- 1291 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BABA OĞUL
BABA VE OĞUL
Nuri bey arkadaşı ve komşusu olan İnayet bey’le birlikte miting’e gitmek için son hazırlığını-
yapıyordu. Odaya Sema nur hanım girdi
…….. Nuri lütfen giderken Murat’ı da beraber götürürmüsün? Bu gün kabul günüm var biliyorsun-
Murat ayak altında dolaşmasın.
…….. Hayatım neden ayak altında dolaşsın’ki Murat on yaşında çocuk. Odasında bilgisayarında oynar-
…….. Aşk olsun Nuri, ne var götürsen. Hem murat içinde değişiklik olur.
…….. Sema Nur, saat bir bu öğle sıcağında , o kadar kalabalıkta, 10 yaşındaki çocuğun işi ne?
…….. Hadi nuri ,naz yapma, Murat senle birlikte gezmeği sever, bu günlük idare et,ablasıyla abisi, -
dershaneye gitmeseydi, onlarla oyalanırdı.
…….. Sema Nur ben gezmeğe gitmiyorum, inayet beyle miting’e gideceğiz. Çocuk orada perişan olur.
…….. Bir şey olmaz hayatım, ben zaten Murat’ a, baban senide götürecek dedim , çok sevindi.
Hadi biraz acele çıkın , birazdan misafirlerim gelecek.
…….. Sema Nur, bu gün Pazar canım, başka bir gün olmazmı bu kabul günü.
…….. Haklısın hayatım esas günüm dündü , Hastahaneye gidince bu güne almak zorunda kaldım.
Nuri bey çaresiz, istemiyerekte olsa oğlu murat’ı da yanına alarak evden dışarıya çıktı.
Birkaç ev ötede oturan komşusu inayet beyi de yanına alarak miting yapılacak yer doğru yürü-
meğe başladılar.İnayet bey şakayla karışık gülerek nuri beye sordu.
…….. Ne o Nuri bey, Muratı şimdiden siyasetçimi yapacaksın yoksa?
……… Yok canım, , hanımın bu gün günü varmış, ayak altında dolaşmasın diye yolladı.
……… Nuri bey, çocuk bu sıcakta, o kadar kalabalığın arasında, perişan olur sonra.
……… Ne yapayım inayet bey artık katlanacağız, başka çare yok.
Uzun bir yürüyüşten sonra miting alanına ulaştılar. Henüz fazla kalabalık yoktu. Polis-
Kontrolünden geçtikten sonra, en öne gidip durdular. Önlerinde sadece polis barikatı ve polisler –
Vardı. Zaten en önde olmak için erken gelmişlerdi. Karşılarında kocaman bir otobüs duruyordu.
Murat üzeri bayraklarla, renk renk balonlarla, parti posterleriyle süslü arabaya baktı.
……… Baba şu karşıdaki otobüs kimin?
……… Partinin otobüsü oğlum, millet vekili gelip o otobüsün üstüne çıkıp konuşma yapacak.
……… Millet vekili ne demek baba?
Nuri bey yanında hınzırca gülen inayet bey’le göz göze geldi?
……… Şeyy,! bizim mecliste vekilimiz oğlum. Biz onu seçeriz, o da bizim problemlerimizi çözmeğe –
çalışır.
……… Biz kendimiz çözemezmiyiz baba?
……… Biz bir kısmını çözeriz oğlum ama büyük işleri o çözer. Mesala yol, köprü, hastahane baraj-
Yapımı gibi büyük işleri o çözer.
……… Millet vekilinin çok’mu parası var baba , çok^mu zengin.
………. Yok oğlum onun cebinden para çıkmaz. Bizim verdiğimiz vergilerle yapılır.
Kalabalık dakikalar ilerledikçe, artıyordu.Nuri bey etrafa şöyle bir göz gezdirdi.
………. İyi ‘ki erken gelmişiz İnayet bey, gittikçe kalabalıklaşıyor, yoksa taa arka tarafta kalırdık.
………. Haklısın Nuri bey, iyi’ki erken gelmişiz. Hava’da bu gün çok sıcak.
Murat babasına baktı.
………. Baba ben yoruldum.
………. Ne yapayım oğlum, burada oturacak yer yok’ki. Yere çömel biraz dinlenirsin.
Murat yere çömelip etrafı seyretmeğe başladı.
Yanlarından bir çocuk bağıra bağıra geçiyordu.
