- 532 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Allah Korkusunun Eksikliği
Allah korkusu, iman eden insanların kalplerinde sürekli taşıdıkları bir duygudur. Allah Kuran’da, Kendisinden korkup-sakınmalarını tüm inananlara emretmiştir;
"Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakının ve (sizi ) O’na (yaklaştıracak) vesile arayın; O’nun yolunda cihad edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz." (Maide Suresi,35)
Allah korkusu dünyevi korkulardan farklıdır. Kuran’da Allah korkusu, ’haşyet’ kelimesiyle ifade edilir. Bu kelime, ‘içi titreyerek saygı duyma’ anlamındadır. Allah’ın dünyada yarattığı imtihan ortamında, bu korku inanan insanın en önemli desteğidir. Çünkü Allah korkusu, müminin her an şuurlu, şeytana ve kendi nefsinin istek ve tutkularına karşı teyakkuzda olmasını sağlar. Bu, diğer korkulara benzemeyen, insana acizliğini ve kulluğunu hatırlatan bir korkudur. Dünyevi korkular insanı telaşa sürükler, şuursuzlaştırır, doğru karar almasını engeller. Oysa Allah korkusu, Allah’ın dilemesiyle müminlere ’doğruyu yanlıştan ayıran bir anlayış’ verir. İman eden insanlar, her konuda olduğu gibi, Allah’ın Kendisinden korkulması konusundaki emrini de yerine getirmeye çalışırlar.
Mümin, Allah’ın rızasını, rahmetini ve cennetini kaybetmekten korkar. Bu korku, onun kaybetmekten korktuğu şeylere karşı umutvar olmasını sağlar.
"..O’na korkarak ve umut taşıyarak dua edin.Doğrusu Allah’ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır." (Araf Suresi, 56)
İnsan, Allah’ın sevgisini kaybettirecek kötülüklerden Allah korkusu sayesinde sakınır. Örneğin bir ayette, "Şüphesiz Allah, haddi aşanları sevmez. (Maide Suresi, 87) buyrulmaktadır. Allah korkusu olan insan, Allah’ın sınırları içinde yaşar ve haddi aşmaktan şiddetle kaçınarak Rabbimiz’in sevgisini kazanacağını umduğu bir hareket yapmış olur. İşte bu nedenle, Allah korkusu ve Allah sevgisi birbirinden ayrılmaz.
Allah, iman edip Kendisi’nden korkup sakınmalarına karşılık insanlara Katından özel bir anlayış verir. İmanın kazandırdığı bu çok önemli ayrıcalık olan akıl, Allah’ın insanlar için belirlediği ve uyulduğunda en mükemmel sonuçlara ulaştıran bir özelliktir. Yüce Allah bir Kuran ayetinde; "Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir." (Enfal Suresi, 29) buyurmaktadır. Ve ancak akıllı bir insan, karşılaştığı olaylarda pek çok insanın göremediği detayları görebilir, olaylardan en doğru sonuçları çıkarabilir. Akılsızlık ise, insanın dünya hayatını çeşitli zorluk ve sıkıntılarla yaşamasına neden olur.
Mağfireti, bağışlaması çok olan Rabbimiz Kuran’da, Kendisinden korkup sakınanlara; işlerinde kolaylık vereceğini, çıkış yolu göstereceğini, kötülüklerini örtüp ecirlerini arttıracağını, rahmetinden iki kat vereceğini ve ibadetlerini kabul edeceğini bildirmiştir. Ve Allah Katında en üstün olan kişi, Allah’ın gücünü takdir eden, O’nun sınırlarını koruyan, salih amellerde bulunan ve samimi olan kuludur. Hucurat Suresi’nde şöyle buyrulmaktadır;
"..Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, takvaca (Allah korkusunda) en ileride olanınızdır.Şüphesiz Allah, bilendir,haber alandır." (Hucurat Suresi,13)
İman etmeyen insanlar, Allah’ı gereği gibi takdir edememeleri, yaptıkları hatalarının karşılığını o an görmemeleri, cehennemde bir süre kalıp sonra bağışlanacaklarını zannetmeleri, kendilerini cennete layık görmeleri, Allah sevgisinin yeterli olduğunu, azap göreceklerin yalnızca çok azgın kişiler olacağını ve "Allah nasılsa affeder" diye düşünmeleri nedeniyle Allah korkusunu içlerinde taşımazlar. Bu yanlış düşünceler nedeniyle şuursuz, gururlu ve kibirli, kendini yeterli gören bir ahlak yapısına sahiptirler. Allah korkuları olmadığı için, şeytan ve nefislerinin kötülüklerinden sakınamazlar.
Ayrıca bu insanların dünyevi korku ve endişeleri nedeniyle yaşamları tam bir karmaşadır. Binlerce farklı korkuları vardır. Bu kadar çok sayıda korkuyla yaşayıp, sadece Allah’tan korkmazlar. Yaptıkları bir hata nedeniyle patronundan, eşinden, ailesinden korkan bu insanlar, hesap günü uğrayacakları o korkunç ’sarsıntı’dan korkmazlar. Oysa Allah’ın gücü, makamı ve azabı karşısında duyacakları korku, Allah’ın izniyle hem imanlarına, hem de dünya ve ahiret mutluluğuna neden olabilecektir.
Fuat Türker