- 2556 Okunma
- 30 Yorum
- 0 Beğeni
Riya
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Neden mevsimler gibi değişken olur ki insanlar?
Hayat karmakarışık ve değişken zaten. Ne teknolojinin hızına ne de yaşamın güçlüğüne yetişemiyorken bir de ikiyüzlü insanlarla uğraşmak neden?
Bir gün yanınızda olan ertesi gün çok uzaklarda. Bugün canım dediklerin ertesi gün en büyük düşmanlarından birisi olabiliyor.
İkiyüzlü insanlar her zaman işlerine geldikleri gibi davranırlar. Kendilerine has bir şahsiyetleri olmadığı için, insanlarla çok çabuk iletişim kurarlar. Şahsi menfaatlerinin uyduğu insanlarla dost görünür, çıkar çatışmalarına girdikleri ile de arkalarında dedikodu yaparak kötülerler.
Dedikodu üretirken de başkalarının ayıplarını dökmeye uğraştıkları sırada da kendi ayıplarını hiç görmezler.
Son bir senedir , kendiliğinden hayatıma dahil olan insanlardı. Lale ve Fatih. Onlarla tanışmak için ne bir çaba göstermiş, ne de konuşmalarına ilgi göstermiştim. Beni gördükleri her fırsatta, hiç yapmadığım yapamayacağım şeyler için övüp duruyorlardı.
Oldum olasıya sevmezdim boş yere övgü almayı. Gerçi yaptıklarımla da övünen birisi hiç olmadım. Bir işi başardığım zaman övgüye hiç gerek yoktu ki. O iş benim görevim olduğu için yapmak zorundaydım zaten. Nihayetinde vatan kurtarmıyordum. Kendi halimde severek yaptığım bir işim vardı. Okulumu öğrencilerimi ve öğretmenlerimi seviyordum. Amacım her zaman daha iyi olmaktı. Müdür yardımcılığı görevi iki sene önce verilmişti. Severek kabul ettim. Ve özveri ile de çalışmaya devam ediyordum.
Lale ve Fatih gelene dek.
Bir pazarlama şirketinin elemanlarıydı ikisi de. Okula ilk geldiklerinde çok samimi görünmüş, herkesin kalbini feth etmeyi başarmışlardı. Ben hariç
Temkinli davranmayı, en yakın dostluklarda bile araya mesafe koymayı seven birisiydim. O yüzden dost dediğim insanlarla iletişimim hiç bitmezdi çok şükür. Her şeyin bir sınırı olduğu görüşündeydim. Dostluğun da sınırı bence saygı olmalıydı.
Ben kendi davranışımı korurken bunu başaramayan arkadaşlarım büyük darbeler yediler. Lale ve Fatih kendi menfaatleri uğruna çok samimi oldukları, hatta ne denir yedikleri içtikleri ayrı gitmemecesine samimi oldukları arkadaşlarımı bir kalemde satmışlardı. Birkaçını maddi yükümlülük altına sokup bir kaçına da manevi zararlar vermişlerdi.
Bu kısacık olay benim hayatı tekrar sorgulamama vesile oldu.
Bu kadar mı zordu samimi olmak. İçten olmak. Yalansız ve çıkarsız olmak.
Birkaç kuruş için ya da saçma sapan bir şöhret için kendini bu kadar rezil etmek.
Ben mi anlamıyordum insanların doğasını, camekânda yetişen ben miydim?
Şan şöhret para mıydı herkesin amacı?
Gülüp geçemiyorum ben, herkesin durumuna. Keşke üzmeseydi başkalarının sorunları beni bu kadar. Duyarsız kalabilseydim. Belki şu anda en az onlar kadar ben de huzurlu olabilirdim, bilemiyorum……..
…….. Diye devam ediyordu, onu saygı ile dinlediğim 65 yaşındaki emekli öğretmenim Sabiha Hanım.
Yanından ayrılırken içimi hüzün kaplamıştı. Bu yaşına kadar dürüstlükten ve samimiyetten hiç vazgeçmemişti. Yaşadığı kısacık tatsız olay sonrasında emekliliğini istemiş, köşesine çekilmeyi seçmişti.