……… Buz gibi soğuk su, buzz gibi buzzz.
Murat hemen ayağa kalktı.
………. Baba ben susadım.
Nuri bey çocuğu çağırdı.
……… Su ne kadar ?
……… Küçük’ mü, büyükmü amca?
……… küçük.
……… 50 kuruş amca.
……… Oğlum bu markette 25 kuruş.
……… Ne yapalım amca. Buz alıyoruz. Bu sıcakta ayağınıza kadar getiriyoruz.
……… Ver bakayım üç tane.
Nuri bey su’yu alıp parasını ödedi. Birini Murat’a , birini İnayet beye verdi.
……... Görüyormusun fırsatçıları İnayet bey, 25 kuruşluk suyu 50 kuruşa satıyorlar.
……… Haklısın nuri bey, fırsatçılar her yerde var. Denetim yok’ki her kes bildiğini yapıyor.
Koca alan tıklım, tıklım dolmuştu. Hoparlörden, kalın ve gür bir erkek sesi duyuldu.
……… Değerli hemşehrilerim, sayın millet vekilimiz alana gelmiştir. Birazdan otobüsün üzerinden –
Sizlere seslenecektir. Büyük bir alkış koptu. Murat babasına sordu.
……… Baba niye alkışlıyorlar.
………. Oğlum bazı yalaka insanlar olur olmaz her şeyi alkışlarlar. Gördüğün gibi.
………. Hemşehri ne demek baba?
………. Oğlum sende çok soru soruyorsun. Aynı şehirde oturan insanlara hemşehri denir.
………. Millet vekili buralımı baba ?
Nuri bey inayet bey’e baktı.
………. İnayet bey millet vekili buralımı?
……….. Bilmiyorum Nuri bey komşu ilçelerden biri olabilir. Ama zengin varlıklı bir ailenin oğlu.
Nuri bey çok utanmıştı kendi oy verip seçtiği millet vekilinin nereli olduğunu bilmiyordu.
……… Her halde buralıdır oğlum. Boş ver kafanı yorma böyle şeylere sen daha küçüksün.
Yanlarında bir satıcı daha belirdi.
……… Taze, taze ,tazeee simiiiiit.
Murat babasına baktı.
……… Baba simit alalım.
……… Simitçi simit ne kadar?
………. 1 lira amca.
……… Oğlum bizim fırında 50 kuruş.
………. Ne yapalım amca , sen oradan al o zaman.
………. Hadi ver bakalım 3 tane .
Nuri bey simidin parasını verip aldı .
……… Görüyormusun İnayet bey bir fırsatçı daha. 50 kuruşluk simidi 1 liraya satıyor, bir’de üstüne-
üstlük ukela herif sen git oradan al diyor.
Tekrar hoparlörden bir ses duyuldu.
……… Değerli hemşehrilerimiz, değerli millet vekilimiz konuşma yapmak için huzurlarınıza geliyor.
Büyük bir alkış tufanı, ıslık, ve tezahürat eşliğinde insanlar otobüsün üzerine çıkmağa –
başladılar.Murat merakla sordu.
……… Baba hangisi millet vekili?
Nuri bey, dikkatle otobüsün üzerine çıkanlara baktı, sonra dönüp İnayet bey’e sordu.
……… Sen tanıdınmı inayet bey, yoksa daha çıkmadımı.?
……… Vallahi bilmiyorum Nuri bey. Adamı doğru durüst iki kere ancak uzaktan gördüm. Yani yolda-
Karşımdan gelse vallahi tanımam.
………. Ah inayet bey ahh. görüyormusun küçücük çocuğa rezil oluyoruz.
Nuri bey oğlunun başını okşadı.
………. Muratcığım, kim eline mikrofonu alıp konuşursa o millet vekili, uzaktan kimin ne olduğu belli –
Olmuyor.
………. Peki orda duranlar kim baba.
……… Onlar parti yetkilileri,görevliler falan.
Sonunda birisi mikrofonu eline alıp konuşmağa başladı.
………. Değerli hemşehrilerim. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz.
Büyük bir alkış daha koptu. Murat babasına bakıp sordu.
……….. Bu mu millet vekili baba?
………. Evet oğlum işte bu konuşan milletvekili.
………. Sen ondan daha yakışıklısın baba, o adam kısa boylu şişman, bak kafası da kel.
