- 827 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BİR HİKAYE
Eskiden, okuduğum kitaplardan tanımaya çalışırdım dünyayı ve o dünyada yaşanan hayatları. İnanılmaz yolculuklar yapardım, değişik ülke ve kişiliklere. Unuturdum o an, bulunduğum yeri. Kitabın içinde ki mekana yerleşip izlerdim, kitabın kahramanlarını. Farklı coğrafyalar, kültürler, alışkanlık ve kişilikler hep ilgimi çekmiş ve çok etkilemiştir beni. Anlatılan karakter çok farklı bir kişilikse eğer, şanslı hissederdim kendimi. Onunla tanışabildiğim için.
Hayatı yaşayıp tanımadan önce bir sürü kişi ile tanışıp çok olaya tanık oldum, kitaplar sayesinde. Yazarların zekası ve kahramanlarının kişiliklerine pek denk gelmedim, gerçek hayatta. Zamanla öğrendim ki, yazar yeteneğine rastlamak çok da kolay değildi. İnanılmaz emeklerle yaratılan karakterler de, sayfalarda yaşardı kendi halinde. Hayaller, kitaplara aşıktı ve mavi gökyüzü onları pek de cezbetmiyordu. Zamanımın çocuğunu kitaplarla geçirsem de, oksijen lazımdı yaşayabilmem için.
Sözler eşliğinde, oksijenle dans etmeye başladım. Çevremde ki herşeyi keşfetmek ve uyum sağlamak da keyifliydi. Öyle güzel insanlar yaşıyordu ki bu hayatta yazarların da anlattığı gibi, ne kadar da şanslıydık.
Zaman hızla geçti ve eskidim ben de, denizlerde ki hayaller gibi. Anlatmak istediğim ve üzüldüğüm o kadar çok hüzünlü anı var ki cebimde. Mutlu kelebeklerle dans edip kahkahalar attığım da oldu, tabi. Anlatmak istesem de ben, akmak istemiyorlar şu an satırlara. Henüz kendi içlerinde bir anlaşmaya varamamışlar. Toplantıları hiç bitmiyor zaten, beni de çok fazla dinlemiyorlar.
Onlar da farkında aslında kendime bu kadar yaklaşıp, şaşırdığımın. Hiç bir kitap karakterinin, beni bu denli şaşırttığını anımsamıyorum. Tanışma yolculuğu henüz bitmese de ilk kez bu kadar yakın hissediyorum, özüme. Bu kadar yakın ve yabancı... Ben miyim diye saatlerce inceliyorum her duygu izini ve davranış biçimini. İnanılmaz ürküyorum, asi cesaret, aşırı hassasiyet, yoğun merhamet, sınırsız sorumluluk, mutlak suçluluk, sonsuz sevgi, koşulsuz aşk renklerinden. Gemileri yakan deliliğini anlatmak bile istemiyorum. Gülen yüzlerin ardında ki yarasa suratları görme becerisi ve belli etme dürüstlüğü ise ayrı bir dert. Başkaları için gösterdiği çabaların, ayağına nasıl dolandığını gördükçe de kahroluyorum.
Her birini ele alıp, mantık kazanlarında kaynatıp, güneşe serip kurutabilirim. Hatta hemen başlayabilirim, eskisi gibi kendimi akıllı hissedecek hayaller kurmaya. Yüreğimde ki antika duyguları alıp vermeyenlerden, toplayabilirim hepsini. Hatta bir de insanlık şiiri yazıp, hediye bile edebilirim. Onarmalarını isterim, sahipsiz sandıkları onurumu. Fakat, alaylar kurulmuş dillerinde, geçmiş olsun havaları çalıyorlar. Onlar benden önce tanışmış, modası çoktan geçmiş yanlarımla. Menfaat hikayelerinin, ünlü karakterlerine benzemişler. Nasıl da yalnız kalmışım, bir romanın baş kahramanı gibi.
Sanırım olduğu gibi kabullenmeliyim ben, bu hikayeyi. Bu kadar yaklaşmışken kendime dokunmalıyım, keşfettiğim renklere. Farklı harfler de varmış alfabemde, hazır olmamı beklemişler bunca sene. Daha ne keşifler yapılacak kimbilir, sakin kalmalıyım. Bu kadar şaşırabiliyorken insan kendi tablosuna, yargılamamalı bence hiç bir resmi.
