- 1102 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
5. MEKTUP (SIR)
RA
ELİF ,LAM ,RA
“Elif, lam, ra Bu gerçeği açıklayan (anlatan) kitabın ayetleridir.” Yusuf süresi 1. ayet
Ayetin başındaki üç harf, mukatta a harfleri olup manasını yalnızca Allah ve onun bildirdiği kişiler biliyor. Bu üç harfin sonuncusu olan “ra” harfi üzerine bir şeyler söylemek istiyorum. Daha doğrusu bana düşündürdüklerini söylemek istiyorum. mukattaa harfleri üzerine yorum yapmak yasaklanmamıştır. Ancak hiçbir din âlimi ( müfessir, hadisçi fıkıhçıda ) bu ayetlerin tam olarak ne manaya geldiğini bilmemekte ve yorum getirememektedir. Doğrusu bu harfler gibi diğer 13 harfin ne anlatmak istediği konusunda en ufak bir ip ucuda yoktur.
“ra” bana mısırı hatırlatıyor. Biliyorsunuz mısır güneş tanrısının ismidir ra . ve zannediyorum eski mısır dilinde ra güneş anlamına da gelmektedir. Yusuf u bulan kervan onu mısıra götürmüştü. Bana göre Yusuf a.s. çocuk yaşta seçilmişti. Ve kuyuya atıldığı zaman korkmaması için Allah (c.c.) Cebrail a.s. mı Yusuf un yanına gönderdi. Kuyunun dibindeki çocuk korkmuştu.ve Cebrail a.s. ona bir harf öğretti. “RA”. Güneş demek olan “ra” çok önemli bir mesaj veriyordu Yusuf a(a.s.).
Cebrail çocuğa “ra”harfi ile şöyle demiş olabilir.
“Bak sen peygamber olacaksın sakın korkma güneşe bak ve Allah ı hatırla. Tamam mı? Hadi aslanım sakın korkma ve üzülme o tıpkı güneş gibi seni görecek.”
Burada güneşe tanrılık atfettiğim zannedilmesin. Güneş mahlukattır. Yani yaratılmıştır. O bakımdan kendini yaratan yüce gücü hatırlatır tıpkı kurumuş bir çınar yaprağının Allah ı hatırlattığı gibi.
Peki neden Yusuf a güneş e bakması söylenmişti. Öyle ya o bir peygamber adayı idi. Evet bir peygamber namzedi idi ama beşerdi ve çocuktu. Soyut bir tanrı inancı biraz daha somut hale getirilmişti. Hiç şüphesiz ki Yusuf çocuk bir güvenceye ihtiyaç duymuş olabilirdi.yusuf İlahi senaryonun parçası olmayı reddedebilirdi. “ bana ne ya peygamberlikten sultanlıktan ben eve dönmek istiyorum bu planın parçası olmak istemiyorum .” diyebilirdi. Tabiki demedi.
Çocuk, o masum çocuk, Kuyunun dibinde duvara yaslandı, ayaklarını kendine doğru çekti ve güneşe baktı gülümsedi ve bir harf söyledi. ta dipten güneşe baktı ve “ra” dedi bir olan Allah ı hatırladı tıpkı bir oyun gibi. Kervan geldi onu buldular mısıra götürdüler “onu pek değersiz bir pahaya sattılar” ve çocuk büyük büyüdü serpildi. Genç yağız bir delikanlı oldu. Evin hanımefendisi tarafından taciz edildi. Taciz e uğradığı sırada içeri evin efendisi girdi tam Yusuf u haksız yere katledecekti Yusuf u –ki yusuf “ra” dedi içinden.ve hemen kadın ın bir akrabası içeri girdi.
Eğer Yusuf un gömleği önden yırtılmışsa kadın haklı Yusuf haksızdır yok eğer arkadan yırtılmışsa kadın haksız Yusuf haklıdır dedi. Gömlek bu sefer doğruyu söyledi. Birincisinde yalan söylemişti gömlek,ama bu sefer doğru söylemek zorundaydı .bir peygamber namzedinin şan ve şerefi söz konusu idi.gömlek arkadan yırtılmıştı Ama hüküm kadının aleyhine değil Yusuf un aleyhine verildi. Dedikodu çıkmasın diye Yusuf u zindana attılar zindan dediysek kuyudan farkı yok.
Tam 11 sene orada kaldı .hep güneşe baktı. Ziyaretçisi gelir mi idi acaba
Tabi ruhi tekamülünü tamamladı zindanda.o artık olgun bir peygamberdi. Ona tevil (rüya tabiri ilmi öğretildi– onun tabir ettiği rüya muhakkak gerçekleşirdi.tevilin yanlış çıkma ihtimali yoktu Sıra sultan olmaya gelmişti. Mısır sultanı bir rüya yı tabir edecek kimse bulamadılar bu sırada yanın da sakilik yapan biri-ki daha önce zindanda Yusuf la beraber kalmıştı da Yusuf onun rüyasını tabir edip onun sultanın sakisi (garsonu) olacağını söylemişti. Gerçekten saki olmuştu.
