Sporcu Mantarlar
Sana neler yazsam kelimeleri düğümlediğim yerden nasıl çözebilirim acabalarla burda durduğumu biliyorsun değil mi? Öncelikle şunu bilmekte fayda var sporcu mantarlar işlerini çok iyi yapıyormuş. Derdim ki hep; “aşk mantara benzer” sen yok olduğunu zannetsen de sporlarını senin bilmediğin bi bölgeye atıp yeninden oluşumun anını bekleyen küçük birer virüs gibi. Sevimli mantarlar olmalı bunlar, yani öyle hatırlıyorduk önceki uzak-yakın geçmişli zamanlardan. Yeni mantarlar çok çalışkan çıktı hızla büyüyorlar sanki. Nerden cıktın ve ben ne yapacağım seninle? Ne güzel bi sorunun cevabısın sen böyle. Aklımın en karışık olduğu noktadaydın seni görmek bile bu karışıklığı gidermeye yetmezdi sanki sana dokunmak istedim ellerini tuttum, çok soğuklardı onları ısıttım. Sana sarıldım benimmişsin gibi, kokladım öptüm canımmışsın gibi ama bırakamadım da. Olmalıymışsın sanki hep. Çok güzelsin dedim sana. Öyle güzel bi beynin var ki içinden hiç çıkmak istemiyorum.
O kadar yanlış bir zamanda belki o kadar doğruyuz ki bunu kaldırmak istemenin bile gerçeklerinden kaçtım. Hı hı evet doğru duydun sadece kaçan sen değildin oysaki. İlk görüştüğümüz gün yüzüne bile bakamayan ben, çenesi düşmekten kalkmayan ben, birde bunları görüp bilip anlayıp ta sesini çıkartmayan daha da içine gömülerek kaçan sen. Dedim ya “Seni sevdiğim zaman benden uzak, Sevmediğim zaman çok yakın” diye. Korktum beni sevmenden, “alışkındım gitmelere” sevmezsin sen bu sözü. Dokununca kaybolmandan korktum. Güveni unutmuş olmak ne demektir bilir misin? Var olunca kaybolmalardansa olmadığı yerden insan kendi bünyesinde işlem yapabilmesi daha kolay geliyor belki de. Ama şimdi gel gör ki bütün sayfaları adamak istediğim sen olmuş çıkmışsın, yanımda uyandığımda göremediğim, yine öpüp yine koklamak istediğim. . . Korkusuzca seni seviyorum demek istediğim. . .
goblin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.