YORUMLAR
Sayfalar, satırlarda can bulan kahramanların dünyasında gezinen,hayallerde düşlerde de
Olsa mutlu biri gülümsemekte ilk bölümde. Daha sonra ayakların yere basmasıyla adeta
yeni bir dünya keşfetmişcesine,neşe sevinç’le dolu bu biri,daha sonra sonra acımasız
gerçeklere çarparak hayal kırıklığına uğramakta. Buna rağmen,doğal olan,doğru olan,
gereken seçimi yaparak,yılmayacığını,yaşamı fena ellere teslim etmeyeğini sanki söyleyerek,
güzellikler adına sevindirmekte bizi.
Bu birini yürekten kutluyorum.
hayal deniziii
Saygılarımla.
Eskilerde kalem idi, şimdi oldu klavye. Alışan, özünü veren için vazgeçilmezidir hayatın. Yazmak artık o kişinin bir parçasıdır.
İşte böyle tiryakiliklere sizin yaptıklarınızla başlanır genelde. Romanların, öykülerin ve bilumum yazıların karakterlerini, kahramanlarını evinize misafir edersiniz. Onlarla konuşursunuz. Tutmak istersiniz; ama tutamazsınız. Çünkü hayallerdedir onlar.
O nedenle benim yazı felsefemde gerçekçilik daha bir hakimdir. Kurgular yerine yaşanmışlıklar yazılardaki karakterleri daha bir canlı yapar diye düşünürüm.
Yazmak, okumak, araştırmak... Bence hiç bir maddi gücün veremeyeceği manevi huzurlardır. Hele hele yazdıklarınızdan yararlanıldığını bilmek... Kim bilir ne haz veriyordur yazara...
Siz hep yazın sayın yazarım... Çünkü güzel yazıyorsunuz...
Saygılar...
hayal deniziii
Aslında hayal sandığımız bir roman kahramanının, ne kadarı hayal ne kadarı yazarın geçmişten tanıdığı insanların bir karışımı bilemeyiz. İnanın öyle insanlarla tanışıyorum ki son günlerde, kitap kahramanlarını aratmayacak kadar orjinal ve şaşırtıcı kişilikteler.
Klasik bir romanın içinde ve yaşadıklarına inanamayacağım kadar özgün karakterle birlikte yaşıyor gibi hissediyorum kendimi. Eskiden insanlar daha yalın, daha net, daha anlaşılırdı, öyle anımsıyorum. Şimdi bakıyorum da kitapların karakterlerleri bile sönük kalıyor onların yanında.
Dikkatlice gözlemliyor ve hafızama kitliyorum. Bir klasik romana yetecek kadar kişilik profili var hafızamda. Umarım ziyan etmez de aktarmayı başarırım bir gün bir romana.
Bir gün bir roman........
Hayallerin en ulaşılmaz noktası ve benim çocukluk hayalim. Bir gün bir romanla hayatımın dansını yapmak nasip olursa eğer bana, o zaman yaşamış sayacağım kendimi.
Bir yerde okumuştum, insanlar bilinçaltı ile konuşurlarmış birbirleriyle. Sözlere çok dikkat etmez, bilinçaltından alırlarmış mesajları. Bilinçaltına ulaşmanın en iyi yolu da yazı yazmakmış.
Saygılarımla.
İlk kez geldim bu sayfaya. Bende çok uzun zamandır yeni yeni gelmeye başladım gerçi. Öylece gezinirken, isminizi bir arkadaşımın sayfasında görüp ziyaret ettim.
Sığ bir yazar olmadığınızı anladım hemen yazınızdan. Anlatmak istediklerinizi ölçerek biçerek anlatmaktasınız. Kelimeleri seçerek kullanıyorken akıcı da bir üsluna sahipsiniz.
Çok beğendim yazınızı ve aktardığınız düşünceleri...
Tebrik ederim arkadaşım.
Sevgi ve selamlarımı bırakıyorum sayfanıza.
hayal deniziii
Sevgi ve saygılarımla.