- 962 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
AT AVRAT SİLAH
Bu üç kavram Türk ırkının varoluşundan bu güne değin itinayla koruduğu en önemli özelliğidir.
Altay Dağlarında yersiz yurtsuz at koştururken en büyük düşü yayılıp otağını kuracağı elverişli bir toprak bulabilmekti.
Buldu da…
Dört mevsimin aynı anda yaşandığı. Toprağından bereket sularından hayat ve şifa fışkıran yemyeşil bu cennet topraklar ne pahasına olursa olsun yalnızca kendinin olmalıydı.
Oldu da…
Rumlar çoğunlukta olmak üzere Ermeni ve Kürtlerin hakimiyeti altında olan bu imrenilesi topraklar; Kardeşçe ve huzur içerisinde hep bir arada yaşayan bu topluluklar tarafından ekilip biçilerek her geçen gün daha da göz kamaştırır hale gelirken...
Türklerin gözü daha da kamaşıyordu.
Bundan 350-400 yıl sonra ilk Osmanlı Beyliğini kuran Türkler;
Büyük dağları biz yarattık. Küçükler zaten bizimdi kompleksiyle o tarihten bu günlere kadar sürdürdüler barbarlıklarını.( BARBAR TÜRKLER söylemi dünyanın diline boşuna düşmemiş olsa gerek)
Haksız kanunsuz ve bedava kazancın dayanılmaz şevkiyle koşturup durmuşlar Atlarını çatlatıncaya değin.
Hiç yüzünü görmediği sesini duymadığı kim olduğunu bilmediği Gazetecisine. Din adamına çekmiş Silahını hiç zorlanmadan genç yaşta.
Neden sizce?
Kendinden olmadığı için.
Yani İnsan olduğu için bence.
***
Utanmasını Bilmeyen Bir Millet, Hata Yapmaya Mahkumdur...
7 Eylül sabahına kadar süren saldırılarda aralarında kilise ve havraların da bulunduğu 5.000’den fazla taşınmaz tahrip edildi ve milyonlarca dolarlık mal sokaklara saçılıp, yağmalandı. İstanbul’un her yerinde yağmalar aynı yöntemle yapıldı. Dükkânlara saldıranlar önce vitrinleri taşlayarak kırdılar ya da demir parmaklıkları kaynak makineleri ve tel makasları yardımıyla açtılar, ardından içerideki alet ve makineleri dışarı çıkararak paramparça ettiler. Kiliseler ve mezarlıklar da payını aldı. Kiliselerin içindeki kutsal resimler, haçlar, ikonalar ve diğer kutsal eşyalar tahrip edildiği gibi, İstanbul’da bulunan 73 Rum Ortadoks kilisesinin tamamı ateşe verildi. İzmit ve Adapazarı’ndan gelen yağmacılar geri dönmek üzere Haydarpaşa istasyonuna geldiklerinde, üzerlerinde yağmaladıkları mallarla yakalandılar. Bunların büyük bir bölümünün başka şehirlerden getirildiği ortaya çıktı (örneğin Sivas’tan 145, Trabzon’dan 117, Kastamonu’dan 116, Erzincan’dan 111 kişi.). Türk basınına göre 11 kişi, bazı Yunan kaynaklarına göre 15 kişi öldürülmüştür. Resmî rakamlara göre 30 kişi, gayriresmî rakamlara göre 300 kişi yaralanmıştır. Taraf gazetesine göre tecavüze uğrayan kadınların sayısının 400’e yakın olduğu tahmin edilmektedir. 4.214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, bir sinagog, iki manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel, bar gibi yerlerin bulunduğu 5.317 mekân saldırıya uğramıştır. Maddi hasarın, o günün değerine göre 150 milyon - 1 milyar Türk Lirası arasında olduğu tahmin edilmektedir
6-7 Eylül Olayları’nın organizasyonuna iştirak edenler arasında Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Menderes, İçişleri Bakanı Namık Gedik, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve İstanbul Valisi Gökay ile İzmir Valisi Kemal Hadımlı vardır. Emniyet Başmüfettişliği’nin bir raporuna göre, hükümet Yunanistan’a baskı yapmak için küçük çapta bir olay planlamış, ama olaylar çok genişleyince suç komünistlere atılmıştır. 1960 darbesinden sonra kurulan Yassıada Mahkemesi’nde, adı geçen hükümet üyeleri 6-7 Eylül Olayları’ndan dolayı da suçlanır.
