- 2703 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
EY SEVGİLİ...!
EY SEVGİLİ...!
Ölü bir yarın gibi uyuyordunuz uykusuzluklarımda sevda mı bu aşk mı alışkanlık mı?...
Ak bir mintana bezenmiş simsiyah saçlarım yorgun geçmişimle ama hala güçlü,yeniden yıkılacak ve hep yinelenecek kadar güçlü...
Lakin o söküp atamadığın aştan sarhoş olmuş aklının anlayamadığı bir şey var sevgili,ben yüreğimde her şeyimi temize geçtim,kızdığın kıskandığın yada hafife aldığın belkide.
Yaşamım geri dönüp gidiyordu ehemmiyet yoktu,belki çok uzun zaman değil lakin sen kendini hala öylesine biri sanıyorsun biraz hoşuma giden biraz paylaşan,ilk önce bir merhabanın sıcaklığıydı belki...
Ama sen şimdi yıllar geçmişcesine saygıyla varlığımda yatan bir sevgiye bedellisin ve hala bilmiyorsun sevgili...
Dışarıya kör sana billur yalnızlığımla bakan gözlerimde her şeyimi temize geçtim,anladığımda ve hissettiğimde bir tek şey düşündüm,usulca çekip gitmeyi oysa yapayalnızdım,çok bekledim çok sabrettim sevildim ama sevemedim...
Çünkü ben ilk aşkı tüm fırtınalarıyla tüm kutsallığıyla ve asaletiyle yaşadım,ne leyla oldum ne mecnun aradım, ALLAHHH dedim döndüm durdum...
Ruhum,dünya gafletinin kederinden ikiye bölünmüş ay ve kederden sönmüş yıldızların arasında raks ederken semalarda...
Şimdi o aşkın fırtınalarıyla estim ruhuna,sana geldim,biraz mutlu biraz acı,al senin olsun aşkım ey sevgili...!
Yüreğim minik bir serçenin ürkekliğinde şimdi,gittim sende yoktun kızım da aşk ta...Yüreğim kör, sabahlarım ürkek,tedbirli adımlarım,bir ama gibi karanlık yüreğim,lal gibi ve uzak,uzak,sana uzak aşka uzak...
Sanki biraz kapılsam yaşamın şaşalığına hiç ölmeyecekmişçesine yanıp kavrulacaktım,yeni doğmuş bir bebek gibiydi yüreğim,dokunsalar ağlayamayacak kadar bile pişman.
Kim bilebilir ki bir gün bu aşkın kırıntıları içinde düşlerimde,ellerim ellerinde başım omuzunda,günah kolyesi boynumda,ama senin yüreğin gözlerinde gözlerin yüreğime akmış sevmişim seni...
Şimdi biz neyiz biliyor musun?... Her gün her an ölüme biraz daha yaklaşan,birbirimizden uzak bir o kadar yakın iki damla yağmur gibiyiz,acı çekiyor içimize gömülüyoruz.
Gün gelecek o bir gün depremlerden kalan iki enkaz yığını olacağız yalnızca,ne kalır bizden,neler götürürüz nasıl vararız HAKK ın divanına bilinmez...
Aşkların yatak çarşaflarında bittiği,kirli odaları içinde barındıran bu dünya sılasında üç gün ağlayan dördüncü günü unutan olmak istemiyorum,utanıyorum aşka aşk demekten.
Sen şimdi gözlerindeki acının mutluluğa kavuştuğu sevgiyi şevkati sakın değişme hiç bir şeye,ölürcesine doğ içime,böyle anlarda her şey yer değişir ya işte o an hiç bir şeyin ehemmiyeti kalmaz içimizde,dolduramaz yalnızlığımızı hiç bir aşk çünkü bizim aşklarımız meyveleridir irem bahçelerinin...
Avunmaz bu ömür,açık bir yaradır artık her şey andıkça yanar durur acıların,korkarız başka aşklardan ve biz hiç bir zaman atmayız kendimizi başka aşkların kıyılarına değil mi ey sevgili?...
Herkes düşmandır bize ve hiç bir yere sığmazken asılır kalırız küçücük bir yüreğin kıyısına sevgili,dedim ya aklının almadığı bir şey vardı ben senin yüreğimi ısıtan ruhunu sevdim,gözlerini sevdim bana sıcak bakan...
Kendini her hangi biri sanma ben senin sevgime olan cesaretini sevdim,kimsenin sevmeye cesaret edemeyen yüreğini,ondandır yüreğimi gözlerinde görüşüm...
Ve ben hiç bir ihtimali sevmedim içime ekilmiş ve büyümüş bir tohum sonrası,önce sevildim sevdim sandım sevindim yıllar geçti düştü sevincin gülleri yüzümden acıyı gördüm ömrümde ömrümü sevdim,acılarımı yokluğunda sevgisizliklerin...
Kaybolmayı da sevdim yüreğimden yüreğini buldum,acıyı gördüm gözlerinde gözlerini sevdim,sen bir düştün kırıntılarında gecelerin,ne günler doğdu ne geceler geçti aşksız,içimizden dışarı bir adım atmadık...
Ne leyla oldum ne mecnun aradım,aramadım yaşamımdan çalan acılarımdan,zaman yoktu savaş bitmemişti daha,ben aşka hasret sen bir başka savaşta,şimdi burda karşımdasın,
büyüyen hasretim içimde,acıdı içim yokluğunda sevgisizliğin...
Şimdi seninleyim düşte olsan kimsesiz gecelerimde dün başka savaşlarda bu gün aynı savaştayız ey sevgili,bu son savaşı belki ömrümüzün...
Ne günler ne geceler doğdu aşksız, içimizden dışarı bir adım atmadık da şimdi bir adım atmışken,şimdi beni burada kime bırakıp nereye gidiyorsun kurtların çakalların arasında...
GüLnAz YoRuLmAz
"Etme,aşk ile başa çıkacak gücün yoksa öyleyse aşkın
sarhoşluğuyla ne diye meşk ediyorsun"?...Etme...!