- 773 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bahçıvansan
Öylesine sular akıtıp ağzından damlatmakla olmaz bahçıvanlık. Yeri gelir boğulursun ağız salgılarının dışa atımlarında. Yeri gelir diz çöker toprağı öpersin gübresi insan etinden. Bazen de dikenleri batar ojeli tırnaklarının bulunduğu avuçcuklarına.
Bin defa da sulasan kurur gider dalında gül, vakti saati gelmiştir tıpkı un gibi ağaran saçlarının altında uyumakla uyanmak arasında kalan ihtiyar beynin gibi.
Bunamak gibidir bazen de sulamak. Gençliğinin vazgeçilmez tatlarını tadamadığından tatta karınca gördükçe sen de istersin tatmak, tadılmak. Lakin öpecek bir böcek bile bulamazsın kırışmış ruhundan ve ütülemek isterken yüzünü, boyarsın milletin gözünü.
Irmak sanırsın kendini çöller yeşerten. Çöller yeşermez tohumu yoksa rahminde toprağın. Kısır bir döngüde döner durursun iki gonca gül açsa dalında. Sonra imrenirsin, kopartıp atmak istersin yaşlanmış halinde hiç koklanmamış bir gül kıskançlığıyla.
Oysaki seni sulayan, sana can veren de iki insandı. Biri dikti, diğeri suladı lambaya püflü bir akşamdan sisli bir sabaha. Hadi gül, sulanmamışlığınla sularken gül.
Bahçıvansan anlarsın toprağın yağmur damlasına muhtaçlığını. Değilsen nil geçirirsin bahçenin en güzel yerinden ve akıntıya kapılan güzelliklerin ardından gülersin çocukluğundan kalma kâğıttan gemi sanıp.
Zerrenin felsefesini öğretir iman ve iman fesatlıkla kurur.
Damla yoksa da akmaz nehir,
Gül yoksa da ötmez bülbül
Sulamakla da açmaz gönül
Sırrın varsa da susmaz sır
Dedirtme boğazından siren çalarak geçen gemilerin kesilmiş park cezalarını
Ödemekle de bitmez sır
Bahçıvansan ltd. şti. :)
"öpebilirdim"
Bahçıvansan Yazısına Yorum Yap
"Bahçıvansan" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.