- 510 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Duymadınız mı, Kulağına...
DUYMADINIZ MI, KULAĞINA...
Mevsim yaz.Hasat zamanı.Sarı sıcak yakıp yandırıyor.Köylü ürünü harmana dökmüş.Sap saman telaşı.Sap saman bıçakla bölüşülüyor.Saman kıtlığı var.
Bizim Emmoğlu Mulla’nın (Ömer Özkan) iki ineği var.Saman tedarikleyememiş.Birkaç bölük tarlası var.Samancıların peşinde koşturuyor.Samancılar:”Ha bu gün,ha yarın...”derken Mulla’nın tarlalarındaki sapları birileri topluyor.Emmoğlu perişan .Felekte baht utansın.Bir adamın talihi yâr olmazsa ne yapsan faydasız.Kader...Başaca gider.Ziya Paşa’nın dediği gibi:
“Bibaht olanın bağına bir katresi düşmez
Baran yerine dürr ü Güher yağsa semadan”
Gökten inci mercan yağsa yağmur yerine, bahtsız olanın bağına bir damlası düşmez.
Bizim Emmoğlu eli kolu bağlı kalakalmış.İsmi lazım değil,bazılarından sap istemiş.Verimkar olmamışlar.
Bir sabah Mulla’nın sigortalar atmış.Sığır sürüm zamanı.Gelmiş camiye.Açmış mikrofonu.Ağzına geleni söylemiş.Tarlasından sap çalanları kalaylamış.Ağzının harını almış.Karnının şişi inmiş bizim Emmoğlu’nun.
Tam o sırada Memet Enişte (Temir),Tayfun’la (Şahin) sığır sürüyor.Memet Enişte anlamamış Mulla’yı.Yüksek sesle:
”Tayfun,Mulla ne diyor?”diye sormuş.Halil Taş da sığır getirmiş yatağa dönerken Memet’i duymuş.Mulla caminin avlu kapısından çıkarken:
”Bak Mulla,duymamışlar...”deyince Bizim Mulla gerisin geri dönmüş almış mikrofonu eline:
”Duymadınız mı gulağına (kulağına) s.ktuklarım.Açın gulağınızı da iyi dinleyin...”Bir diskur daha geçmiş Mulla Can.
Enişte Memet diyor ki:
”Ulan...Ne diyor Mulla? diyen benim, duymayan benim.Beni Mulla nasıl duydu?Anlayamadım.Açın gulağınızı da iyi dinleyin,deyince sanki bana hitap ediyor sandım.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.