……….. İltifatına teşekkür erdim oğlum. Sende çok yakışıklısın.
Millet vekili, tepesinde gölgelik, konuşmasına devam etti.
……….. Değerli hemşehrilerim, biz eksiklerimizin neler olduğunu, çok iyi biliyoruz. Buraya ilk önce-
Bir üniversite kurulması için çalışmalarımız devam ediyor. Turizm’i geliştimek için yoğun bir –
Çaba içerisindeyiz. Özel sektörü’de turizm’e yatırım yapması için bazı avantajlar sağlayacağız.
Kalabalığın arasından bir ses yükseldi.
……….. Yalan söylüyorsunuz, her zaman, aynı şeyleri söylüyorsunuz.Laf çok icraat yok.
İnayet bey gülerek konuştu.
……….. Vallahi adam doğru söylüyor Nuri bey. Seçim zamanı gelip şunu yapacağız, bunu yapacağız-
diyorlar. Seçimden sonra ne haliniz varsa görün diyorlar.
Nuri bey’de aynı fikirdeydi.
………. Haklısın İnayet bey , söylediklerinin çoğu yalan. Palavra atıyorlar.
Murat yüksek sesle babasına sordu.
……… Baba millet vekilleri yalan söyler’rmi ?
………. Evet oğlum çoğu yalan söyler.
………. O zaman, biz onu niye seçtik baba? Neden onu dinlemeğe geldik?
………. Nuri bey oğluna ne söyleyeceğini bilemedi. Oğlu haklıydı. İnayet bey’ yardım et dercesine-
baktı.İnayet bey lafa girdi.
………. Bana bakma Nuriciğim, Murat doğru söylüyor. Söylediklerinin çoğunun yalan olduklarını bile-
bile, dinlemeğe geldik. Sırf bizim partimizin üyesi diye.
………. Millet vekili konuşmasına devam ediyordu. Ön sıralardan başka bir vatandaş bağırdı.
………. Artık size inanmıyoruz. Hep kendinizi düşünüyorsunuz. İşçi 65 yaşında emekli oluyor siz iki-
Sene’de emekli oluyorsunuz. İşçiye memura yüzde sekiz zam, size yüzde yüz zam. Bu nasıl
adalet.
Arkasından başka bir ses yükseldi.
……… Kemerleri sıka sıka kemerde delik kalmadı.
Murat babasına sordu.
………. Baba bu amca doğrumu söylüyor?
………. Evet oğlum doğru söylüyor.Millet vekillerinin her şeyi bedava. Devlet her şeylerini karşılıyor.
Bir sürü avantajları var. İki senede emekli oluyorlar, dokunulmazlıkları var.
……… Kimse dokunamazmı onlara baba, ben dokunursam döğerlermi beni?
………. Yok canım ,ben seni döğdürtürmüyüm oğlum.
………. Sen dokunursan ne yaparlar baba?
……… Şeyy! Belki beni hapise atarlar.
………. Sende millet vekili olsana baba, çok güzelmiş millet vekilliği.
………. Olmaz oğlum benim ülserim var, ben bir şey yiyemem.
………. Neyi yiyemezsin baba?
………. Şeyy! Yani rüşvet para ,anlamında söyledim. Ben yalan söyleyemem. Bazı şeylere göz –
yumamam, yalakalık yapamam. Onun için beni millet vekili yapmazlar
………. Peki bu millet vekili iyi değilse niye geldik dinlemeğe. Neden çokları alkışlıyorlar?
Nuri bey ne söyleyeceğini düşünürken yardım ister gibi İnayet bey’e baktı. İnayet bey –
Hemen lafa girdi.
………. Murat haklı Nuri bey. Çoğumuz partimizin adamı diye gelip alkış tutuyoruz. Doğru-
Dürüst tanımadığımız bir adam için taa nerelerden gelip, güneşin altında saatlerce bekli-
yoruz. Koyun gibi ne söylerse alkış tutuyoruz. Bu sırada yanlarından elinde kartondan yapıl-
mış şapka satan biri geçiyordu. Nuri bey sordu.
……….. Tanesi ne kadar bunların?
………. 2 lira amca vereyim’mi?
………… Yok istemez.
……….. Hadi 175 kuruş olsun vereyim’mi ?
………. Yok istemez.
……….. Hadi senin güzel hatırın için 150 kuruş olsun vereyim’mi?
Nuri bey inat etmişti almamağa.