Seni çok seviyorum Sabiha öğretmenim
YORUMLAR
havasından mı suyundan mı bilinmez riyakarlık genelde şark toplumlarına has bir davranış dersem yanlış yapmış olurum. riyakarlık uygarlık yarışında nal toplayan toplumların hastalığı. "balık baştan kokar" derler atalarımız. yöneticilerin yalan söylemeyi siyasi üstünlük,kariyer kapma gerekçesi olarak kullanırsa yönetilenlerin riyakar olmasına şaşmamak gerek. özellikle ülkemizde yalan söyleyeni kovmuyorlar,el üstünde tutuyorlar.
bu bağlamda Gülhun yazar arkadaşım siz yarayı kanatmışsınız. kutlarım. meslekten biri olarak özgün yazılarınızda kalıcı başarılar dilerim. saygımla.
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ederim İbrahim Bey
saygılar usta kalem
Değerli Arkadaşım.
Ben kendi adıma insanlara yaklaşırken hiç bir zaman temkinli olmam...Varsın sonradan riyakar çıksınlar...
Bakın bir şey anlatacağım: Padişah II. Abdülhamit zaman zaman genel af ilan edermiş. Ama nasıl biliyor musunuz? Mahkumların fotoğraflarını eline alır '' bu temiz yüzlü birine benziyor bunu affedeyim, ya da Bu surattan kimseye hayır gelmez bunu affetmeyim'' dermiş rivayete göre...
Sanırım izah edebilmişimdir..İnsanoğlu kavun değil ki koklayıp da anlayasın ham mı olgun mu...O halde yapılacak en doğru şey ham olduğunu görene kadar o insanı olgun olarak kabul etmek...Daha sonrası için ona dua etmek Allah ıslah eylesin diye....
Ve en önemlisi: '' Siz düzelmedikçe hiç kimseyi düzeltemezsiniz'' düsturuyla her zaman aynayı önce kendimize tutarak işe başlamak...
Kendi adıma..İnsanlardan devamlı kuşku duyan bir paranoyak olmaktansa devamlı kazıklanan bir enayi olmayı tercih ederim.
Yazı Harikaydı...Vermek istediği mesajı da çok anlamlıydı...Kırmızı kurdelayı fazlasıyla hakketmiş...Kutlarım.
Selam ve sevgilerimle.
Çok sevindim bu kadar hassas bir dil ve anlayışla yazılan yazının güne gelmiş olmasına. Önemsemediğim halde "güne gelme" vaziyetini, öğretici yol ve yön gösterici yazıların daha çok insan tarafından okunmasına vesile olduğu için bahtiyarım doğrusu.
Riya zamanımızda kötü huy olmaktan çıkıp açıkgözlülüğün becerikliliğin paçasına takılmış.
geçenlerde "Vücut Dili" adlı bir seminere katıldım. Amerikada kapı satıcılarının kullandığı ikiyüzlü satış tekniklerini bize "bilimsel yöntemler" diye satıyorlar.
Kapı açıldığında karşısına çıkan orta yaşlı,saçının boyası geçmiş kadına "anneniz evde mi?" diye soran satıcı elindeki ürünü bu riyakar yakıştırma ile memnun ettiği kadına satarsa en büyük iş'i yapmış,başarılı sayılmış oluyor. Oysa bizim "Olduğun gibi görün göründüğün gibi ol!" anlayışımız bütün hal ve davranışımızı ifade ediyor.
Selam ile.
Şair her ne kadar mütevazı yürüse de edebiyat alanında, verdiği güzel eserlerden içten yazılardan hepimiz payımıza düşeni alıyoruz. Edebiyat edepten gelir, edepli şair kişiliğiyle ve yüreğiyle değerimdedir daim. Vesselam... Güne düşecek nitelikte içten ve hayatın içindendi yazı.
Bu bakımdan kutlarım şair yüreğini canım arkadaşım.. Nice değerli paylaşımlarını daha uzun yıllar okuyabilmem dileğimle...
Sevgilerim ve hürmetlerimle şairem...
