- 804 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞAŞKINIM
Doğrusu olanlara şaşırmamak mümkün değil. Derinlemesine düşünüyorum.
Gemisini yüzdüren mi kaptan?
Yoksa yüzen gemide kaptanlık yapan mı kaptan?
Devlet yüzen bir gemi... Bugüne kadar geminin kaptanları gemiyi yüzdürmediler. Gemi hayat denizinin doğal şartlarında yalpalayarak yüzüyor.
Geminin geçti yerlerde birçok korsanlar var, sürekli soyuyorlar.
Geminin içinde fareler var, kemirip durdular.
Hani biliyorsunuz görünen köy kılavuz istemez.
Görünen köye baktığımda neler görüyorum.
Yüzen gemi olan devletin kaptanı olanlar, bir eli balda, bir eli yağda burjuvaziliğin tadını çıkarırken,
Altta gemisini yüzdüren kaptanlar var…
Bazı meslekler vardır. Dürüstlüğü kaldırmaz. Bazıları da namusluluğu kaldırmaz.
Düşünüyorum. İçinde yaşadığım çağda hangi meslekler dürüstlüğü, namusluluğu kaldırmaz?
Politika mı?
Ticaret mi?
Öğretmenlik mi?
Memurluk mu?
İşçilik mi?
Babalık mı?
Analık mı?
Avukatlık mı?
Savcılık mı?
Hâkimlik mi?
İnanın aklıma gelen sonuçlar, muhakememin çıkarımları beni korkutuyor.
Dürüstlüğü, namusluluğu kaldırmayan meslekleri aramayı bıraktım.
Boş yere bulamayacağım şeylerin ardına düşmek iyi değil.
Yaşadığım ülke, inanmasan da, çıkarın için seni Kemalist olmak zorunda bırakır.
Özellikle devlet kademesinde iş yapacaksan…
Siyasete gireceksen...
Memur, amir olacaksan...
Okulda öğretmen, öğrenci olacaksan...
Vatan görevi yapmak için asker olacaksan…
Başka çaren yoktur. İllaki Atatürkçü, Kemalist olacaksın…
Bunun gerçeğini kavrayanlar kurduğu cümlelerin içine, Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kemalizm’i yerleştirmeden cümle kurmamayı hayatlarının ideali olarak görürler.
Kendi sözlerinin…
Kendi düşüncelerinin…
Kendi ideallerinin…
Beş para etmeyeceğini… İnsanlara umut vermeyeceğini… Düzende, insanlar arasında itibar kazandırmayacağına inananlar…
Atatürkçülüğü, Kemalizm’i kendilerine kapak yaparlar.
Sponsor laiklik, demokrasi, cumhuriyet…
Kapak Atatürkçülük, Kemalizm...
Niçin?
İnsan olarak kendi inancımız, düşüncelerimiz yok mu?
Yoksa hala, Mustafa Kemal Atatürk’ten bu yana, insanlık adına yeni ufuklar, yeni şeyler keşfedecek bir başarımız, bir gelişmemiz olmadı mı?
Veya Mustafa Kemal Atatürk’e sırtımızı dayayarak, tembelliğin, beceriksizliğin, fikirsizliğin tadını mı çıkarıyoruz?
Doğrusu bu konularda net fikirlere sahip değilim.
Ancak bir şey var ki, kendi varlığını, düşüncelerini, Kemalizm, Atatürkçülük patentiyle pazarlamaya kalkan,
Solcu…
Milliyetçi…
Ateist…
Komünist…
Muhafazakâr…
Ve dindarlardan bıktım.
Solculuğuna, komünistliğine, ateistliğine güvenmeyip, kendini Atatürkçü, Kemalist olarak pazarlayanlar...
Milliyetçiliğine, ülke severliğine güvenmeyip, kendini Atatürkçü, Kemalist olarak pazarlayanlar…
Her şeyin en doğrusunu bildiğine, en güzel hükümleri verdiğine inandıkları Allah’ın dinine ait, inancına, bilgilerine, hükümlerine güvenmeyip, kendini Atatürkçü, Kemalist olarak pazarlayanlar…
Doğrusu bana çok garip geliyorlar.
Hemen her birinin ortak sözü olan “olduğun gibi görün” ilkesiyle göründükleri buysa, doğrusu çok şaşkınım…
Çünkü ortadaki manzara çok garip:
Ateist, solcu, komünist, milliyetçi, dindar, muhafazakâr = Hepsi Atatürkçülükte, Kemalizm’de kendilerini bütünleştirmişler.
Sormanın tam sırası, bu iyi bir şey mi?
Yoksa herkes, her görüş, tartışılmaz, aşılmaz Atatürkçülüğü, Kemalizm’i kendine payanda mı yapıyor?
Toplumda, makamda, mevkide, şanda şöhrette itibar kazanmak için, basamak mı yapıyor?
Doğrusu zor bir durum…
Doğrusu şu sorular bazıları için garip gelebilir.
Ama benim deli aklım sorarak kedine yol arıyor…
Atatürkçülük, Kemalizm;
Solculuk mu?
Milliyetçilik mi?
Ateistlik mi?
Komünistlik mi?
Alevilik mi?
Sünnilik mi?
Muhafazakârlık mı?
Dindarlık mı?
Kapitalistlik mi?
Ben karar veremedim…
Ama her birini Atatürkçülükte, Kemalizm’de görerek şaşırdım.
Altındaki niyetleri aramak işim değil…
Şaşkınlığım insanlık olgusunda, insanın kendisi olmak kurgusuna, ilkesine, idesine aykırı bir davranış olduğuna inancımdan…
Eskiden pek anlamazdım. Ama gün geçtikçe aklım sorular sormaya başlayınca bazı şeyleri kavradığımı düşünmeye başladım.
Kanımca, farklı görüşteki insanlar, Atatürkçülük veya Kemaliz üzerinden, kendi görüşlerini anlatmaya çalışıyorlar.
Onun için Atatürkçülüğü, Kemalizm’i anlamak şekliyle başlayan her konuşmayı dikkatle izlemeye başladım.
Çoğu zaman elime kâğıt kalem alırım. Konuşmanın altından çıkacağı tahmin etmek isterim.
Konuşma başladığında, kullanılan kelimelere, kurulan cümlelere göre, altından, sol, milliyetçilik, kapitalizm, din çıkacak derim. Bu konuda yüzde doksan dokuz başarılıyım.
İşin doğrusu en çok bunun şaşkınlığındayım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.