- 1404 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
Unutkanlık
Donla sokağa çıkmak
Artık ben çok hızlı bir kışın adımlarını atmağa başladım..önümüzdeki günlerin hayatımda ne gibi değişikler yapacağını da bilmiyorum.beklemedeyim.Mayıs ayından beri görüşemediğim arkadaşlarımla bu gün görüştüm.saat 10.30 da buluşmamız gerekirken ben 12.00 de gidebildim.Benden kaynaklanan bir durum değildi,onlarda anlayışla karşıladı zaten.. Birinin çocuğu fen lisesini kazanmış,birinin tıp fakültesi,biri mimarlık,biri kızını evlendirdi..kimi beklediği puan gelmediği için tercih yapmamış..hepsi bir yana çok ama çok özlemişiz birbirimizi.
Beni gördüklerinde sohbet hemen kilolarıma dönse de.”Şey arkadaşım,sen kilo mı ? aldın.Olsun yakışmış,ne demişler,bir gram et,bin ayıp örter..” “Ne o arkadaşlar ben eskiden ayıplı mıydım..ne olmuş yani ömrüm boyunca elli beş kiloydum,şimdi atmışa çıktım.Yani ağır abla oldum.” “ yok arkadaşım çok yakışmış..”sohbetleri arasında Hınzır Neriman gülmeye başladı..Hepimiz ona bakmaya başladık..Annesi yirmi senedir diyaliz hastası..
Geçenlerde annesi diyalize giderken..güzelce giyinmiş çoraplarda tamam..ayakkabılar da tamam,İzmir otobüsüne binmiş...koltuğa oturmuş..önüne bir bakmış..beyaz bir şeyler görünüyor,mantosunun altından..yani lastikli iç donu..başlamış kendi kendine dövünmeye..”ben eteğimi giymemişim..” sağa sola bakmış gören var mı diye..sonra mantosunun önüne kapatmış..yola devam..arabadan iner inmez kendine etek alıp giymiş.
Emekli öğretmen arkadaş”..aaaaa.. oda bir şey mi? Bak ben anlatayım bir olay…”gülmeler arasında hepimiz onu dinlemeye başladık..
Nöbetçi olduğu bir gün herkes derse girdikten sonra,öğretmenler odasında oturuyormuş..Okulun çok süslü,havalı öğretmenlerinden birisi derse geç kalmış hızla öğretmenler odasına girip mantosunu çıkarınca..birde ne görsün kadın ten rengi kilotlu çoraplı..etek yok üzerinde..bir çığlık atmış”sakın derse gitme,kıyafetine bak..”süslü öğretmen kıyafetini fark edince ..ağlamaya başlamış..Taksi çağırıp evine gitmiş.
Aaaaaaaaaaa sıdıka durur mu?
Onun da babası işe giderken..beyaz gömleğini giymiş,kıravatını takmış,siyah çorap,siyah ayakkabı da tamam çantasını almış marş marş işe…annesi arkasından yetişmiş..”Bey pantolonunu giymeyi,unutmuşsun..,,
YORUMLAR
Olur bazen böyle unutkanlıklar...
Ben bir defasında bir yere arabayla gitmiştim.
İşim bitti, yürüyerek eve geldim...
Neden sonra aklımıza geldi...
Araba nerde...
O gittiğim yerin kapısında park ettiğim yerde duruyor.
Çalıştığım bir yerde öğle yemeği için yemekhaneye gittiğimde çok kalabalık vardı.
Daha sonra gelirim diyerek büroya gittim.
Ertesi günü yemeğe gittiğimde yemek fişini çıkartıp görevliye uzattım...
"Bey, bu dünün fişi" dedi...
Gerçekten düşündüm durdum, dün yemekte ne vardı bir türlü anımsayamadım...
sareyaprak
ALLAH HEPİNİZDEN RAZI OLSUN.BENİ BUGÜN ÇOK GÜLDÜRDÜNÜZ .ALLAH'TA SİZİ GÜLDÜRSÜN..BENDE SİZE BİR ANI ANLATAYIM.GÜN YAPIYORUZ. O GÜNDE UNUTKANLIKTAN AÇILDI.HERKES BİR ŞEY ANLATIYOR.MERAL HANIM ÖYLE SESSİZ DURUYOR. ARKADAŞLAR SORDU.MERAL SENİN HİÇ ANIN YOKMU BU KONUYLA.MERAL HANIM ÖNCE BİR KAHKAHA SAVURDU.BAŞLADI ANLATMAYA.
............... BİR GÜN MİSAFİR GELECEKTİ.BANKONUN ÜSTÜNDEKİ BULAŞIKLARI YIKAMAYA VAKİT BULAMADIM.BULAŞIKLARI KALDIRDIM.MİSAFİRLERİ AĞIRLADIM GİTTİLER. BEN ŞİMDİ BULAŞIKLARI ARIYORUM YIKAMAK İÇİN.EVİN HER TARAFINI ARADIM BULAŞIKLAR YOK.KAFAYI YİYECEM.BULAŞIKLARI BULAMADIM TABİ. SONRA KALAN PASTAYI BUZDOLABINA KOYMAK İÇİN KAPAĞINI AÇINCA BİR BAKTIM BENİM BÜTÜN BULAŞIKLAR ORADA........MEĞER ACELEYLE BULAŞIKLARI BUZDOLABINA KOYMUŞ UNUTMUŞ.GÜLERKEN KARNIM AĞRIMIŞTI.BU ANIYI HİÇ UNUTMUYORUM.AKLIMA GELDİKÇE GÜLERİM.
sareyaprak
Yönetici olarak çalışırken isimsiz bir şikayetle hakkımda soruşturma açılmıştı. Hayatımdaki ilk soruşturmaydı bu ve hem sinir bozukluğu, hem de panik içindeydim. Olmayan birşey için acaba ceza alacak mıyım düşüncesi beni delirtiyordu.Gelen bir bayan müfettiş idi. bendeki sinirli hali görünce bıraktı soruşturmayı ve gülmeye başladı. Dedi ki; "Hakkınızda şu şikayet de olmamış olsa ben sizin hiç bir faaliyet yapmamış olacağınızı sanacaktım. Yöneticilikte şikayet olmalı ki, çalışmalarınızda hareket olduğu belli olsun...
