- 1034 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
gurbetim gurbet
Kim bilir ne sıkıntısı olan vardır şimdi, ne büyük dertleri olanlar, ne zorlukların içinde boğuşanlar vardır. Hayatta öğrendiğim en önemli şey; ne olacaksa olacak, sen önüne geçemezsin! Ama hayatı kendin için güzelleştirebilirsin.
ben derdimi ne dostuma söylerim nede düşmanıma,zira dostum üzülür düşmanım sevinir ...kendim söyler kendim dinlerim.birde Çok Yalan Söyledim Kendime; söylerim, geçmişte...de söyledim, ! Başkalarına degil ben ençok çok kendime yalan söylerim .
Onsuz yaşayamayacağımı söylerim mesela, sonra krallar gibi yaşarım. Bahaneler bulurum hep!
Sevgilimin o suratsız hali ve kötü tavırları için kendime yalan söylerim. İş yerinde sorunları var, patronuyla sorunları var, para sıkıntısı var, bunlar bitince her şey düzelecek derim. Uzun zaman beklerim, bütün yaptıklarının maddi dertlerden kocasının huysuzlugundan essekliğinden onu anlamadıgından veya iş stresinden kaynaklandığını söyler, üstelik buna kendimi inandırırım.
Kendimi avuturum gece yalnız...saatlerde. Aslında bağlanmaktan korkuyor, yoksa beni çok seviyor derim. Benim olmak istiyor da, istemiyormuş gibi yapıyor. Aslında en büyük korkusu özgürlüğünü kaybetmek,ve gecmişten gelen alışkanlıklarından yasama tarzından derim,
Asla bağımlı olmadığım yalanını söylerim. Sigaraya, çaya, kahveye, kötü sevgiliye… Kötü alışkanlıklar gibi, kötü sevgili de bağımlılığımdır oysa siğara biçki kullanmam tende çok önemli degildir asil olan içindeki ruhtur istemeden hisedip verdiği ve sırf ben bağımlı oldum diye, onun içindeki kötüyü çıkarmış bile olabilirim ama kendimi kandırmaya devam ederim.
Bir daha yapmayacak derim mesela! En büyük ve en güzel yalanlarımın arasında yer alır. Körü körüne inanırım buna üstelik… Niyeti beni üzüp inçilmek degil oda benimle olmak için can atıyor derim. Ben de acaba onu çığırından çıkarmış olabilir miyim? Ben de çok mu üstüne gittim? Zaten ne kadar pişman oldu sonra, bir daha asla yapmaz eminim!
Beni aldatmamıştır yalanını söylerim kendime çünkü aldatılmış olmayı ruhum da, aklım da, yüreğim de içine sindiremez. Benim gibi adam aldatılır mı? Kim gibi adam aldatılır peki? Bunun ölçüsü mü var? Aldatmamıştır canım, gerçekten arkadaşı hastaneye kaldırılmıştır, telefonunun şarjı gerçekten bitmiştir, tabii ki şehir dışındadır… Ben de kafayı neye takacağımı bilemedim yani!herhalde çok büyütyorum hayatı gözümde,,
Oysaki:İşitebiliyorsak eğer, bu çok değerli değil mi? Duyabiliyorsak en güzel melodileri, sevdiklerimizin sesini, annemizin ninnisini, Anadolu’nun türküsünü, Mozart’ın senfonisini; bunlar ne kadar değerli, öyle değil mi? Peki ya kalbimizin sesini?
Hangi zamanda dara düşse başın, kalbin yetişir imdadına aslında. Hani içinden bir ses der ki…. Der ama duyabilene! Duymayı dene işte, daha güçlü dinle yüreğinin sesini….
Görebiliyorsak denizin mavisini, çiçeğin pembesini, gülen bir çocuğun yüzündeki ifadeyi; bir hediyedir hayat aslında. En güzel resim dünyanın kendisi değil mi?
O zaman görmeyi dene sen de, sevdiğinin senin için yaptığı o küçük fedakarlıkları, dostlarının küçük ama büyük sayılacak yardımlarını veya yolda karşıdan karşıya geçerken frene basıp sana yol veren şoförün jestini.. Gördükçe gülümse daha çok ve teşekkür et….
Acıdan ağzımızın yanması, çok sıcak bir çayın dilimizi kavurması, lezzetli bir pastanın ağızda dağılması, tadabilmek ve hissedebilmek acıyı, ekşiyi, tatlıyı, bir mucize değil midir? O zaman tadını çıkar sevgiliyle yenilen en güzel yemeğin ve damağında uzun uzun gezdir yıllanmış bir şarabın yudumunu.
Çocukluğumuzdan kalma anneanne çöreğinin kokusu, yağmurdan sonra toprağın kokusu, yeni doğmuş bebeğin süt kokusu… Koklamak hem anıları, hem insanları getirmez mi aklımıza?
Sevdiğinin kokusunu içine çek doya doya, onsuz kaldığın zamanlarda bile onun kokusunu duy, anımsa, gülümse, aşk biraz da koklamaktır hayatı aslında….
Bir kediyi sev mesela, o yumuşacık tüylerinin arasında gezdir elini, bir kuşun kanadında, bir gülün yaprağında dolaşsın parmakların. Hisset bakalım kadife mi daha hoş, lale mi? Sonra git sevdiğinin ellerini, yüzünü okşa! Çimlere bas ayaklarınla ve hisset dokunarak bu koca evreni…
Kısacası madem yaşıyorsun oldugungibi acık net içinden geldiği gibi yaşa hayatı. Hisset, dokun, tat, dinle ve gör.. Laf olsun diye değil, hepsini yüreğinin derinlerinde hisset ve en çok sev çünkü hayat denilen bu mucize sevince daha güzel!
Ben en güzel, en komik, en renkli yalanları kendime söylerim. Şartlara bağlarım durumları ve inanırım buna. Ve daha kim bilir nelere inandırırım kendimi?
Ben en çok yalanı kendime söylerim, pek çoğumuz gibi çünkü gerçeği kabul etmek, yalana inanmaktan daha kolay bir oyundur. Ve bu oyun sayesinde gururunu koruduğuma inanırım, pek çoğumuz gibi… Ah, ben ve kendime söylediğim yalanlarım!
beni ben yapıyor.ve yasatıyor sanırım