- 395 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aygınıdım Baygınıdım
AYGINIDIM BAYGINIDIM
Ahmet Abi,Zeynep Yengeyle bizim Hacergile gidiyor.Mevsim yaz.Mısır hıyar zamanı.Hacer bahçeye iniyor.Taze taze hıyar getiriyor.Hıyarlar burcu burcu.Doğal...İlaçsız,iğvasız.Kütür kütür.İnsanın yürek yangınını soğutup serinletiyor.Bir de bıçak getiriyor Hacer.Hıyarları soyup dilimlemek için.
Ahmet Abi bıçağı çok beğeniyor:
”Hacer...Bıçak da çok güzelmiş.”diyor.Hacer:
”Abi...Geçen Boğazlıyan’da pazardan aldım.Beş liradan bir kuruş aşağı inmedi.Bıçakçı Kayserili imiş.”karşılığını veriyor.Ahmet Abim:
”Bu bıçaktan bir de ben alayım denk getirebilirsem.”
Günlerden cumartesi.Boğazlıyan’da Pazar kurulmuş çarşıya.Boğazlıyan pazarı namlıdır.Çok kalabalık olur.Hele yazın...
Ahmet Abi bıçakçıyı arıyor yana yana...Buluyor da...Hemen Hacergil’de görüp beğendiği bıçağın bir benzerini istiyor bıçakçıdan.Bıçakçı uzatıyor bıçağı.Ahmet Abi soruyor:
“Usta borcumuz ne kadar?”
Bıçakçı:
”Altı lira...”
Ahmet Abi diyor ki:
“Usta...Geçen hafta aynı bçağı beş liradan vermişsin.Yine beş liradan say...”
Bıçakçı kararlı:
”Doğrudur beyim.Geçen hafta aygınıdım,baygınıdım.Serhoşudum,bir hoşudum.Beş liradan verdim.Şimdi altı liradan bir kuruş aşağı olmaz.”
Ahmet Abim altı lira ödeyip alıyor bıçağı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.