Tıpkı bunun gibi... Bence unutkanlıklar insan hayatında birer renktir ve zihinlerin çalışmaktan yorulduğunu gösterir. Ya hiç unutmasaydık? :) O zaman beynimizi çalışmakla hiç yormadığımız ortaya çıkmaz mıydı?
Güzel bir yazıydı...
Tebrikler..
Saygılar...
sareyaprak
efenim çok güzel anlatımdı bu ve bu gibi oayları toplayıp bir kitap haline getirseniz diyorum okurken çok güzel keyf aldım unutkanlığın salaklıkla bir ilgisi varmı kutlarım sizi saygılarımla selamlar
sareyaprak
Ben gerçek ama benimle ilgisi olmayan bir olay anlatacağım.
İzmir'in ilçelerinden birinde ( Hay Allah bakın ben de unuttum şimdi ) Adamın biri bir işi için arabasıyla Ankara'ya gidiyor. İşini görene kadar da arabasını bir otoparka bırakıyor. Daha sonra işi bitiyor. Adam bulunduğu semtten doğruca otogara gidip İzmir'e bir bilet alıyor. Evine varıp yatıyor..Ertesi gün işe gitmek için aşağıya iniyor ve bakıyor ki kapısının önünde araba yok. Hemen yukarı çıkıp polise telefon etdecek..Karısı soruyor? Niçin döndün? Adam cevap veriyor? Arabayı çalmışlar..Kapının önünde yok. Kadın diyor ki ''Taaa Ankara'da çaldırdığın araba için burada mı polisi arıyorsun?'' Adam hatırlıyor Ankara'ya kendi arabası ile gittiğini. Derhal tekrar Ankara'ya gidiyor. Ama b u sefer de arabayı bıraktığı otoparkı unutmuş. Sonuçta polisin de yardımıyla buluyor arabasını ve tekrar İzmir'e geliyor. İzmir'e gelir gelmez de bir dernek kuruyor adı '' Salaklar derneği''
Bu olay gerçekten olmuş bir olay..Benim kurgulamam değil..Yani böyle bir dernek bile kuruluyor .
Selam ve sevgilerimle.
sareyaprak
yazınızda da okuduk zaten,,çaylar..menemenler..eeeee zor tabi..bu kadar işinizin arasında okuyup yorumladığınız için çok çok teşekkür ederim..sevgier saygılar..
sami biberoğulları
emin olun gülümsedim.fıkra gibi olaylar oluyor azizim hayatta bu gibi unutkanlıklarda...
kişmseyi eleştirip kınamamak lazım.
güzel bir anlatım var yazıda.tebrik ederim.
sareyaprak
dün arkadaşla telefonda konuşuyoruz arkadaş başladı gülmeye ne oldu diye sordum. Telefonumu arıyorum her tarafı aradım odalara baktım deli olacağım cep telefonum yok bir baktım ki öbür elimde seninle konuşuyoruz unutmuşum dedi çok güldük ama seniz anlattıkların daha kötü
sevgiler
sareyaprak
sareyaprak
GÜLDESTE
harika... küçücük bir anekdotta benden aynı konuda: efendim deniz şortumu giyer, üstüne de kısa pantolonumu geçiririm ve plaja varınca indiririm pantolonu bir kenara koyarım şort ayağımda girerim denize... gene öyle yaptım. Hanım yanımda vardık plaja, o şemşiyeyi dikerken ben sıyırdım kısa pantolonu. Hemen arka tarafımızdaki şemşiyenin altındakilerden önce bir "a" nidası, arkasından kikirdemeler. Hanımın gözleri pörtlemiş, "napıyon Kemal!" azarlaması derken bir baktım altıma şort giyilmeyi unutmuş. Allah'tan arkadakilere popom dönüktü. Aceleyle çektik şortu ya rezil olmuştuk bir kere... Hatırladım tabii, donu çıkartıp şortu giyiyorum diye pantolonu giymiştim; pantolonu giyindiğimi görünce de şortu da giymişimdir dalgınlığıyla yola çıkmıştım... OLUR BÖYLE VAKALAR. PLAJA HER İNİŞİMDE O KOMŞULAR HALA BENİ GÖRDÜKÇE KİKİRDEMEYİ SÜRDÜRMESELER İYİ OLACAK AMA... SAYGILAR
sareyaprak
AYSE 09
hay Allah saygımlasınız
GÜLDESTE
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Ben de kendime unutkanım derdim. Çok şükür o seviyeye gelmemişim henüz:)) Şaka bir yana gerçekten yoğun iş temposundan çok şeyi unutabiliyoruz artık. Güzel bir anlatımdı. Tebrik ederim.
sareyaprak
harika ne güzel anlatımdı
ah bir gün bende tuzluğu kaybettim kaç gün aradım yok yok yer yarıldı içine girdi
neyse dedim giden gitti yenisini alırım
iki üç gün sonraydı buz dolabınınlkapak kısmına bir şey koyacaktım ki, ne göreyim tuzluk orada değilmi tüh dedim ne işin var senin burada haydi dışarı
saygımlasınız
hep unutuyoruzzzzzzzzzzz