Sonra Yusuf zindan çıkartılır sultan şöyle bir rüya görmüştü
“hükümdar . ben, yedi semiz ineği ,yedi zayıf ineğin yediğini, yedi yeşil başak ve bir o kadarda kurumuş başak görüyorum. Ey ileri gelenler rüya yormasını biliyorsanız rüyamı yorumlayınız ”
zindan arkadaşı yusufun yanına gitti sultanımız böyle böyle bir rüya gördü rüyayı yorumlar mısın. Yusuf yorum yedi yıl bolluk göreceksiniz sonra yedi yıl kuraklık göreceksiniz. Saki sultan a gitti Yusuf un söylediklerini aktardı. Sultan rüyayı tekrar yorumlamasını ister oda yukardaki gibi yorumlar. Sultan ne yapılması gerektiğini sorar oda
“yedi bolluk yılındaki fazla mahsulu çok büyük anbarlarda ( piramitler gibi) saklayacaksınız
sonra yedi kuraklık yılında o sakladıklarınızı yersiniz eğer beni hazineden sorumlu bakan yaparsan anbarların yapımından kuraklık yıllarının atlatılmasına anbarlarda kimin ne kadar buğdayının bulunduğunun (banka sistemi) kayıtlarının tutulmasına bu buğdayların anbardan çıkmadan el değiştirmesine yarayacak belgelerin (banknotların) düzenlenmesine sonra bunların sahtelerinin düzenlenmemesi için gerekli olan bütün düzenlemeleri yapabilirim”
sultan onu baş vezir (başbakan)yaptı.
Benim bu hakkında söyleyeceklerim burada sona eriyor.
Gülse bu yazıyı sana göndermemdeki amaç şu: bir akşam Yusuf süresini bilgisayarda dinlerken yukarda ki satırlar aklıma geldi. İçimden bir ses bildiklerini kimseye anlatma olaki yanlış anlamlar çıkarırlarda haksız bir muameleye maruz kalabilirsin. Fakat ben hem bu kalbime gelen fikirleri paylaşmak hem de ben unutursam yeryüzünde bunu hatırlayan biri bulunsun diye sana gönderiyorum.
Niye en yakın arkadaşıma değil de sana anlatıyorum? Birincisi benim yakın arkadaşlarım dini konularda çok bilgili insanlar . bu hem iyi hem de kötüdür. İyidir çünkü hayatlarını yönlendirme de başka insanlara (hocalara) ihtiyaç duymazlar. Kötüdür çünkü bazen bu bilgiler onları çok bilmişliğe ve önyargıya götürür. Eğer bunu arkadaşım mesela ali ışık a söylemiş olsaydım şöyle söylemesi çok muhtemeldir.
“sen müfessir misin usulu tefsir usulu hadis biliyormusun ne kadar Arapça biliyor musun ayetlerin nüzul sebeplerini biliyor musun takva sahibimisin…………….vs…”
velev ki bu itirazları olmasa da anlayış (fehim) larıda yeterli değildir
bu tür itirazlarla uğraşmamak için ve senin zeka ve anlayışına güvendiğim için sana gönderiyorum. Bu bilgi senin işine yarayacak mı bilmiyorum. Bu senin bakış açına bağlı ama şunu söyleyebilirim bilgi her zaman faydalıdır. Bilginin zararlısı olmaz. Ancak bilgiyi yanlış kullanırsan zararlı hale gelir. Bu uranyumu parçalamaya benzer. Kontrollü bir şekilde parçalarsan enerji üretirsin kontrolsüz şekilde parçalarsan bir şehri yok edersin ama uranyumu parçalamayı bilmek bilen kişiye zarar vermez.
Başka bir konuda Yusuf a.s. mın hayatıdır. Ben burada çok çok özet bir şekilde anlattım. Eğer tamamını merak ediyorsan sana tavsiyem bi zahmet bir peygamberler tarihi kitabı alıp okuman sana oturup Yusuf un hayatını yazacak değilim bunu yazmaya kalksam en az üç dört senemi alır yine de tam olarak anlatmış sayılmam.sana yeni bir kitab olan Abdülfettah TABBARA nın Kuran da peygamberimiz ve peygamberler kitabını alıp okuman. D&R da arama bulamazsın üstelik uzaylı muamelesi görebilirsin. Beyazıt’taki sahaflar çarşısında bulabilirsin. 20 numarada bi kızla babası elyazması eserler satıyorlar kız sanat tarihi okumuş o istediğin her kitabı bulabilir. Kızın başı açık merak ediyorsan.
Bunun bana ne faydası dokunacak dersen çok faydası dokunacağını taahhüt edebilirim. Bir kere hayal dünyan genişleyecek.reklamcılıktan otomobil tasarımına senaristlikten elektronik eşya tasarımına kadar her şey creative işlemde hayal dünyanızın geniş olması gerekmektedir. Peygamberler tarihi okumak direkt değilse de dolaylı olarak etkiler Öyle ki dünyanın bütün gizemlerini çözebileceğini zannedebilirsin. Beynin öyle fikirler üretecek ki sen bile şaşıracaksın.
Ben 8 yaşındayken okumuştum. Tabi kapitalist düzenin he-man çizgi filmini izlemesini öngördüğü bir çocuk tutarda kuran,dan kıssalar kitabını okursa ilerde 28 yaşına gelince tutup da popstar yarışmasına katılmaya çalışmanın insanlık onuruna aykırı olduğunu düşünebilir hale gelebiliyor. Eşyanın hakikatini görebiliyorsun. Diğer insanlardan bir adım önde olursun
İlgini çekiyorsa tabi.
Baki selam eder size ve zarif eşinize iki cihan saadeti dilerim.
Eğer kardeşliğe kabul edersen Kardeşin Muhammet Hanefi TAŞKIN
Yaylacık köyü/nilüfer/bursa
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.