- 596 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Polisim Gerliye...
Üç arkadaş konuşuyoruz. Arkadaşlarımızdan biri dün akşam eşiyle gittiği sinema filmini anlatıyor bize, belli ki çok beğenmiş. Filmin türünü soruyoruz: ”Polisim - geriliye” diyor…
“Polisiye - gerilim” diyecekmiş…
Yerlere yatıyoruz gülmekten…
Malum bugünlerde herkeste bir geriliye durumu…
Kime sorsan geriliye halinde…
Toplumun en tepesindeki insandan en basit insana kadar…
En çok sevdiğimiz dizilere ve filmlere bakın. Hepsi geriliye.
Sert ve kavgacı adamları seviyoruz…
TV programlarında bile bir geriliye durumu…”Şarkıcı bilmem kim, bilmem kime şöyle dedi. O buna: Sen kim oluyorsun be dedi. Az sonraaa…”
Az sonralarda insanların geriliye halleri. Gizli bir zevkle seyrediyoruz bunları.
“Yemekteyiz “ diye bir program yaptılar. Sanki memlekette hanım hanımcık bir kadın, erkek gibi bir erkek yokmuş gibi, çıkarttıkları insanların para kazanmak için inadına yaptıkları mahalle kavgalarını izlettiler herkese…
Dizilere ne demeli?..
“Öyle bir geçer zaman ki” desem anlarsınız sanırım..
Trafikte geriliye durumundayız, işte ayrı bir geriliye…
Siyasilerimizin sağ olsunlar her gün verdikleri mesajlar geriliye.
Son günlerde Nevruz muhabbetiyle yaşananlar geriliye…
Artık kanıksadığımız şehit haberleri geriliye…
Büyük şehirlerin de etkisini de unutmamak lazım…
Mesela, eşimle ben Bozcaada hastasıyız. Tatillerimizi orada geçiriyoruz. Dostlarımızla unutulmaz anlar yaşıyoruz. Ruhumuzu da cebimizi de boşaltıyoruz bir güzel...
İstanbul sınırına girer girmez hooop geriliye…
Sonra geriliye geriliye ne oluyor? Film bir yerde kopuyor. Birbirimize yönelik bir şiddet ve taciz başlıyor ki işte tam burada geriliyeden polisime geçiyoruz.
İş polisim bir hal alıyor. Sonra uğraş dur…
Allah hepimizi geriliyenin sonucu olabilecek bir polisim hadisesinden korusun…
Tabii sadece bizim ülkemizde yok bu.
Gazeteler yurtdışında yaşanan geriliye haberleriyle dolu…
Uluslararası ilişkilerde zaten geriliye had safhada…
“Aman daha kötü olmasın. İnşaallah düzelir” derken…
Her geçen gün daha kötü oluyor her şey…
*****
Yine bir gün 2 arkadaş konuşuyoruz. Hayallerimizden, yapamadıklarımızdan, yapmak istediklerimizden bahsediyoruz hararetli hararetli…
“Ah keşke şöyle olsaydı, böyle olsaydı” derken arkadaşım: “Ümitsizliğini kaybetme” diyor…
“Ümidini kaybetme” diyecekmiş…
Şimdi kendi kendime düşünüyorum…
Acaba:”Bu geriliye durumu hep devam edecek ve bu geriliye bizi bitirecek” diye düşünüp ümitsizliğimi kaybetmesem mi?
Yoksa “Güzel günler göreceğiz, güneşli günler “ diyen büyük şair gibi ümidimi kaybetmesem mi?
Karar veremedim…
Kaynak : www.haber3.com/polisim-geriliye-106973y.htm
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.