***
Salkım Hanımın Taneleri filmi ise; 1940’lı yıllarda Varlık vergisi adıyla çıkarılan ve azınlıkları yerden yere vuran tarihin acı bir gerçeğini daha seriyor gözler önüne
***
Bembeyaz giysisiyle dünyayı dolaşırken ülkemize yolu düşen Barış Elçisi genç kadının tecavüz edip ardından katleden.
Bisikletleriyle dünyayı dolaşan orta yaştaki iki kadının bir tel saçlarına zarar gelmezken ülkeye girer girmez yine aynı akıbete uğratan.
Ülkede oynanacak maçta takımlarını desteklemek amacıyla ülkeye gelen yabancı taraftarları "bayrağımızı çiğnediler" bahanesiyle öldüren.
Ve gittikleri yabancı ülkelerde o ülke insanına kendi topraklarında yaşamı zehir eden
insanlığın yüz karası olan bu insanlar değil mi yine?
3-5 yaşındaki bebekleri Avrat yerine koyup iğrenç arzularına alet eden.
Düğün yerinde aşka gellip kız kardeşinin ak duvağı Silahıyla al kanlara bulayan;
AT- AVRAT- SİLAH düşkünü bu düşüklerden başkası değildir elbette.
YORUMLAR
okuyunca kendimi bir anlık orhan pamuk un yazısını okur gibi sandım.
Böyle bir cesareti ancak kendisi gösterebilirdi diye düşündüm.
Sonra anladım ki hala az da olsa senin gibi yürekli ve cesaretli insanlarında varolduğunu gördüm.
Şimdi bir başka paylaşım olmuş olsaydı emin olunuz ki beğeni ve yorum sayısına cevap verecek takatiniz bile kalmazdı diye düşünüyorum.
Bizim millet
Çok iyidir. Efendidir
Milliyetçidir, ırkçıdir, kızıl elmacı dir. Ulusalcıdir. Faşistligıyle övünen dünyada bir kaç milliyetten ilkidir.
Ne mutlu türküm diyene demekle dünya ya kendi ırkından daha üstün bir ırk olmadığını ortaya koymuştur.
Sözkonusu vatan millet sakarya ise gerisi teferruattır.
Rumlar mı ölmüş ermeniler mı ölmüş ya da kürtler mı onları pek bağlamaz.
Çünkü onlar vatan hainleri hepsi birer teröristtir.
Çünkü
Rumlarin ermenilerin ve kürtlerin ana yurdu orta asya dir. :))
Onlar buraya sonradan gelenlerdir.
Ataları belli olmayanlardir. Bu coğrafyanın asil unsurları değildir. Mesela yani...
Seni bu cesaretinden dolayı yürekten kutluyorum.
Başarıların devamını diliyorum.
Kalenin daim olsun.
Teşekkürler...
TÜLİN ÖZTUNÇ
Fırsat buldukça yazılarıma göz atın. Ayrıca googla Tülin ÖZTUNÇ YAZIP TIKLARSANIZ DAHA FAZLASINI GÖRÜRSÜNÜZ.
Sağlıcakla Kalın.
raperin68
Google dan sizi arayacağım geniş bir yelpazede paylasimlarınızi okumaya çalışacağım.
Bana göre Bir insanı tanımak için. Onu görmek değildir.
Eğer sen o insanın fikir ve düşüncelerini tanıyorsanız siz o insanı tanıyorsunuz demektir.
Tıpkı benim fikir ve düşüncede seni tanıdığım gibi...
Aynı ideolojinin iki ayrı insanıyız diyebilirim. Onun için siz bana asla yabancı biri değilsiniz bu teoride olsa dahi...
Kal sağlıkcakla....
Tarihimizde kanayan kapanmayan yaralar elbette var... 6 eylül olayı da bunlardan biri...tabi ki diğerleri de..tarihi zamanının içinde değerlendirilmesi gerekiyor diye düşünsem de..bu olaylar gerçekten de beni çok ama çok üzüyor.. amaç azınlıkları fakirleştirmek olsa da..başka yol bulunabilirdi eğer çok gerekliyse...ve yarınların nelere gebe olduğunu düşündükçe Allahım sen koru diye dua ediyorum...sevgiler..
TÜLİN ÖZTUNÇ
Ancak kendisine bahşedilen onca değerli varlıkları korumasını bilmeyen bir toplumu Yaradan daha fazla korur mu bilmem...
Benden de sevgiler.
Yazınızı kutluyorum. Nede doğru söylüyorsunuz. Kaleminize sağlık. Kutluyorum
TÜLİN ÖZTUNÇ
Ömrüm gerçekleri görmek ve söylemekle geçti ve geçmekte...
Korkak ve onursuzların aksine.
Ben de sizi kutluyorum yürekten soylu vdae cesur davranışınız için.
Sevgiler.