Bir Keresinde Kapıyı Kırmıştım
Bir Keresinde Kapıyı Kırmıştım
Tenha bir yere gidelim. Orada Allah vardır, Ben Seni Allah Severim, sayarım
Allah’tan, daha fazla çıkar memelerin. Bu yüzden ben yalnızca sana inanırım. kedileri gezdirirken, bakışlarından bir at kendini oyalar, sert bir toprak olur ağzım. Öpmek için seni suyu beklemem, dünya beklemem, gün beklemem. Yaralanırım. Sabahları ne kadar zormuş Cumhuriyet’i beklemek. Sen bana lâik ol. Ben Sana lâyığım Aşkım. Orada da okullar açıldı mı?
Katlanalım, yeni bir bavul gibi dağılıyorken yüzümüz. Kapatmak için zorluyorken meselelerimizi. Kaygıysa, mor halkalı bir çim; kendimizi eskitmeye uzanıyoruz her gece. İçim, için. Çanlar çalıyorsa uyuyoruz, kapılar vuruyorsa duruyoruz bütün şehrin ortasında. Yalnız İkimiz.
Şimdilik fazladan bir A’mız var. Söyle ben sigara almaya ölü çocuklarımı yollarım. Ki keşke derken, içinden kırılır saat, belli etmez. Cisim, yalnızca isimdir. Belki de bu yüzden ben seni asırlarca anlatırım. karşı karşıya gelen iki fincan gibi, aynı yalanı söyleme geldik; biraz içilmeye, biraz seçilmeye, biraz gezinmeye geldik kırık tabaklarda. Yoksa, insan yolu cebinden çıkartır. Tanrı, büyük argüman, tanrı büyük antre, tanrı büyük kumarbaz. bunu sadece sana söyleyebilirim, çünkü annem dahi inanmaz.
Kenya’ya gidelim. Orada vardır. Sen varsan Allah da vardır, bilirim
Hem nilgün marmara’da cenazesini erkenden gören kişidir. Neden sevişirken götlerini yumar mumlar. Neden cümlenin başında orgazm olur bu yaratıklar. Ah, desem kenevir anlayacaklar. Polisten de Allah’tan da kaçıyorum bir süredir zaten sevgilim. Çünkü beni, inanmayan görüp, inananların kıllarıyla asacaklar. Onlar ne anlar. Bırak tutulsun, ne tutulacaksa. El ise el, söz ise söz. Göz ise gözdür zaten derini bakıştır.
Allah yanımda, Allah içimde, onlar lafta kalacaklar. Hem senden başka ayet inmediyse gözlerime, niye kör olayım. İnanırım, inanıyorum ve sancılarım. Sen en çok Perşembe günleri kutsalsın.
Allah’tan daha fazla esner güzelliğin. Bu yüzden ben yalnızca sana uyurum. Çirkinliğimi sürgüne veriyorum, penisimin boyundan ara beni. Hattım açık. algım açık. Kabrim açık. vicdanım açık. ama yok mu şu ellerin, pazartesi günleri işsiz. Bir bana dokunmayan Yılan, bin ahlasın. Çünkü acı da kremdir insana, tendir, kehanettir. Susmak, anlatmanın tekil paradoksu. Üşendim bunu yazmaya, seni sevmekten doğrusu…
Payanda
YORUMLAR
ilk defa bu kadar düğümlenmis bir haleti ruhiye görüyorum, cok etkilendim, siz hangi gezegendensiniz ve benzeriniz var mi?
bir kac kez okumam lazım, yaziyi cozmek tutku haline gelmeden..
enfesti tarzimdi ne denir ki.
Payanda
Geceniz olsun.
"Sen" zamiriyle söyleşerek yazılsa da içsel bir yolculuk bu.
"kaybolmak lazım, bulmak için" der gibi... içine, içinde birikenlere,
acılara yakından bakmak...
gözlerini teninin altına dikmek...
sökebildiğin kadar söküp kendi örgünden ilmekleri,
ipin ucuna yaklaşmak... aslında bulduğunu zannederken o yolculukta daha da kaybolmak...
ki en çok kendine yabancıdır kişi.
ve daha çok dağılacak yüzümüz bir bavul gibi.
meselemiz hiç bitmeyecek çünkü.