………. Yok istemez.
Lafa İnayet bey girdi.
………. Bir lira’ya verirsen üç tane alırız.
………. Tamam amca canın sağ olsun seni’mi kıracağım.
İnayet bey parasını verip üç tane karton şapka aldı.
……… Nasıl Nuri bey iyi pazarlık yaptım değil’mi?
………. Evet inayet bey , iyi pazarlık yaptın. 2 liradan bir liraya düşürdün. Azizim bu şapkanın –
Maliyeti 25 kuruş, en fazla bilemedin 50 kuruş olsun.
……… Desene yine kazıklandık Nuri bey.
……… Bizim millet böyle fırsatçılığı iyi bilir İnayet bey. Onun için yabancılar gider aya, biz kalırız—
yaya.
Bu sırada millet vekilinin sözü bir gurup öğrenci tarafından kesildi. Öğrenciler, parasız-
eğitim istiyoruz. Okulumuzda polis istemiyoruz gibi pankartları havaya kaldırıp bağırarak-
Millet vekilini protesto etmeğe başladılar. Polisler öğrencileri susturmak isteyince olaylar-
büyüdü. Polisler jop ve biber gazı kullanarak olayı bastırmak isterken büyük bir kargaşa-
ve panik oldu. Halk kaçmak için sağa sola doğru koşmağa başladı, yere düşenler yerde-
çiğnenenler oldu. Nuri bey oğlunun elinden sıkıca tutarak kalabalıktan çıkmağa gayret –
ederken, İnayet beyi kaybetmişti. Nuri bey oğlu Muratla güç bela kalabalıktan kurtulup.
yan sokaklardan birine girerek biraz olsun rahat nefes almışlardı. Baba oğul ikisinin’de –
gözleri yanıyor, gözlerinden yaşlar akıyordu. Sokakta bulunan bir marketten su alarak –
yüzlerini yıkadılar. Baba oğul birlikte yavaş, yavaş evlerine gitmek üzere yürüdüler.
Evlerinin bulunduğu sokağa yaklaşmışlardı. Az ilerde’ki kahvenin önünde oturan İnayet –
beyi gördüler. İnayet bey kahvehanenin önünde oturmuş onları beklüyordu. Baba-
oğulun geldiğini görünce hemen ayağa kalktı.
……… Çok şükür gelebildiniz Nuri bey , ben’de sizi merak ediyordum. Ooo ! Sizinde gözleriniz-
Benim gibi kan çanağına dönmüş.
……… Ne yapalım İnayet bey biz ön sırada olunca fazla etkilendik. Bizde seni orada kaybedince-
Çok merak ettik. Çok şükür sende kazasız belasız gelmişsin.
………. Hadi gelin biraz dinlenin. Bu halde eve gitmeyelim, hadi oturun.
İnayet bey çaycı çırağına seslendi .
………. Ahmet iki çay bir’de kola getir.
……… Eeee Muratcığım. Nasılsın ?
………. Gözlerim yanıyor İnayet amca.
………. Geçmiş olsun Muratcığım. Bu günü ömür boyu unutmazsın artık.
İnayet bey Nuri beye baktı.
………. Nuri bey , çok akıllı , çok zski bir oğlun var. Maşallah ALLAH nazarlardan korusun.
Bu gün ondan çok şey öğrendim. Biz Millet vekilinin kim olduğunu nereli olduğunu-
Ne iş yaptığını bilmeden, sadece bizim tuttuğumuz partinin adayı olduğu için –
körü körüne, gidip oy veriyoruz.Saatlerce güneşin altında bekleyip, bir sürü yalan-
dinleyip adamlara alkış tutuyoruz.. Ben kendimi bu gün aptal gibi hissettim arkadaş-
en akıllımız Muratmış. Ben murattan çok şey öğrendim. Bundan sonra kolay kolay –
mitinge gitmem. Kim olursa olsun iyice araştırıp, ince eleyip sık dokumadan babamın-
oğlu olsa körü körüne gidip oy vermem. İyi’ki Muratı’da getirdin Nuri bey.
……….. Haklısın İnayet bey. Ben’de aynı fikirdeyim. Bende çocuğumun yanında kendimi aptal-
gibi hissettim. Yine’de şanslıyız, İnayet bey, dayak yemeden , karakola gitmeden,sağ-
salim geldik ya ona ‘da çok şükür.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.