Çaya Dair Kırk Yazı (13)
Naz iner bulutlardan gülün yanaklarına.
Leyla’nın bakışları kara çaya remz olur.
Çayın adı yazılır hayalin taklarına.
Katre katre süzülen nazı dudaklar solur.
İ.K
Dizelerde bahsedilen havayı solumak için öyle pahalı alet edevat ve malzemeye ihtiyaç yoktur. Sade ve mütevazı bir imkanla hatıra atlasına işlenecek güzellikler yaşamak hiç de masraflı değildir. Ateş ,su, çaydanlık ve demlik en elzem avadanlık. Tabi ki ince belli bu birlikteliğin ayrılmaz parçası.
Bu güzelliğe merhaba diyenler şiirin yalnız kelimelerle yazılmadığının farkına varırlar. İsli bir çaydanlıkla ateşin ve suyun girizgâhını yaptığı namenin güftesinin demlikten dökülüşünün şiirselliğini görürler. Bu nameyi okuyan dudaklar, aldıkları gizemli manayı iç dünyalarında zenginleştirirler. Güzelliğin bereketlenmesine şahitlik etmenin hazzını da yaşarlar.
Bir ince belli içinde suyun özünden sızan billur besteye hayranlık duymak insan olduğunun, kul olduğunun farkına varmaktır. Şükrün buğulu anlamına ermektir Türkçesi. Nimetin kadrini bilmek için öyle cilt cilt kitaplar devirmeye hacet yoktur zaten. İnsana ve insanlığa dair güzelliklere duyarlı olmak, “Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek.”yeterlidir.
Çay ki külfetsiz hazırlananabilen en mütavazı içeceklerimizdendir. Hiçbir yan etkisi yoktur çayın. Sudan sadır olan ve sudan sonraki en aziz nimetlerden biri demek çaya iltifat sayılmaz. Tevazuun, nefasetin böylesine kaynaşması ancak çayda mümkündür. Vefanın ve sevginin demlendiği dost meclislerine katıktır çay. Kekreliğinde bile bir güzellik verdır kimi zaman.
Nazlı bir perinin düşlerine düşen çiy damlasıdır çay. Sıcak günlerin imbatı soğuk günleri iç ısıtan buğulu nefesidir. Her mevsimde saygınlığı vardır. Cümle mevsimlerde hükümran bir ecedir. Ateşin çaydanlıkla, demliğin gizemle, camın suyla buluşmasının berrak öyküsüdür çay. Bu öyküyü dinlemekten asla usanılmaz…
Ankara, 09.09.2012 İ.K
YORUMLAR
Artık çay içmiyorum.Dünya çaydan ibaret mi?Yoksa rizeli misiniz?Yazacak başka konu bulamıyorsanız yardımcı olayım.