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ederim
benim için çok değerliydi yorumun
sevgilerimle arkadaşım
Rengini saklı tutan insanlardan hep korkmuşumdur. Yani ne zihniyette olduğunu anlayamadığım, karakterini bir kalıba oturtamadığım insanlardan...Tıpkı bu yazıdaki gibi riyakar insanlardan. Allah herkesi bu gibilerin dostluğundan da şerrinden de korusun Gülhun Hanım. Ders niteliğinde bir yazıydı. Kutluyorum. Sevgilerimle her daim.
su_misali(Gülhun Ertilav)
Aynur Hanım,
sizin güzel yazılarınızın yanında benim paylaşımlarımın aslında bir değeri yok:)
Ben sizin yazılarınızı beğeni ile okuyorum, belki hepsine yorum bırakmasamda
teşekkür ediyorum bu değerli yorumunuza
selam ve sevgilerimle
Aynur Engindeniz
güzel içten eğitici yazınızın seçkiye gelmesini de kutlarım ....kaleminiz daim olsun..aynaya baktığımızda bir aydınlık yüzümüz olsun sevgi saygılarımla...
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ediyorum kalem dostum
selam ve sevgilerimle
Tabii önce güne gelen yazıyı kutluyorum.
Hayatın dersleri o kadar çok ki; bu da acı verenlerden... Yazının adı "Riya"... Ne güzel uymuş. Riyanın, insan olup insani vasıflar taşıyamamanın mesleklerle de, alimlikle de, cahillikle de alakası yok. Bu bir yürek işi bence...
Çok yararlı bir konuya değinmişsin değerli arkadaşım...
Sevgi ve selamlarımla...
su_misali(Gülhun Ertilav)
nice güzel paylaşımlara arkadaşım
sevgilerimle
"Ya olduğun gibi görün
Yada göründüğün gibi ol"
Tebrikler Gülhun Hanım
Çok etkileyiciydi yazınız
Selam ve saygılarımla...
su_misali(Gülhun Ertilav)
değerli yorumunuza teşekkürler Hasan Bey
saygılarımla
Sevgili Gülhun Hanim , ne kadar güzel bir konuyu ele almissiniz . Aslinda buna ben "insan kirliligi " diyorum . Hani artik son zamanlarda cok daha vahim oldu .... Yillar önce " Hümanizim " Mevlana 'dan Kamil-i insan ve Nietzsche 'den de; Üstinsan okuyordum .. Cok etkiliyordu beni ... Bir dönem yazdiklarima da yansimistir . Erdem ..... Asalet ..... Hani zerreyle özdeslesen daglar... Aslinda o kirlilikten bunalan ben o doganin icinde iksir gibi akan pinarlarin sularindan ictikce ... "dogaya gidiniz her kösede cicekci dükkani " Mevlana öyle demis .... iste ben de o cieklere dalip öyle gönlümü hos ederdim.. o daglarin yücelerine cikip uzaklara sarkilar söäylerdim ...
Gece doluna patikalari da yüregimi de yikardi adeta....
Yazinizi okuyunca böyle neler gecti icimden ....
Elli sene öncesine gidiyorum simdi... ben yedi yaslarinda bir cocuktum ama o ailemizin ve cevremizin insanlarini hatirliyorum.... Artik nesilleri tükendi o güzel insanlarin dedigim Rahmetli Babacigimi ... Annecigimi düsünüyorum... Öylesine duyarli .. Öyle Onurlu ... Öyle güzel insanlardi ...
Ablamiz o güzel yürekli Sabiha Ögretmenimizin ellerinden öpüyorum....
Iyi ki duyarsiz kalmiyorsunuz sevgili Sabiha Hanim .... Baskalöarinin dertleriyle dertlenen de insanlar olmali ... Ki o duyarsiz insanlar da onlara bakip biraz olsun duyarli olmayi ögrenmeliler ....
Gösteris yapar gibi algilanir diye ceknirim... Siir altlarina .. Yazi altlarina fakir yüregimden damittigim dizeleri koymam pek .. Ama bu istisna olsun.......... Bizi bilen bilir " demis ya Yunus ... Bilmeyen neylesin " diyor bir de .... Kim ne derse desin... Bu siirimi koyacagim bu yazinizin altina... Sabiha Hocama ve size hediyem olsun.............
Sevgilerimle...
ŞAHİKALARIN SESİ
Ne riya vardı ne yalan
Tertemiz bir hava
Çıktım dağların şahikalarına...
Dayadım göğsümü rüzgara
Soğuktu, sert esti.../ayaz
Vurdu deli deli...
Şehirler, insanlar
Uzaklarda kaldı
Bir ben
Bir de o dağ
Dimdik durduk
Bakıştık özlemle
Gökyüzü yıldızlarla kaplı
Samanyolu
Şimal yıldızı
Uzansam elimle tutacağım
Okşayacağım dolunayı
Ne güzeldi zirvesi
Yüreğimde Ağrı...
