13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2531
Okunma
Sevgi…
İnsan yüreğine Yüce Yaratanın kimine bol kimine az verdiği, en önemli erdemlerden bence.
Camın dışında guruldayan kumruların, kapının önünde karşılaştığımız minik bir kediciğin, üzgün bir yüz gördüğümüzde kalbimizin rikkatle titremesi, bizleri normal insanlar yapan güzellikler.
Toplumun çekirdeği aile bireyleri arasındaki iletişim sevgiye dayalı olduğunda, huzur, sükûn saygı hayatı kolaylaştıran etkenler olarak çıkıyor karşımıza.
Güne güler yüz ve sevgimizi hissettiren bir başlangıç, yüreklere bir hafiflik ve huzur yerleştirir.
Sevgisini her an hissettiren ailelerin çocukları, derslerinde başarılı, toplumda sevilip saygı gören kişiler olarak değer kazanırlar.
Seversek şımarır, o yüzden sevgini içinden yaşa savı, çoktan çöpe atılmıştır.
İnsanlar birer makine ve robot olmadıklarından, duyguları sevgiyle beslenince, moral ve motivasyonları her zaman en iyi seviyelerde oluyor.
‘Seni seviyorum demek’ ne kadar kolay, bazı kişilere göreyse oldukça cimrice kullanılabilen iki sözcük.
Sevmek ana karnına düştüğü andan başlıyor etkisini göstermeye.
Bebeğine sevgisini doğumdan önce ve sonra bolca hissettiren anne, onu kucağına aldığında ilk ödülünü, onun minik yüreğinden kopan çığlıklarla, biraz büyüyüp annesine verdiği gülücüklerle alıyor.
Sevgiyle büyütülen her çocuk, özgüveni yerinde, başarılı kişiler olarak çıkıyor hayatın karşısına.
Seversek çocuğumuz şımarır, laf söz anlamaz, birçok ailenin korkusu.
Sevgi ücretsiz, bolca harcanabilecek güzel duygulardan. Yüz binlerce liralık araba ve bol parayla sevgisiz yaşamları renklendirilmek istenen mutlu azınlık, sevgiyle büyüyenlere oranla
daha mı güzel yaşama sahipler?
Bence hayır!
Haberler, benim hayat tecrübeme dayanarak savunduğum bu inancı destekler nitelikte.
Türkiye’nin sayılı zenginlerinden sayılan önemli ailelerinden bir fert geçen günlerde evinde intihar etti.
Sebebini bilmemekle birlikte içim cızz etti.
Cenazeyi eve gelen temizlikçi bulmuş.
Eğer psikolojik bir rahatsızlığı yoksa, yalnızlık ve sevgisizlik olabilir mi diye geldi hatırıma.
İnsanlar sevgilerini içlerinde yaşamaktan vazgeçip, ‘seni seviyorum’ demeyi öğrenip, yaşam biçimi haline getirirlerse:
Seven insan eşine dostuna, birlikte hayatı paylaştıklarına acımasız olamaz, sevdiğini hisseden ve paylaşan insan, konu komşusuna güler yüzle davranıp, sınırlarını aşmaz, seven insan insana kıyamaz, hayvana eziyet etmez, seven insan vatanını teröre peşkeş çekmez, seven anne çocuğunu sevgisiz, eşini umutsuz bırakmaz, seven insan sevginin kıymetini bildiği için, kolay kalp kırmaz, bu seçenekler böyle artarak devam eder.
Sizleri sıkmak değil niyetim, sadece insanların yüzlerinde, yaşamlarında gördüğüm sevgisizlik içimi acıtıyor.
Sözüne değer verdiğim bir gazeteciden duyduğum beğendiğim bir sözle bitirmek istiyorum yazımı: Sevgimizi gösterirsek çocuklarımız şımarır diye korkmayalım ‘Asil azmaz, bal kokmaz’.
Günleriniz sevgiyle taçlansın!
Yazımı güne lâyık gören değerli yazar arkadaşlarıma, saygıdeğer seçki kuruluna selam ve sevgilerimi sunuyorum, teşekkürlerimle.