- 546 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kafatası
Kafatası, alelacele sardığı parmağına göz iliştirdi. Yara bandının altından sızmaktaydı kanı. Bir dil attı; ancak beğenmedi kendi kanının kekremsi tadını. Yağmur damlalarının omuzuna çarpışlarıyla, tepenin yukarısına doğru yol alıyordu; kuzgunları, kızı Yosun’un peşinden gitmeye ikna etmeliydi. O an, aklının kıvrımlarına yerleşen tek mantıklı düşünce buydu. Karadan, fazlaca zaman kaybetmeye gerek yok, diye düşünmüştü.
Kuzgunların bulunduğu tepeye vardığında, Leş Mağarası’ndan çıkageldi Kral kuzgun. Kral Kuzgun, simsiyah tüyleri, tehditkâr gözleri ve heybetiyle korku salardı insanlara.
Kafatası, başına gelenleri anlattı hemen. Yosun’u bulup, kendi ellerine getirmelerini istedi. Daha önceki anlaşmalarında olduğu gibi, bolca leş vadetti. Kral Kuzgun sorun çıkarmadı. Tabi, bu yağmurda uçamayacaklarını söyledi. Yağmurun, öfkesinin bitişini bekleyeceklerdi. Bir süre konuk ettiler, saçları dökülmüş, yaşlı Kafatasını. Fazla sürmeden, bulutlar ayrıldılar birbirlerinden. Kral Kuzgun, kargalarını her bir yana payladı. Kafatası, tarif etti Yosun’u: Porselen yüzlü, siyah saçlı, ela gözlü şeytanın ta kendisi!
Kargalar, ormanın üstünde Yosun avına çıkarken, Kafatası evine geri döndü. Kapıyı araladığında, Çakıl’ın gözleri açık, hareketsizce yerde yatışını izledi. Şaşkınlıkla yanına koşarken, alnındaki not kâğıdı dikkatini çekti. Hafif pembe tonunda, ortasında küçük bir kurbağa resmi yer alan kâğıtta şöyle yazıyordu: “Merhaba, ben GÖRÜNMEZ!”
Kafatası, öfkeden deliye döndü! Önüne geleni alıp duvara fırlattı. Çakıl, Kafatasına en sadık olandı. Katana’yı çıkarttı ve hınçla vurdu Çakıl’ın cansız bedenine. Öfkeyle vurdu, zevkle yedi! Nereden bilebilirdi ki: Yosun, bir seri katile âşık olmuştu. Normalliği arzulayan kalbi, anormalliğe vurulmuştu sebepsiz. O seri katil de gelip, Yosun’un intikamını almıştı; minik bir Zehirli Ok Kurbağası ile.
Kafatası, Çakıl’ın cesedinin altından çıkıp, zıplayarak kapıya yönelen bu kurbağayı fark etti. Ne olduğunu anlamak için kurbağayı eline aldığı anda, saniyeler içinde kasılarak can verdi. Aklın ölüme sevdasını anlamak oldukça güçtü!