Beyazlarını giymiş
Nazlı bir gelin gibi
Öptüm sonunda
Öyle güzeldi ki...
Ne riya vardı ne yalan
Tertemiz bir hava
Durdum şahikalarda...
Fikret Şimşek
su_misali(Gülhun Ertilav)
Saygıdeğer Fikret Bey, vefalı kalem
Elbette selamnızı ileteceğim Sabiha Hocam
siz ve Sabiha Hocam gibi düşünen insanlar oldukça Hümanizm gerçekleşecektir
çok teşekkür ediyorum değerli yorumunuza ve değerli katkılarınıza
saygı ve hürmetlerimle Fikret Bey
Özellikle eğitimcilerin dilinde düşmeyem cümle: "bol bol okuyun. Tahsil yapın. Ancak o zaman koyun olmaktan kurtulursunuz!" Geç bunları bir kalemde ey öğretmen geç. Sen adam olmanın ne demek olduğunu. İnsani erdemlerin nasıl kazanılacağından söz et. Çünkü bunların ne okulu var ne de kitaplar yazar.
Bakın bu iki yüzlü söylemininde değişmesi gerek. Ne ikiyüzlü allahaşkına! Sayısız yüzleri var birçoklarının sayısız.
Ömrünüze Bereket.
su_misali(Gülhun Ertilav)
Tülin Hanım çok teşekkür ediyorum değerli yorumunuza
selam ve sevgilerimle
Rahmetli bir amcamızın sözü aklıma geldi.
--Ben adamı tartarım tartarım ondan sonra notumu veririm.
Not verme deyince meskek gereği olsa gerek.
Tebrik ederim saygılarımla.
su_misali(Gülhun Ertilav)
keşke kalıplarından belli olsalar:))
teşekkür ederim değerli yorumunuza
saygılarımla
çıkarılması gereken derside çıkararak okunmalı bu yazı , tebrik ediyorum Gülhun selam ve dua ile...
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ederim nazik yorumunuza Niyazi Hocam
saygı ve hürmetler
Canım arkadaşım yazınla başladım güne. İkiyüzlü riyakar, hatır gönül bilmeyen insanlarla o kadar çok karşılaşır olduk ki, bazen aynaya baktığım zaman başka bir yüzle karşılaşmaktan bile korkar oldum maalesef. Ama ben bunu hiç yapmadım. Yapmıycamda. Bir çıkar dünyasında menfaat rüzgarı içerisinde oradan oraya savrulup duruyoruz. Nerede ne zaman bir kuytu bizi içine saklarsa o zaman durulacak sanırım bu uğultu bu keşmekeş.
Gün geçmiyor ki arkadaşım, ummadığın insanlardan beklenmedik davranışlarla hayatın alt üst olsun. Alıştık artık diyemiyorum, bu çirkinliğe alışamadım alışmak ta istemiyorum. Günün seçkisi yazını gönülden kutluyorum Gülhuncuğum. İnanıyorum ki bu birikimler ileride her yerde çıkacak karşımıza.Sevgilerimle...
su_misali(Gülhun Ertilav)
Alışmamamızda lazım
elimizden geldiği kadar onları düzeltmeye çalışmamız lazım sanırım
teşekkür ederim Zuhalciğim
sevgilerimle
internet bağlantımın azizliği..geç kalmışım....güne düşmüş yazın usta.... o dediğin insanlar her daim vardı....fakat günümüzde çoğaldılar.... onlar sabiha hocayı yok ettiler yeni sabihalar peşindeler... şerefsizler ruhsuzlar....bak yine tansiyonum fırladı...selam sevgi ve saygılar...
su_misali(Gülhun Ertilav)
Aman ağabey kendine dikkat et ne olur
teşekkür ediyorum değerli yorumuna
saygı ve hürmetlerimle
İçten ve ustaca bir makale. İnsanların iki yüzlülüğüne güzel bir dokunduruş.
Günün yazısını tebrik ediyorum.
Saygılar...
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ediyorum değerli yorumunuza
saygılar
Duya duya alistik mi nedir ne cok insan turedi bu sekilde etrafimizda. Hos emekli olup kenara cekilsen bile o kenarda yine o tip bekleyen insanlar eksik mi ki .
