- 1309 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Okulun Açıldığı Gün
Okulun açıldığı ilk gündü.Çocuklar şen şakrak.Yerlerinde duramıyor,birbirlerine heyecanla bir şeyler anlatıyorlardı. Kolay mı tam üç aydır birbirlerinden ayrıydılar. Yaz tatili boyunca neler yaptıklarını, nerelere gittiklerini ballandıra ballandıra anlatıyorlardı.Denize, dağlara,yaylalara olan özlemlerini bir içim su gibi içten , severek, yaşayarak tatmak . Sonra ,sonra bunları arkadaşlarıyla paylaşmak.
Her anın ayrı bir güzelliği vardır kuşkusuz. Şelalelerden dökülen beyaz su zerreciklerinin berraklığındaydı heyecanları. Gözlerindeki mutluluk sınırsızdı.Güneşin tenlerindeki izi ,onlara
canlılık ve sağlık katıyordu.
Okulun bahçesinde yapılan ilk gün programını dinlemiyor, kendi işlerine bakıyorlardı. Yapılan konuşma ya da okunan şiirler onların dikkatini çekmiyor, gevezeliklerine devam ediyorlardı.Okulun ilk günü olduğundan ,okul idarecileri de öğrencilere susmaları konusunda baskı yapmıyorlardı.Bunda bahçenin velilerle dolu olmasının da etkisi vardı kuşkusuz.
Bahçenin bir köşesine çekilip,olup bitenleri gözlemleyen bir çocuğu görmüştüm o an. Sessiz bir şekilde bir köşede duruyordu.Gözlerindeki korku ya da endişeden,buraya yeni gelmiş olabileceğini düşündüm. Yavaş yavaş yanına doğru yürüdüm. İyice yanına yaklaşıncaya dek beni fark etmedi.
Az önce gözlerinden dökülen birkaç yaşın izini yanaklarında gördüm. Dolu gözleriyle bana baktı.Birkaç adım geri çekildi. İlkokul birinci sınıf öğrencisi olmalıydı.
“ Adın ne “,diye sordum.
Sustu sadece,bir kaçamak bakarak gözlerime.Sessizliğinin ,suskunluğunun altındaki dünyayı algılayabilmem zordu . Ama ısrarla konuşmak istiyordum küçükle.
Cebimden bir kurşun kalem çıkarıp ona uzattım.
“Bunu sana vermek istiyorum”,dedim.
Kalemi alıp almamakta kararsız kaldı. Bir an durdu,kaleme baktı.Titreyen parmaklarını kaleme doğru uzattı.Kalemi aldı .İnceledi güzelce.
“Adını söyler misin “,dedim.
İki kez ürkek ürkek gözlerime baktı. Cılız bir sesle :
“ Ali” dedi.
“ Ali,sen niye duvar dibine çekildin böyle, bu okulda tanıdığın kimse yok mu”?
“Yok “,dedi.
Yanımıza bir kadın yaklaştı usul usul. Zayıf, kuru,çelimsiz,ürkek bir kadın.
Sustu o da. Ellerini ovuşturup durdu. Sessizce bir şeyler mırıldandı.Sonra:
“Oğlum bu okula yeni geldi,kimseyi de tanımıyoruz . dedi.
Ali,annesinin eteğine yapışmış bir şekilde bekliyordu.
“Bu okulda bir sürü arkadaşın olacak , hiç çekinmene gerek yok .”dedim.
“Çanta alamadığım için ona , okula gelmek istemedi .”dedi annesi.Eşinin rahatsızlığı yüzünden memleketlerine geri döndüklerini,ancak eşi çalışamadığı için zor durumda olduklarını belirtti utana,sıkıla.
Okulun giriş kapısının hemen karşısında bir kırtasiye vardı.
Kadına:
“ Az gelir misiniz ?” dedim.
Kadın oğlunun elinden tuttu.Birlikte okul bahçesinden çıkıp kırtasiyenin önüne gittik.
Ali’ye :
“Hangi çanta senin olsun istersin.”dedim.
Ali bir süre sessiz kaldı.Sonra çantalara bakmaya başladı.Ali’nin annesine :
“Onun çantasını ben alacağım.”dedim.
Kadın :
“Sağol.” dedi.
Ali mavi bir çantayı beğenmişti. Çalışanlara çantayı indirmelerini söyledim.Çantanın içine iki üç defter, silgi vb. kırtasiye malzemeleri koydurdum. Ali ,hemen yan tarafta dizilmiş kitaplardan “Şirinler” adlı kitapçığı eline almıştı.
“O kitabı da alayım sana dedim.” Ali en çok buna sevindi.Gözlerinin içi gülmeye başladı.
“Bunları televizyonda görmüştüm.” dedi.
Dükkandan çıkarken Ali’nin annesi teşekkür etti. Ali de çok mutlu bir şekilde :
“Sağ ol amca .” dedi.
Saçlarını okşadım.
Ali ,elinde kitabıyla,az önce ürkek ürkek beklediği okul bahçesine doğru hızla koştu.Öğrenci denizine
Karıştı, bir damla su gibi …
YORUMLAR
Bu öğretmenin elinden öpülür .... Teşekkürler Haluk Öğretmenim .... Varlığınız geleceğimizdir .... Sevgi ve saygılarımla ...