MİNİ

• 16 Eylül 2012 Pazar 13:09:51

Evet, son günlerde sanki Amerika’yı yeniden keşfedercesine bulduğumuz, keşfettiğimiz bir mini modası var. Ne güzel değil mi? Sokaklar, caddeler, pazarlar, parklar şenlendi.
Aslında biz bu modayı 70’li yıllarda bir denemiş tadını bakmıştık. Şimdi onların çocukları tadını bakıyor. Demek ki bu, ömürde bir kere tadına bakmamız gereken lezzetli bir moda. Bu kanıyı yaşayanlardan ve yaşatanlardan anlıyorum.
Çarşı Pazar her yerde bu modanın tesirinde kalmış insanları temaşa ediyoruz. Ama bunun kime zararı var demeden önce kime faydası var demek istiyorum.
Şimdi çarşı pazarda bütün güzelliklerimizi sergiliyoruz. Ama gösterecek bir şeyimiz kalmadı. Miniler bile kısaldıkça kısaldı. Süper mini bile diyemiyoruz. Çünkü kelimeler kifayetsiz kaldı. Kapitalizm bu modayı da hemen bitirmeyeceğine göre bakalım nerelerimizi ne şekilde temaşa ettireceğiz. Nasıl gösterecek yerimiz kalmamasına rağmen ilgi çekmeyi başaracağız. Bunu için hangi paraları harcayıp hangi bedeller ödeyeceğiz.
Bu moda önce dizilerden başladı. Etekler ve pantolonlar kısaldıkça kısaldı. Öğrencilerimiz modayı uymaya başladı. Okul çıkışları bile olsa. Sonra mı? Okullar kapandı. Moda patladı gitti.
Ama biraz erken yılacağız gibi geldi. Çünkü deniz bitti. Ama sezon bitmedi. Bundan sonra bir çıkış yolu bulunması gerekir. Bunu ya taytlarla kapatacağız, ya da iç çamaşırlarla. İşte silikon veya renklerle falan. Tabii dikkat çekebilirsek. Çekemezsek transparan yaparız. Hiç olmadı, iç çamaşırları kaldırırız. Tabi bu da kapitalizmi vurur ama merak etmeyin bu açığı kapatmak için yeni bir şey icat ediverirler. Tangada olduğu gibi. Çünkü tanga asrın icadı.
Ya hu kardeşim, siz niye kendinizi teşhir ediyorsunuz diye sorsak, en büyük suçlu sen olursun. Şu anda böyle bir soruyu soran bir erkeğe yapıştırılacak üç beş cevap geliyor. Yani anlayacağınız dünyanın en kötü adamıdır o.Peki sokaklara çıkıp da vücudumuzu dokunmayın sloganı atanların böyle bir durumda gözlerle vücutlarına dokunulmadığını söyleyebilirler mi?
Vücut dokunmak sadece maddi değildir ki!
Diyecekler ki, bizim giydiğimizden kime ne!
Biz özgürlüğümüzden giyiyoruz. Bize niye bakıyorlar veya neden görüyorlar?
Vallahi en fazla kendi cinsleri bakıyor ama yine de böyle giyinen birisine kendi cinsleri dâhil hiç kimse bakmasa eve girince hasta olur. Kompleksten.
Acaba ne eksiyim var?
Neden bakmıyorlar?
Ben kadın değil miyim? Şeyim küçük mü?
Silikonlumu alayım?
Benim oram buram düzgün değil mi? V.s. v.s. …
Özellikle bekâr arkadaşlara soruyorum. Siz kocanıza özel ne göstereceksiniz ki! Hadi evliler kocaları için giyiyorlar. Tabi evdekiler daha kapalıda orasını karıştırmayalım. Evli kadın ne giyiyorsa, ne yiyorsa, ne alıyorsa, ne söylüyorsa ne yaptırıyorsa eşi için yapıyordur. Bak eskiden evlenmeden önce yakın, akraba ve komşu tarafından hamama götürülürdü kızlar. Peki, şimdi niye götürülmüyor? Şimdi her taraf hamam da ondan.
Çünkü şu anda giyilen veya temaşa ettiğimiz giyecekler, gecen yıllarda saat 12 den sonra kırmızı nokta ile televizyonlarda gösterilirdi. Oradan seyrederdik. O kıyafetleri bırakın evin içinde giymeyi yatakta bile giyemeden bu dünyadan giden çok kadınımız var.
Peki, bunları giymek özgürlük, medeniyet, vücutları gözle de olsa dokunmamak da bize ne kazandırıyor. Biz 1970’li yıllarda çok medeniydik de onun için mi döndük 40 yıl öncesine.
Günümüzün insanı bunu giydiği için daha da mutlu mu?
İnsanlarımız daha uzun bunun için mi yaşamaya başladılar?
Evlilikler daha uzun mu sürüyor?
Evlilikler de daha fazla çocuk mu yapıyoruz?
Yoksa evde aile içi kavgalar bitti mi?
Artık boşanmalar olmuyor mu?
İnsanlar her şeyi çarşı pazarda temaşa edince eve mutlumu dönüyorlar?
Geçim sıkıntısına, vatan savunmasına, cari açıya, kadına şiddete, teröre kısacası her derde deva mı oluyor?
Kendimizi aldatmayalım. Aldanmayalım. Bugün top yekûn zarar ve ziyan içerisindeyiz. Ben bakmıyorum, görmüyorum, dikkatimi çekmiyor diyenlere de inanmıyorum. Biz toplum olarak sağlıklı bir erkek nesile sahibiz. Bunu ancak, kendisinden ümidi kesmiş erkekler söyleyebilir.
Şu modanın arkasına takılıp gitmeyelim. Hepimiz harap ve bitap düştük. Artı erkekler de topyekûn tacizci oldular. Peki, bunu teşir eden de tacizci değil midir? Neden erkekler giyinik, kadınlar soyunuk.
Biz biliyoruz ki, bir kadın dört erkeği cehenneme sürükleyebilir.1-Babası 2-Kocası 3-En büyük oğlu 4- En büyük erkek kardeşi. Rasulullah bir hadisi şeriflerinde diyor ki:
-Kim iyi bir çığır açarsa bu çığır devam ettiği müddetçe çığırdan gelecek olan sevaplar açanların da üzerine gider. Kim kötü bir çığır açarsa bu çığır devam ettiği müddetçe çığırdan gelecek olan günahlar açanların da üzerine gider.
Kötü bir çığırın açıldığı kesin. Bunu kapitalistler açtı. Gelin biz bu çığırı tersine çevirerek iyi çığır açmış olalım da bütün yeni nesil rahat etsin. Yoksa kimse yerinde yurdunda ve evinde rahat duramayacak.
Muhabbetle…
Osmanlıhaber.com