BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 24 . Bölüm
Yeni öğretim yılı başlarken herkes mutlu herkes heyecanlıydı.
Anne ve babaların,öğretmenlerin duyguları ise sanki daha fazla gibiydi.
Önce İSTİKLAL MARŞI okunarak göndere bayrak çekildi;ardından
Okul müdürü konuşma yaparak, onlar için:
" Geleceğin en değerli hazinesi sizlersiniz" diyerek sözlerini bitirmiş.
vee ders zili çalmıştı...
Okul çıkışı gençler herzaman olduğu gibi gene Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili çalışmalarına devam etmek üzere sözleşdiler.
Murat,Halide,Zeynep,Aysun,Müjdat ve Muhsin Öğretmen herzaman olduğu gibi çay bahçesinde toplandılar.
O gün ilk önce
gençler ayağa kalkarak hep bir ağızdan
"Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türk üm diyene !
"Sağolun yavrularım"
"Peki Andımızın Yazarı Kimdir
,biliyor musunuz ?"
"...............?"
"O zaman ben açıklayayım. Yetmiş yıldan beri
okullarda her sabah söylenmekte olan "Öğrenci Andı" nı yazan ve 23 Nisan 1933’te Türk çocuklarına armağan eden de Dr. Reşit Galip’tir.
Prof. Dr. Afet İnan, "Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler" adlı eserinde (s. 213) Dr. Reşit Galip ve "AND" hakkında şunları yazmıştır:
"1933 yılının 23 Nisan Çocuk Bayramı idi. O, heyecanla Çankaya köşküne geldiği vakit, Atatürk’ün yanında bana bir kâğıt uzattı ve şunları anlatmaya başladı. ’Sabahleyin ilk bayramlaşmayı kızlarımla yaptım. Onlara bir şeyler söylemek istediğim vakit, bir and meydana çıktı. İşte Cumhuriyetimizin 23 Nisan çocuklarına armağanı’ dedi:
Bu sözler, Türk çocukları tarafından o yıldan beri tekrarlanmaktadır. Vatanperver Dr. Reşit Galip, evvelâ bir baba olarak bu hisleri duymuş; sonra da Millî Eğitim Bakanı olarak okul çocuklarına bu andı içirmişti."
Öğrenci andında yer alan her sözde ve anlamında Türk Millî Eğitiminin amacının özü vardır. And’da geçen her sözün ve ettikleri yeminin anlamı öğrencilere iyi kavratılmalı. Öğrenciler, okul içinde ve okul dışındaki hayatlarında, her sabah söyledikleri and’a göre hareket ederek "doğru" ve "çalışkan" olmalı. Küçükleri korumalı. Büyükleri saymalı. Yurdunu ve milletini özünden çok sevmeli. Yükselmeyi ve ileri gitmeyi "ülkü" edinmeli. Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürümelidir. Yeri gelince varlığını, Türk varlığına armağan edebilmelidir.
Öğrencilerin okul içinde ve okul dışındaki davranışları, AND’da söyledikleri sözlere ve ettiği yemine uygun olmalıdır.
" Söz veriyoruz efendim!" hep bir ağızdan bağırdılar.
Murat:
"Nerede kalmıştık ?
"Atatürk ilke inkilaplarında..."
Müjdat:
Önce 1924 ANAYASASI’NIN KABULÜ 20 Nisan 1924 den başlıyorum.
20 Ocak 1921’de kabul edilmiş olan ilk anayasa, öncelikli ihtiyaçların giderilmesine yönelik maddeler içermekteydi.
- Halkın bütün ihtiyaçlarına cevap vermekten uzaktı.
- 1924 Anayasası Çeşitli değişikliklere uğrayarak 1961 yılına kadar devam etmiştir.
Aysun
" Önemli bir not düşmek istiyorum: 1924 Anayasası en uzun süre yürürlükte kalan ve üzerinde en çok değişiklik yapılan anayasadır".
Halide:
"1924 Anayasası’nın bazı maddeleri ise şunlardır:
- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
- Devletin yürütme şekli cumhuriyettir.
- Devletin dini İslam, dili Türkçe, başkenti Ankara’dır.
- Yasama, yürütme ve yargı yetkileri TBMM’ye aittir.
- Seçme ve seçilme hakkı sadece erkeklere aittir."
Muhsin Öğretmen:
"Çocuklar ;1924 Anayasası’nda yapılan bazı değişiklikler var onları da ben anlatayım sizlere:
- Yapılan her inkılap hareketi anayasaya eklenmiştir.
- Seçme yaşı 18 den 22 ye çıkarılmıştır.
- 1928’de din le devlet işleri ayrılmış ve böylece anayasa laikleştirilmiştir.
- 1934’te kadınlara siyasî hakların verilmesi ile ilgili haklar anayasaya eklenmiş, böylece siyasî alanda kadının da söz hakkı olmuş ve kadın erkek eşitliği sağlanmıştır.
