- 705 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dünyanın En Mutlu Adamı'ndan...
Nasıl gerildik öyle heyecandan, bu yüzden de nasıl konuşamadık öyle o an?
Adeta lâl kesildik birbirimize ve anladım ben de; "Susmak daha çok sevmektir..."
Seninle konuşurken demiştin ya bana sevgilim ve sözsüzlüğümüze söz olmuştun belki de istemeden: "Seninle susmak bile güzel..."
Evet, demek istediklerimi hep dediğin için hep dediğim gibi: "Aynen", "Seninle susmak bile güzel" işte... Sessizce nefes alış verişini duymak mesela, bunu iliklerime kadar hissetmek, yanımda, yanıbaşımda, iyi olduğunu bilmek...
Ve yine demiştin ya bana, "İşte şimdi nefes alıyorum ben" diye, duyuyorum nefesini, senin rahatça nefes aldığını bilmek nedense akciğerlerime iyi geliyor, bana iyi geliyor, her şeye iyi geliyor...
Oysa ben, sadece sana gel demiştim. Lütfun yaradan gibi ne de çokmuş öyle, birlikte getireceklerini hiç düşünememişim...
Oysa önceden, bizim hikayemizin adıydı "Sana gel diyememek...", ama korkaklığımı yenip diyebilmişim, sana "gel" demişim... Hep söylemek isterdim, şimdi söylüyorum:
"İyi ki geldin yâr / Hoşgeldin yaralı yüreğime... / En azından bir ömür kal / N’olur hemen gideyim deme..."
Bana sevdiğini ilk defa söylediğinde, "seni" ile "seviyorum" kelimelerinin arasına "çok" sıkıştırıp; "seni çok seviyorum" demiştin hatırlarsan...
İşte o zaman anladım farklı olduğunu, anlar anlamaz, duyar duymaz da... işte o zaman "dünyanın en mutlu adamı" oldum ben...
"Çok" teşekkür ederim sana,
Bana bir ömür boyu rica edersen...
Ahmet Kastancı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.