- 805 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Erkekler ne ister -2
Aslında bu kötü gidişatın asıl sorumlusu sokaklarda boy gösteren kadınlar olmasa bile çözüm kadının elinin altındadır.
Çözmek istemesi gerekir kadının.
Ama ne yazık ki kadın yapmak istediği şeyi yalnızca kendisi istediği zaman kendisi istediği için yapar.
Siz istediğiniz zaman ona asla istemediği bir şeyi yaptıramazsınız.
O halde biz ne yapalım? Ne gelir elimizden?
Bize düşen sadece hatırlatmak olsun.
Aslında,
Aslında olduğu gibi kadının yeri evi olmalıydı.
Dışarıya kocasının kolunda çıkmalıydı.
Bağlandığı tek insan eşi olmalıydı.
Yalnızca onunla olmak, sosyal hayatı onunla paylaşmak, onunla eğlenmek haz vermeliydi ona.
Her söylediğine inanmalı, her sözüne güvenmeliydi erkeğinin.
Hani deriz ya aşk birazda namaza benzer,
Niyet ettikten sonra artık etrafa bakılmaz…
Ne başkasına nede başkasının yaşantısına özenilmez.
Her evliliğin sınav alanı farklıdır,
Her evliliğin tahammül eşiği de sınav alanıyla sınırlıdır.
Kimini milyon liralar mutlu etmeye yetmezken,
Kimi ufak bir tebessümle yetinir.
Kimi az bulup kanaat eder,
Kimi çok bulup şükreder.
Kimini de çok olan azdırır.
Hiçbir maddi varlık mutluluk aracı değildir aslında.
Keşke kadın paranın yenilemeyen bir şey olduğunu bilebilseydi.
Her haline kanaat edebilseydi kocasının,
Sevgisine, ilgisine, şefkatine ve merhametine de kanaat etseydi.
Keşke değil mi?
Ne kadarda çok keşkelerimiz var yahu…
Hayatımızın hangi anına dokunsak bin keşke işitiyoruz artık.
Anlaşılan o ki biz hiç mutlu değiliz arkadaş…
Gerçek şu kadın bilinçli olarak sosyal hayatın içine çekildi.
Gücünün farkına varmak yerine,
Güzelliğinin farkına vardırıldı kadın.
Anne olmanın engin kudretinin öğretilmesi yerine,
Bir yosma cilvesi işvesiyle sunuldu erkeklerin nazarına.
Yüreğine değil hazlarına hitap etti erkeğin…
İşte böylece modern dünya kadını medya maymunu etti adeta. Zevk sefahat eğlence ve sınırsız hazzın oyuncağı haline geldi kadın. Bin bir türlü zerzevatı takınıp, süslenip püslenerek arasına daldığı toplum onu kem gözlerin mahkûmu ederek aslında en büyük düşmanlığı yapıyor kadına. Ama kadın kadınlık onurunu bir tarafa bırakarak bundan zevk alır hale gelmiş, utanmayı unutmuştur adeta.
Erkekten nefsi duygularına nasıl gem vurması isteniyorsa, kadında var olan teşhir içgüdüsünün, gösteriş merakının, ilgi ve cazibeyi üzerine çekmek istemesinin, güzelliğinin farkına varılmasını beklemesinin de dizginlenmesi gerekiyor. Kadın bunu bile isteye yapıyor artık. Tahrik suçu işleyen hiçbir kadının taciz suçlamasında bulunamaya hakkı yoktur.
Kadının yeri evidir kardeşim.
Bu yaklaşımım hiçte ilkel değildir.
Hiç kimse annesini veya kız kardeşini podyumlarda bikinilerle veya barlarda, pavyonlarda, onun bunun salyalı erkeklerine meze olarak görmek isteyecek kadar vicdansız değildir. Ama her nedense aynı insan neden bir başkasının kadınına veya kızına bu bakışla nazar eder bilinmez… Neden toplumun en iğrenç oyunlarına alet eder.
Kadın asli vazifesinin farkına varıp iş hayatından bir şekilde kendini çekmezse gelecekte durum gerçekten içler acısı olacak görünüyor. Ve aslında böyle bir şey realitede mümkünde görünmüyor. Toplumun geleceğini doğuracak annelerin gelecekte ne tür varlıklar olacağını inanın ben kestiremiyorum artık.
Bu kadının hakkını kısıtlamak değil, onu korumak, özgür bırakmak, omzundaki yükü hafifletmektir aslında.
Allaha emanet....
12/09/12 bağlaraltı
Gelecek bölümde parayla susturulan kadınlardan bahsedeceğim…