- 490 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
mum
Titrek mum ateşinin alevlendirmesi için ıslak barutlu duvardaki yansımaların kıvılcın dolu raksında oynaşıyorken bir örümcek köşesinde gizli gizli bir ağ örüp az sonra yorgun bir kelebeğin konup ölmesi için hafif bir yorgan hazırlıyordu sabah öncesi bir vakitte. Mahsen her zamanki gibi sessizliğini korurken Markis in ayak seslerine hasret kalmış duvarların inadına yerlerler denizden çaldığı rutubetle yosun yetiştirmeyi sürdürüyordu küçük taş aralıklarından.Zindan gündüzü geceyle barıştırmak için karanlığı tüm çiğerlerine gizlice içine çekmiş soluksuz bekliyordu.Parafin kokusunun güçü yetmesede içerideki küf kokulu zincirlerin paslı sesini büyük bir suskunluk bürümüştü ki mumun duvardaki yansımasına devam ediyordu.Kazınmış çeltiklerin çokluğunu sayamayacak bir yağmur hırçın ve saldırgan vururken kaçamak rüzgarın dürtüsüyle bir kaç damla hücreye düşüyordu.İçerde bir kaç mahkmun idam öncesi son sözleri dikdörtgen taşların ortalarına özenle parmak uçlarındaki kanla yazıldığı fazlasıyla aşinaydı.Tıpkı birazdan benimde onların yanına hazırlık için giydiğim son temiz gömleğim ve son kalan kirli taşlarara parmak uçlarımla son kelimeler kazıdığım gibi.Az sonra karşımda hazırlanan dar ağacında asılmadan bir kez daha favtiz edilecektim balıklara atılmadan önce.
Savaş yaralarıma taş aralarından aldığım çamuru sürüp çoçuklarımın oynadığı o ritüel oyuncağı koyup karşıma deniz kurumasın diye balıklar için dua ettim.Mum titredi açılırkan kapının hava akımında ben sallandığımı belli etmesemde yanımdaki koluma giren cellada uzman olduğundan anladı dizimin titrediğini.Onun kadar cesur olduğumu bilerek ses çıkarmasada mumdan yapılmış çocuğumun oyuncağını yaktıpımı çok iyi biliyordu paranfin kokusuna hassas burnuyla benden daha iyiydi.Az sonra assada beni koşarak mumu söndürüp kendi oğluna götürecekti yaktığımı.En azından balıklar anlatıklarımı duyarken etimle beslenecekti kemiklerim midye kabuğu yosun tutarken......
YORUMLAR
Birileri gelir eritir mumları ,balıklara yem ,sadece bağırır midye kabukları
Kulağıma tuttum
.
DİLEK YILDIZI
sanırım sen moral kelebeğim oldun sol omzuma konan..
sen kulağımı tutarsan böyle ben belkide roman yazarım..:-)
iyi ki varsın başka ne diyeyim sana...
Savaş yaralarıma taş aralarından aldığım çamuru sürüp çoçuklarımın oynadığı o ritüel oyuncağı koyup karşıma deniz kurumasın diye balıklar için dua ettim.Mum titredi açılırkan kapının hava akımında ben sallandığımı belli etmesemde yanımdaki koluma giren cellada uzman olduğundan anladı dizimin titrediğini.Onun kadar cesur olduğumu bilerek ses çıkarmasada mumdan yapılmış çocuğumun oyuncağını yaktıpımı çok iyi biliyordu paranfin kokusuna hassas burnuyla benden daha iyiydi.Az sonra assada beni koşarak mumu söndürüp kendi oğluna götürecekti yaktığımı.En azından balıklar anlatıklarımı duyarken etimle beslenecekti kemiklerim midye kabuğu yosun tutarken......
devamı var mı can oğlum harikasın sen sevgilerimle