygılarımla.
Gülsen Tunçkal
sevgili arkadaşım.En başta sizi yalanlarıyla kandıran o beyle evlenmek olmuş hatanız.Niye çoluk çocuk olmadan ayrılıp geri dönmediniz.Yaşınız kaç bilmiyorum ama bana dendiği gibiyse dönemezdiniz tabii.Bana babam evlenmeden önce dediki.Sen bu çocuğu istiyor musun.Evet.dedim.
Mersin'e gelin gidecektim.O zaman tamam seni ona veriyorum ama sakın geçinemezsen geri dönmek yok.Kendini git denize at ama geri, dönme dedi ve rahmetli düğünüme ,nikahıma bile gelmedi.bu benim içimde büyük bir yaradır.Seni anlamayan birinden ayrılmışsın çok iyi etmişsin.En azından özgürsün.Seni akrabaların tanıyamıyorlar tabii.Çünkü oranın kültürünü benimsedin.İnsanlar çok hain.İlle kendileri meşhur olmak istiyorlar.Senin meşhur olup onları geçmenden korkuyorlar.Ondan yardımcı olmuyorlar.İnsanlar çok hain çok.İnternette senin şiirlerin yayınlanıyormu.şiir sandığını okeyle bak benim bütün şiirlerim yayınlanıyor. o zaman Avrupadada duyulursun.Geçmiş olsun hastaymışsın arkadaşım.Allah şifa versin.Sen şiirlerine devam et.Hece şiiri yazıyormusun bilmiyorum.Eğer istersen ben sana bununla ilgili mesajlar gönderirim.Yardımcı olduğum çok arkadaşım var.Hiç bir şeyi dert etme Ayakta dimdik durmasını çok iyi bileceksin.Allah yardımcın olsun.:Sevgimlesin arkadaşım.Dertleşmek istediğin zaman ,ben bir mesaj uzakliıktayım.hoşçakal.....
suzan çelik tarafından 9/22/2012 3:56:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gülsen Tunçkal
hayatım meşhur olmak derken, burada ilk olunca heveslendim açıkcası, Türkiyede olsam farketmez, çok çok kitap sahibi olurdum budur yani...ama burası özeldi benim için, ben karakter olarak yumuşak duabilirim ama, haksızlığa hiç gelemem burcumun özelliği sanıyorum...yani Teraziyim..Kültür dediniz ya, ben ananelerine çok bağlıyım fazlada irtibatım yoktur yabancılarla, ama gittiğim kapıdan boş dönmem evvelAllah...belediyelerde veya işimin düştüğü devlet kanalında, problem olmaz...ama gezmeyi pek sevmem daha ziyade ev kuşuyum diyebilirim..yardım ederim dediniz ya, bunu duymak bile güzel canım...olur tabiki neden olmasın, bılıyorsunuz...burası Avrupa klavye, imla hatalarımda olabiliyor, ama yapacak birşey yok hocam...hastayım ya :(( hiç sormayın, teşekkürler ilginiz için... dertleşmek dedinizde, burada pedegog eğitimi aldığımdan mı nedir...kendimi aştım inanın, derdi olan beni bulur anlatır rahatlar...siz bana hece konusunda yardımlaşın yeter canım :) ilginize çok teşekkür ederimselam ve sevgilerimle, mutlu bir haftasonu dilerim, sevgilerimi gönderiyorum size...
Gülsen Tunçkal
eskiden eleştiriler canımı daraltırdı, şimdi ise değil...ne cahillerle yakın markajdaymışım meğer, şiir avanak işi, karnın mı doyuyor, oda neymiş vs vs vs...anasını satayım sildim o tarz konuşanları...Bende seni seviyorum canım, iyi olayım arıyacağım seni, aklımdasın...sesim hala boru gibi ve konuşmamaya çalışıyorum ki...iyi olayım :) mucks can tanem...