3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
718
Okunma
Yaşantısını kontrol altında tutanlara, hayret ediyorum. Daha öğrenciyken, hangi meslekte mutlu olacaklarına karar veriyorlar. O mesleği yapmaya başlayıp, başarılı da oluyorlar. Nasıl bir eş seçilirse mutlu olunur, biliyorlar. Etrafı araştırıp, adayları belirleyip, eşlerini seçiyorlar. Görkemli düğünlerle, gösterişli bir şekilde evleniyorlar. Kaç çocuk uygundur mutlu bir evlilik için, güzelce araştırıp ona göre çocuk sahibi oluyorlar. Dostlarını dikkatlice seçip, kuralları belirliyorlar. Haftanın hangi günü dışarı çıkılacak, hangi mekanlara uğranacak, hepsi önceden tespit ediliyor. Yıllık kazanç hedefleri kolayca gerçekleştiriliyor.
Parmakla gösterilip, gıpta ile izleniyorlar. Allah, daha da kusursuz etsin, muhteşem bir yaşama sahipler. Saat gibi planlanarak kurulmuş düzenleri bozulmasın diye de, geceleri uyumayıp nöbet tutuyorlar. Kolay kolay kimseye güvenmeyen, kontrol bağımlısı bu insanlar, mutlu olamasalar da, mükemmel bir şekilde mutluluk rolü oynuyorlar.
Ben ise edebiyata, psikolojiye olan düşkünlüğüme rağmen; meslek seçiminde tamamen farklı bir yöne kaydım. Hangi akla hizmet ederek, ruhuma aykırı bir meslek seçtim ben de bilmiyorum. İlkokul öğretmeni babamın da tavsiyelerini kulak arkası ederek, bildiğimden şaşmadım. Okulu bitirip, heyecanla başladığım görevimde; yanlış seçim yaptığımı anlamam uzun sürmedi.
Fakat bunu kendime itiraf etmek yerine , hayatımın mesleğiymiş gibi davranarak asıldım işime. Mutlu olamadım belki işimi yaparken de, en iyi şekilde yaparak kendi ayaklarım üzerinde durmayı başardım.
Sevgi kapımı çaldığında, kalbim de çarpmışsa eğer, hesap kitap yapmadım. Saymadım, "o mu daha çok aradı, ben mi sevgi kelimesine daha çok uğradım" diye. Mükemmel eş adayı olacak kişiler, eğer yüreğimi kandıramadıysa, red kelebekleri yolladım ellerine. Sevgi yoluna, menfaat kaygısı taşıyan kuşlar uçurmadım. Yük olmadım hiç kimseye, gözleri gözlerime aşkla dokundu diye. Sadece sevdaya pencere açıp, güllerle etrafını sardım.
Dostlarım, masum zamanlar kadar eski. Planlamadan ararız birbirimizi. Çekinmeden , sevgi ile seçeriz cümleleri. Kimin ihtiyacı varsa onun üzerinde toplarız, kardeş elleri. Son zamanlarda, gitmek isteyenleri de yargılamadık tercihlerinden dolayı. Paylaşılan değerli anlara, şiirler yazıp astık, bir köşeye.
Düşünüyorum da hiç planlamadan, özgürce seçmişim yaşam çizgimi. Mesleğimde yükselirken, tırnaklarımı geçirmişim öğrenmeye. Emekle kazanmışım, her kuruşu.
Belki gelecek garantili, bir eş sigortası seçmedim kendime. Fakat, sevda gülleri ile donattım gökyüzünde ki evleri. Belki de fark yaratarak yüzdüm, duygulu küçük bir kuğu gibi.
Yarın, nefes alıp alamayacağımızı kimse bilmiyor. Nefesi garantileyemedikten sonra, banka hesabını, ideal eşi, arkadaşları, nasıl garantileyebiliriz ki?
Sadece sevgi eşlik edebilir, günlük nefes sayımıza. Sevgi varsa eğer içimizde, bir simit bir dost muhabbeti ile de dünyanın en mutlu insanı olabiliriz. Yeter ki hislerimizi yitirmeyelim, masum duygulardır en büyük gelecek garantisi. Duygularını yitirmeyen insanlar, çevrelerini kontrol etmeye gerek görmezler bence.