Kutladim gunun yazisini, anlatim iceriyle..
Sevgimle..
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ediyorum Nezahat Hanım
sevgiler
Biz Muhteşem yüzyılı seyreder, Süleyman oluruz!
Süpermeni seyreder, Süpermen oluruz!
Kurtlar vadisi seyreder, Polat Alemdar oluruz!
Yani ne seyretsek oluruz da, seyredip olamadığımız tek şey vardır abicim.
"İNSAN OLMAK"
Kutluyorum yazını ve selamlarımla gözlerinden öpüyorum...
su_misali(Gülhun Ertilav)
işte onu bir becerebilsek sanırım herşey yoluna girecek
teşekkürler İhsan ağabey
saygı ve hürmetler
dersimizi aldık efendim
ve maalesef insan olmayı beceremeden
bir çok şey olmayı beceriyoruz değil mi?
gönülden kutluyorum
her dem saygımla
su_misali(Gülhun Ertilav)
değerli yorumunuz için teşekkür ederim Ahmet Hocam
saygılarımla
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ediyorum
ve tekrar hoşgeldin, burada olmana ve yazmana çok sevindim
nice güzel paylaşımlara
sevgilerimle
Bu ve buna benzer insanlarla,olaylarla hepimiz karşılaşıyoruz ve sizin gibi sorguluyoruz.
"Neden mevsimler gibi değişken olur ki insanlar?"
Sonuçta gerçek dostluğun değerini bir kez daha anlıyoruz.
Beğeniyle okudum değerli kalem.
Kutluyor,saygı ve sevgilerimi yolluyorum.
su_misali(Gülhun Ertilav)
değerli yorumunuza teşekkürler Zeynep Hanım
sevgiler
Ben bu yazıya uğramıştım ve yazmamışım...
Günlerden pazar olunca yorumlar da tatil mi sandım ne? :)
Güzel bir yazıydı ve yerini bulmuş...
Tebriklerimle...
su_misali(Gülhun Ertilav)
:)) teşekkür ederim hocam
saygı ve hürmetler
gerçekten insanları tanımak o kadar zor ki kimseye güvenemez olduk bu devirde çok anlamlı ve çok güzel yerinde bir paylaşım diyor kocaman sevgilerimi bırakıyorum sayfana
NOT GÜNÜN SEÇKİSİNİ AYAKTA ALKIŞLIYORUM
GÜLDESTE tarafından 9/17/2012 10:08:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
su_misali(Gülhun Ertilav)
canım arkadaşım teşekkür ederim
her zaman yanımda olan birisin
sevgilerimle
İnsan, bazen- hatta çoğu zaman- yanılıyor; insanlar hakkında. Üzülmemek lazım... Sınavdayız, hepimiz. Onlar da bizim, sınav konumuz. Değer mi? Elbette değmez. Bu cümleyi kurabiliyorsak; sınavı geçmişiz demektir. Ne mutlu, bizlere. Kendin gibi bilmeyeceksin, kimseyi.... O zaman, kime güveneceksin? Kendine... Madem ki sadece kendime güveneceğim, diğer insanlara ne gerek var? Domino etkisi... Çok sınavdan geçtim, yazındaki gibi... Hala da geçmekteyim... Belki bu yüzdendir mutluluğum? Kim bilebilir ki?..:-)
Sevgilerimle...
su_misali(Gülhun Ertilav)
ben sınavlardan ve sınanmaktan yoruldum Eser Hanım
öğretmenim gözlerindeki hüznü görünce erken pes ettiğimi anladım ama yoruldum inanın
teşekkür ederim değerli yorumunuza
sevgilerimle
su_misali(Gülhun Ertilav)
vefalı yüreğine bin selam olsun annem
sevgimle
Gerçek dost bir elin parmaklarından da az oluyor Gülhun kardeşim.Öğretmeninizin yaşadığı günümüzde birçok kişinin başına sıkça gelen tatsız bir durum.
İyi gün dostları her yerde her zaman bolca bulunmasına rağmen, hakiki anlamda dost ara ki bulasın.
Paylaştığınız için teşekkürler selam ve saygılarımla.
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ederim değerli yorumunuza Handan Hanım
selam ve sevgiler
Günümüz dünyasında güvenebileceğimiz insan bulmak çok zor... Samimiydi yazınız, saygılarımla...
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ederim saygıdeğer dost
saygılar