Gül Mevsimi
Bu yazıyı yazdıran gül imi, onun gamzesinden ilham alır gül mevsimi. Albeninin bereketlendiği iklimlerden doğan güneşe benzeyen gülüşüyle baş döndürür. Üflese güneşi söndürür.
Gül yağar, gülümsediği demlerde, naz kanatlanır… Hayal buğusunda atlanır pusatlanır.
İşte ben bunları düşünürken, billur zamanların içinden süzülüp gelen naz bulutunun buğusu doldu ciğerlere. Ellerde narin,nazenin ince belli; ince hayallerin harman yeri bir rüya demliğin gördüğü. Semaver hüznünü yüreğine gömer hazan saatlerinde.
Közün yüreğine köz düştüğü demlerde söz pahaya çıkar, muhabbet demlenir demlikte. Sükut ve sükun bardaktan gülümser katre katre. Haz bulutunun gamzesi naz bestesi yapar…
Bu besteyi dinlerken nazlı bir ay doğar hayallere. Gümüş sahiller yada düşer. Dostluğun imecesidir çay ikliminde yaşananlar. Çiy düşer demliğin yüreğine. Leyla’nın gamzesinin ıtırı karışır çaya. Çay billurlaşır alabildiğine. Gül nihalin elleri gülleştirir bardağı. Bir şiire giriş yapar dudaklar buse buse.
Erguvan mevsimi çay mevsimine karışır, baharın nefesi tazelenir buğu buğu. Hazzın kapısı aralanır. O kapıdan girmek isteyen çaydanlığı ocağa vurmalıdır ilk önce. Sonra billur hayaller kurarak vuslat saatini beklemelidir.
Dost gülüşünün sıcaklığına merhaba demek için, kıvama gelmiş suyu demliğe boşaltırken bir perinin gamzesi düşünülmelidir. Akabinde demliğe Leyla’nın sırdaşı kara çayı özenle koymalıdır. Ahenk ve rengin merhabası, sımsıcak duygularla bardağa boşaltılmalı ve itinayla içilmelidir renk ve ahenk güzeli.
Günlüğü tutulmalıdır çay nazının elif parmaklarca. Elif parmakların, billur hayali incelmelidir gönülde. Dudaklar gül misal bestesini okumalıdır gül mevsiminde…
Ankara,20.09.2012 İ.K
YORUMLAR
Çay olsaydı şimdi de içseydim dedim, kendi kendime. Bir de simit hiç fena olmazdı hani. Çay, ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Gamzelerle ve dost sohbetiyle tatlandırılmış çaylar. Türk kahvesini de çok severim ama anlatamam sizin gibi.
Albeninin bereketlendiği iklimlerden doğan güneşe benzeyen gülüşüyle baş döndürür. Üflese güneşi söndürür. Gül yağar, gülümsediği demlerde, naz kanatlanır… Hayal buğusunda atlanır pusatlanır.
Üflese güneşi söndürür... Çok havalı bir cümle, beğendim. Hayal buğusunda demlenir demek istediniz sanırım, tam anlayamadım da.
Dost gülüşünün sıcaklığına merhaba demek için, kıvama gelmiş suyu demliğe boşaltırken bir perinin gamzesi düşünülmelidir. Akabinde demliğe Leyla’nın sırdaşı kara çayı özenle koymalıdır. Ahenk ve rengin merhabası, sımsıcak duygularla bardağa boşaltılmalı ve itinayla içilmelidir renk ve ahenk güzeli.
bir perinin gamzesi çok yakışır bence de, o anın büyüsüne. Leyla'nın sırdaşını bilmiyorum ama aklıma Filiz geliyor benim de. Afiyetle dolsun, çay sefalarınız. Saygılarımla.