- 1937’de Atatürk ilkeleri anayasaya eklenmiştir
"Zeynep:
" Arkadaşlar ,yenilik dediğimizde; geçerli olduğu yada uygulamaya konulduğu andan itibaren kullanılan herhangi bir şeyin günün şartlarına ve toplumun ihtiyaçlarına ayak uyduramaması sonucu giderek zararlı bir hal alması yada yetersiz kalması durumunda, ortaya konulan yeni düşünceler ışığında daha mantıklı ,daha iyisi ile değiştirilerek yapılandırılması demektir.
Atatürk’te Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atarken bir çok yenilik hareketlerinde bulunmuş, hayatı boyunca gerçekleştirdiği yenilikler ve inkilapları sayesinde Türk toplumunun gelişen çağın gerisinde kalmamasını sağlayarak, eskiden kalma zararlı ve geçerliliğini yitirmiş bir çok şeyi yeniden yapılandırmıştır."
Muhsin Öğretmen:
" Bu günlük burada nokta koyarken ;konumuz tüm hızıyla devam edecek değil mi ?"
" Eveeet!"
"Peki toplantımız sona ererken kim Mustafa Kemal Atatürk’ün en güzel sözlerinden birini söylemek ister ?"
Müjdat hemen atıldı...
" Ben ..söylemek istiyorum."
Herkes gülmeye başladı
" Hadi bakalım seni dinliyoruz bay aceleci."
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
.
BİR ULUS SIMSIKI BİRBİRİNE BAĞLANMAYI BİLDİKÇE YERYÜZÜNDE ONU DAĞITABİLECEK BİR GÜÇ DÜŞÜNÜLEMEZ
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
NEŞE KIZILYAR
SEVGİLERİMLE
.
YORUMLAR
GÜLDESTE
Harikasınız Neşe Bacım...
Özellikle bu günlerde bu yazınız çok önemli...
Öyle bir giriş yapmışsınız ki...
Atatürk ilkelerini ve gençliğe hitabeyi ders kitaplarından kaldıran,
Andımızı okutmaya son verebileceğini sanan iktidara bir tokat olmuş...
Kutluyorum sizi ve sizin gibi düşünen gençliği...
GÜLDESTE
Emek ve bilgi ürünü çalışma, tebrikler Neşe'ciğim, selam ve sevgiler.
GÜLDESTE
sayfanda büyük bir emek vardı akıcı bir dille gerçekler dile getirilmiş ilgi ve beğenıyle okudum emeğine sağlık saygımla
GÜLDESTE
ABLAM ALLAH MUSTAFA KEMALİN YATTIĞI YERİ CENNET ETSİN ONUN GİBİ TÜRK OLMAK HERKSE NASİP OLMAZ KALEMİNE SAĞLIK
GÜLDESTE
efendim yazınızı heyecanla okudum çok çok güzeldi doyamadım heleo and dı okurken nasıldaheycanlandım yeni okula başlayan çocuklar gibi ve varlığım türk varlığına armağan olsun u okurken bir zamanlar benim varlığım niye türklere armağan olsun diyenlerin sesi kulağıma gelir gibi oldu evet hocam bu ülkede türklerin varlığından büyük ölçüde rahatsz olanlar var malesef yaşasın cumhuriyet kutlarım kaleminizi saygılarımla selamlar
GÜLDESTE
İÇTEN YORUMUNA GÖNÜLDEN TEŞEKKÜRLER SEVGİ VE SAYGILARIMLA
ablacığım maalesef artık Atatürk' ü hatırlatan ne varsa hepsini kaldırıyorlar. Olsun kaldırsınlar bakalım biz yine de hatırlatmak için yazmaya, hatırlatmaya, unutturmamaya devam edeceğiz. Tebrikler ablacığım. Sevgiyle...
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Annem benim bilgi dolu anlamlı yazını yürekten kutlarım....
Yürek dolusu saygılarımla...
GÜLDESTE
ne yazik ki
yanildiginiza yetmez
iddia edip bildiginiz
.....ulkemizin diLi
ne bilinen TURKçe/dir
nede seçmeli KURDçe/dir
bilinizki;
ulkemiz turkiyenin
resmi diL/i
kan-kin-talan-yalan
ve iste bundandir ki
beslenmis buyutulmus olan
yalandan virgul koymaz
okuyup yalnis yazmaz
ulkede
resmi ideolojinin tuzsuz igrenç pislikleri
IRKçi_dinci kiraLik katiL FasistLeri
uretilip habire bir bir çogaltildikça
kanli pusularda vurulan..yakilan
vurdurtulup akitilan kan durmaz
,
dunyanin her yerinde diL Lisàn her Lisàn er bir insan..
ne turkçe-Laz/ca konusandir nede KURDçe konusan..
hayvan oglu hayvan resmi diL/Leri yalan olandir yaLan..
vurur insan yaktirir..koy kent semt demeden bir anlasan..
,
,
Metin Demirkaya