- 646 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BABAMIN EŞİ ÖLSÜN - 14
Akşam eve döndüğünde çok neşeliydi. Annesi gülen yüzünün sebebini sorduğunda duraksadı bir an. Sahi neydi mutluluğunun gerçek sebebi ? Babasının yeni eşinin ölüm haberi mi, yoksa öğretmenin kızıyla birlikte geçirdiği, eğlendiği o güzel gün mü ? Bunun cevabını kendisi de bulamadı uzun süre.
- Her şey çok güzel anne, her şey çok güzel ! dediğinde bulabilmişti sorunun cevabını. Her iki olay da onu mutlu etmişti.
Annesine karşı yeni bir hata yapmamak için sakinleşmeye çalıştı önce.
- Üzerimi bir değişeyim anlatırım anne. Hem karnım aç benim.
- Tamam oğlum, şimdi hazırlarım , deyip mutfağa gitti kadın. ’ Bu çocukta yine bir tuhaflık var . Allah hayır eylesin .’ dedi içinden.
Üzerini değişirken bir babasından aldığı ölüm haberi, bir öğretmenin kızıyla geçirdiği o çok güzel gün geliyordu aklına. Daha önce camiideki bir vaazdan aklına gelen sözleri hatırladı şimdi. ’ Müslüman olan her insan ne kadar günahkâr olsa da, o günahlarının cezasını çektikten sonra mutlaka cennete girecektir ’ demişti hoca. Şimdi o kendini günahlarının cezasını ödeyip cennete girmeye hak kazanmış bir müslüman olarak görüyordu.
- Hadi bakalım anlat şu tuhaf halinin sebebini de anlayalım ! diye söze başladı kadın yemekte. Çocuk çok acıkmış gibi yapıp yemeğe devam ediyor, konuşmakta acele etmemeye gayret ediyordu.
- Şu kadın vardı ya hani.. Babamın yeni eşi. Epeydir hastaydı. Sana söylemiştim.
- Evet hatırladım. Hasta olduğunu söylemiştin. Hatta seviniyorsun diye kızmıştım sana. Eee
ne olmuş kadına ?
Yine sakin olmaya, hemen cevap vermemeye ve sevindiğini belli etmemeye çalıştı.
- Şey anne..Kadıncağız ölmüş ya..Kurtaramamışlar. Kansermiş zaten, çaresi yokmuş hastalığının. Annesinin yüzüne bakmadan yemeğine devam etti.
Duraksadı kadın. Yeniden eşi ve birlikte olduğu günler aklına geldi. Kalktı sofradan, mutfağa gitti. Evlendikleri günü, bebeklerinin dünyaya gelişini ve terkedilişini hatırladı. Islanan gözlerini başörtüsü ile silmeye çalıştı.
İkisi de uyumadılar o gece. Anne hüzünlüydü. Bütün gece ıslandı gözleri. Gençliğinden bu günlerine kadar yaşadıkları birer birer gözlerinin önünden geçti.
Çocuk mutluydu ve de umutlu. Şimdi babası ile annesini yeniden bir araya getirmenin , bundan sonraki hayatını analı babalı yaşamanın hayallerini kurmaya başlamıştı. Üstelik bir de sevgili girecekti hayatına. Öğretmeninin güzel kızı.
Ertesi gün okulda her zaman olduğundan çok daha başka bir Halil vardı artık.Başı dik, kendine güvenen, herkesle konuşan, gülen, eğlenen, derslere karşı çok ilgili bir Halil.
Aslında tüm Dünya’ya haykırmak istediği duyguları vardı. ’ Herkes duysun ; çok yakında annemle babam yeniden bir araya gelecek. Ben de artık analı babalı biri olacağım!’
Devam edecek..
Fikret TEZAL